Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/631 E. 2021/511 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/631 Esas
KARAR NO : 2021/511

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021

BİRLEŞEN 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/702 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı/borçlu şirketten, aralarındaki ticari ilişki sebebiyle ve 31.12.2019 tarih itibariyle 26.236,78TL alacağı olduğunu, davalı/borçlu şirketçe sözlü uyarılara rağmen bu borcu ödememiş olduğundan 12.03.2020 tarihinde İstanbul ……. Noterliğinin …… yevmiye nolu ihtarname ile borcun ödenmesinin talep edildiği, davalının borcu tüm uyarılara rağmen ödenmemesi üzerine hakkında K. Çekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de bir netice alınamadığını, davalı şirketin itirazının haksız ve mesnetsiz olup itirazın iptali gerekmekte olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı aleyhine Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış ve tarafımızdan iş bu takibe itiraz edildiğini, akabinde davacı tarafından mahkemenize itirazın iptali davası açıldığını, iş bu davanın hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğu, bu nedenle reddi gerektiğini, davacı tarafın kendisinin alacaklı ve itirazın haksız olduğu iddiası ile dava açtığını, ancak davacının iddiasının tam tersine müvekkil firmanın davacı taraftan alacaklı olduğunu, müvekkil alacağının tahsili için Bakırköy ……. icra Müdürlüğü …… E. Sayılı dosyası ile davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davacı borçlunun takip konusu alacağa borçlu olmadığı gerekçesiyle haksız olarak itirazda bulunduğu ve Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığı, müvekkil defter ve kayıtları incelendiğinde davacının müvekkile 46.778,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/702 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil işi yaptığını, davalıya satılıp teslim olunan tekstil ürünlerinin bedelinin ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/702 esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı aleyhine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, borçlunun itirazı üzerine Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, davanın tarafları ve konusu itibariyle hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu beyanla işbu davanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/631 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davacının Bakırköy ,…… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına dayanarak açtığı davanın hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava ve birleşen dava İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle alacağın bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı(Davacı) …… TEKST. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. vekili vasıtasıyla Borçlu (Davalı) …… TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ aleyhine fatura alacağına dayanarak 27.482,23TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık avans faizi masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsil amacıyla takibe geçmiştir. Davalının itirazı ile açılan icra takibi durmuş, asıl davacı tarafından itirazın iptali olarak işbu dava açılmıştır.
Celp olunan Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturaya dayalı 46.778,00 TL alacağın tahsili istemiyle 14/02/2020 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 28/02/2020 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 04/03/2020 tarihinde vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını ” beyanla borca , faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla işbu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır. HMK’nun 222. Maddesi gereğince taraf defterlerinin sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (30.06.2020)itibariyle davacının davalıdan 26.236,78 TL alacağı olduğu, davalının 2019 yılı ticari defterlerine göre takip tarlhi(30.06.2020) itibariyle davalının davacıdan 46.785,17 TL alacağının bulunduğu, ticari defterler arasında 19.869,82 TL fark olduğu; bu farkın; davacının davalı adına düzenlediği 12.11.2019 tarih, ……. no açıklamalı, 6.366,96 TL ilk faturanın davacının ticari defter kayıtlarında olmasına karşın davalı ticari defterlerinde olmadığından ve davacının ilgili faturayı davalıya teslim ettiğini gösterir dayanak evrakı olmadığından hesaplamadan çıkarılmasını, davalının davacı adına düzenlediği 28.10.2019 tarih, …… Nolu 66.655,03 TL’lik faturayı davalının sunmadığı, davalının ilgili faturayı yevmiye kayıtlarına aldığı ancak davalının Vergi Dairesi BS kayıtlarında olmadığı görülmüştür, ilgili fatura davacının ticari defter kayıtlarında da görülememiştir, aynı zamanda davalının ilgili faturayı davacıya teslim ettiğini gösterir dayanak evrakı da olmadığından hesaplamadan çıkarılması gerektiği, buna göre asıl davacının davalıdan takip tarihi olan 30.06.2020 tarihi itibariyle 19.869,82 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı ilamı)
Somut olayda; davacı tarafında davalı adına düzenlenen 6.366,96 TL’lik faturanın davalıya tebliğine ilişkin evrak bulunmadığından hesaptan çıkarılması gerektiği, buna göre alacağın 19.869,82 TL olarak tespit edildiği, davalı tarafından kesilen 66.655,03 TL’lik faturanın ise davacıya teslimine ilişkin belge ve delilin bulunmadığı, buna göre birleşen dosya davacısının alacağını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden asıl alacağın 19.869,82 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Birleşen dava yönünden ise davalı tarafından kesilen 66.655,03 TL’lik faturanın davacıya teslimine ilişkin belge ve delilin bulunmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca birleşen dosyada davalı tarafın kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin kötüniyetin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 19.869,82-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 3.773,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
B-1-Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/702 esas sayılı dosyasında açılan davanın REDDİNE,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.357,30TL ilam harcından peşin alınan 331,92TL harcın mahsubu ile bakiye 1.025,38TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 331,92TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 386,32TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 954,36TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 365,63TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 35,50TL posta masrafı, olmak üzere toplam 835,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 604,07TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Birleşen Bakırköy 3 Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/702 Esas sayılı dosyası yönünden;
12-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 564,97TL harcın mahsubu ile bakiye 505,67TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
13-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
14-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.881,14TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
16-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır