Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/628 E. 2022/688 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/628
KARAR NO : 2022/688

DAVA : İtirazın İptali( Ticari İlişkiden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İlişkiden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18.09.2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında kimyevi madde alım-satımına bağlı olarak süreklilik arz eden ticari ilişkide, belirli dönemlerde davalı ile Mutabakat sağlanmak sureti ile cari besap ilişkisinin sürdürüldüğünü, ancak davalı firma ile ticari ilişkide yaşanan sorunlar, davalının ürün tedarikini sağlayamaması nedeni ile davalı firmanın Müvekkili şirkete borçlandığını, Mart 2020 tarihinden bu yana sürekli iletişim kurulmaya çalışılarak anlaşma zemini arandığını, nihayetinde tüm iletişim kanallarını kapatarak telefonlara çıkmayıp, mesajlara yanıt vermediklerini, bu nedenle davalı firma hakkında Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü…….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, haksız olarak borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı şirket yetkilileri …….. ve ……… ile yapıları mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere borcun kabul edildiği ancak miktarında uyuşmazlık oluştuğunu, davalı şirket tarafından tutulan cari hesapta müvekkili şirkete olan borcun 85.690.71TL olarak göründüğünü, müvekkili şirket tarafından tutulan cari hesapta ise devam edilmesi gerektiğini, borçluya karşı genel haciz yoluyla takip yapmış olan alacaklıların takip kesinleşmeden önce hakkın tehlikeye girmesi halinde ihtiyati haciz talep etmesine engel bulunmadığını, aksi kanaatte olunması halinde İİK 257. maddesi gereğince 85.690,71TL durumu ve alacaklılarını Zarara uğratma kastı içinde olduğunu, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 13.11.2020 taribli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müvekkili şirkete 400.000,00 TL tutarlı, 10 ay vadeli ödeme yaptığım, vade olduğu için malın …….. şeklinde çekilmesi hususunda anlaştıklarını, anlaşmanın bu arasındaki ticareti bitirmeye yönelik hareketler sergilediğini, ürün tedarikinin sağlanamaması gibi bir durum söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin tedarik için hazır olup davacı şirketin kötü niyetli olarak malı teslim almaktan imtina ettiğini, davacı şirket tarafından tanzim edilen; ……… nolu fiyat farkı faturasının 907,51TL+KDV olarak kesilmesi gerekirken 3.176,00TL+KDV şeklinde kesildiğini, bu sebeple faturanın iade edildiğini,…….. nolu fiyat farkı faturasının 2.307.22 TL+ KDV olarak kesilmesi gerekirken 6.921,67TL+KDV şeklinde kesildiğini, bu sebeple faturanın iade edildiğini, ………. nolu fiyat farkı faturasında, fark bulunmadığını, davacı şirket tarafından 5.012,40TL+KDV şeklinde kesildiğini, bu sebeple faturanın iade edildiğini, müvekkili şirketin konkordato alma gibi bir durumu olmadığını, bu iddianın gerçek dışı olup ihtiyati haciz şartlarının somut olayda mevcut olmadığını, 85.690,71TL üzerinden takibin devam etmesi talebinin hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin davalıya mal teslim etmeye hazır durumda olduğunu, itirazlarının kötü niyetli olmayıp konunun yargılamayı gerektirmesi bakımından itiraz edildiğini beyanla davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi ……….. tarafından düzenlenen 02/04/2021 tarihli kök ve 12/05/2022 tarihli ek raporlarında özetle; “Tarafların ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, 2016-2017-2018-2019-2020 yılı ticari defterlerin lehlerine delil vasfının bulunduğu, davacının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü ……. E. sayılı dosyası tahtında davalıdan 95.837,20 TL alacaklı olduğu, davacı lehine alacağa hükmedilmesi durumunda, konu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre avans faizi talep edilebileceği, karşılıksız olduğu halde davacı kayıtlarında davalı lehine alacak kaydı verilmeyen 31.03.2018 keşide tarihli 5.000,00 TL tutarlı çekin kök rapordaki davacı alacağından tenzili gerektiği, anılan çekin tenzili ile davacının Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü ……… E. Sayılı dosyası tahtında davalıdan (95.837,20 — 5.000,00) — 90.837,20 TL alacaklı olduğunu” belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir. Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mevcut olayımızda davacı ile davalının her ikisinin de defterlerinde alacağa ilişkin kaydın bulunması, davacı ticari defter kayıtlarına göre 5.000 TL bedelli karşılıksız çıkan çekin mahsup edilmesiyle davacının davalıdan 90.837,20 TL alacağının bulunduğu, davalı ticari defter kayıtlarına göre davacıya 87.043,82 TL borcunun olduğu, dosyada bulunan mail kayıtlarına göre de 3.793,38 TL davacıya borcu olduğu hususunun davalının kabulünde olduğu, bu miktar eklenince davalının davacıya 90.837,20 TL borcunun olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacağın hesaplanabilir ve likit olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 90.837,20TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-90.837,20TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 6.205,08TL ilam harcından peşin alınan 1.432,76TL harcın mahsubu ile bakiye 4.772,32TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 1.432,76TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.487,16TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 11. Fıkrasına göre davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 149,10TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.149,10TL’nin 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 11. Fıkrasına göre davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.579,53TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 11. Fıkrasına göre davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.