Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/606 E. 2021/722 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/606 Esas
KARAR NO : 2021/722

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı ile davalı şirket karşılıklı ticari faaliyette bulunduklarını, taraflar arasında un çuvalı yapımı ve teslimine ilişkin satışla ilgili olarak davalı tarafından davacı aleyhine Silivri İcra Müdürlüğü’nün …….. E. Sayılı icra dosyası ile takibin başlatıldığını, icra takibinde iddia edildiği gibi borcunun bulunmadığını, davalının yaptırılan un çuvalı ürünü satışına ilişkin 07.05.2020 tarihli ……. no.lu 5.567,70.USD, 15.05.2020 tarihli ……. no.lu 4.782,71.USD ve 05.06.2020 tarihli ……… no.lu 1.625,71.USD ticari faturaları düzenlediklerini, bu faturaların akabinde davacı şirket tarafından, söz konusu faturalara istinaden …….. no.lu 762,95.USD, …….. no.lu 684.61.USD ve ………. no.lu 2.358,94.USD, 17.06.2020 tanzim tarihli fiyat farkı faturaları düzenlendiğini, aralarında sektörel ticari teamül gereği yazılı bir anlaşmanın bulunmadığını, dava konusu alışverişe sözlü anlaşma ile karar verdiklerini, beyan etmiştir. Netice ve talep olarak; davanın kabulüne, haksız olarak talep edilen alacak takip tarihi itibari ile 16.505,17.USD’nin 11.975,99.USD’sinin ödenmiş olması sebebiyle Silivri İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasında 09.09.2020 tarihi itibari ile talep edilen ve talep edilecek diğer fer’iler de dahil olmak üzere 54.270,92.TL tutarında borcunun bulunmadığının tespiti ile, dava sonuna kadar icra dosyası hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı şirket ile davacı şirket arasında un çuvalı alımı, baskı ve teslimine ilişkin ticari mal alım-satım ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafından sipariş edilen iş üzerine sipariş edilen çuvalları davalı aracı olarak ……… isimli firmadan temin etmekte olduğunu, davacı şirket tarafından istenen baskı yapıldığı ve nakliye ile tesliminin gerçekleştirildiğini, sipariş edilen adet sayısına göre parça başı çalışma yöntemi uygulandığını, sipariş edilen adet-boyut-kilo sayısına göre davacı şirkete fiyat teklifi yapıldığını, davacı tarafından onaylanması halinde davalı ……… isimli firmadan sipariş ile yaptırarak temin ettiğini, dolayısıyla yapılan her alım-satım işinde adet sayısı değiştiğinden ve önceki siparişlerle araya zaman girdiğinden birim fiyatlarda da değişiklik olduğunu, 07.05.2020 tarihli ……… no.lu, 15.05.2020 tarihli …….. no.lu ve 05.06.2020 tarihli ……… no.lu faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, dolayısıyla faturalarda açıkça belirtilen adetler ve birim fiyatların kabul edildiğini, ödeme yapılmadığından Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……… E. sayılı icra dosyası ile takibin başlatıldığını, davacı şirket tarafından da bu takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, beyan etmiştir. Netice ve talep olarak; davanın reddine, davaya konu icra takibinin iptaliyle haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatılması sebebiyle %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında un çuvalı yapımı ve teslimine ilişkin satışlar nedeniyle ticari teamül gereği yazılı anlaşma yapılmadığı, davacı tarafın fiyat farkı faturası düzenlemekte haklı olup olmadığı gerçek birim fiyatlar ile fatura karşılığı bedeller arasında fahiş fark olup olmadığı, baskı işi tasarımının özel uğraş gerektirip gerektirmediği, davacı tarafından banka kanalıyla davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı ödeme yapılan miktar ve bu kapsamda tarafların borç ve alacak miktarları noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında un çuvalı yapımı ve teslimine ilişkin yapılan ticari faaliyetine ilişkin 07.05.2020 tarihli ……. no.lu 6.330,68.USD tutarlı fatura, 15.05.2020 tarihli …….. no.lu 7.141,66.USD tutarlı fatura ve 05.06.2020 tarihli …….. no.lu 2.310,19.USD tutarlı ticari faturaların düzenlendiği, söz konusu faturalara istinaden davacı tarafından, davalıya ……… no.lu 762,95.USD, …….. no.lu 684.61.USD ve ……… no.lu 2.358,94.USD, tutarlı fiyat farkı faturaları düzenlendiği, davacı aleyhine Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı icra dosyası ile takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraf yasal defter kayıt ve belgeleri incelendiğinde, hesaplar arasındaki uyumsuzluğun, davacının, davalıya düzenlemiş olduğu 17.06.2020 tarihli ……… no.lu 762,95.USD ( 5.452,25.TL) tutarlı, 17.06.2020 tarihli ……. no.lu 684.61.USD ( 4.634,49.TL) tutarlı, 17.06.2020 tarihli ……… no.lu 2.358,94.USD (16.315,99.TL) tutarlı (3) adet fiyat farkı faturasının, davalı tarafından kabul edilmeyerek yasal defterlerine kaydedilmemiş olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı, özetle, davalının düzenlemiş olduğu 07.05.2020 tarihli ……… no.lu 5.567,70.USD tutarlı, 15.05.2020 tarihli ……… no.lu 4.782,71.USD tutarlı ve 05.06.2020 tarihli …….. no.lu 1.625,71.USD tutarlı faturalardaki fiyatların gerçeği yansıtmadığını, piyasadaki fiyatların üzerinde olmasını gerekçe göstererek yukarıda detayları belirtilen (3) adet fiyat farkı faturalarını davalı adına düzenlemiştir. Davacı; taraflar arasında sektörel ticari teamül gereği yazılı bir anlaşmanın bulunmadığını, davaya konu alışverişin aciliyet arz eden işlemler olması sebebiyle, anlaşmanın sözlü olarak yapıldığını, fahiş fiyat uygulanmasının bakanlık tarafından yasaklanmış olduğunu beyan etmiştir.Davalı ise özetle, taraflar arasında ticari teamüllere göre devam eden bir ticari ilişkinin bulunmadığını, fiyatlar konusunda davacıyı e-maillerle bilgilendirmiş olduğunu, faturadaki fiyatların değişkenlik göstermesinin sebebinin çuvalları üreten firmadan kaynaklandığını, kendi inisiyatifi ile fiyatları belirlememiş olduğunu, hatalı ve fahiş fiyat uygulanmadığını, alışverişin pandemi döneminde yapılmış olması sebebiyle maliyetlerin artmış olduğunu, emsal gösterilen fatura konusu ürünlerin tüm detaylarının bilinmediğini, kendilerinin yapmış oldukları işle karşılaştırılamayacağını beyan etmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, tarafların da beyan ettiği üzere, yapılan alışveriş öncesinde sipariş bilgilerini (cins, miktar, fiyat teslim tarihi olacak şekilde) içeren herhangi bir yazılı belge ya da sözleşme mevcut değildir. Bununla birlikte, tarafların e-mail ve ……… uygulaması üzerinden yazışmalar yaptığı anlaşılmaktadır. Davalının sunmuş olduğu 07.05.2020 tarihli watsapp yazışması ve 09.05.2020 tarihli e-mailde, fiyat bilgisinin davacıya bildirilmiş olduğu, fiyatın değişkenlik göstermesinin ürünün miktarıyla alakalı olduğu açıklandığı görülmüştür. Bu bakımdan davalı fiyattaki değişimi kabul etmekle birlikte bu değişimin kendisiyle alakalı olmadığını, malzemelerin tedarik ve lojistiğinin, sipariş edilen miktara bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasında yapılan alışveriş öncesinde, yapılacak işin, fiyatının, miktarının açık ve net bir şekilde belirlenmiş olduğunu gösteren ve her iki taraf kabulünü de içeren herhangi bir yazılı belgeye rastlanmamıştır. Ayrıca, davacı tarafın fiyattaki değişimden, e-mail ve …….. yazışmaları vasıtasıyla haberdar olduğu, davalı tarafından kesilen faturaların da kabul edildiği sabittir. Buna göre; davacı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının da faturaya itiraz olarak değerlendirilemeyeceği, TBK’nun 39. maddesinin uygulama alanı bulunmadığı, davacı tarafın yemin deliline de başvurmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın kötüniyetli hareket ettiğine dair somut bir delil bulunmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 926,80TL harcın mahsubu ile bakiye 867,50TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.855,21TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır