Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2022/960 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/579
KARAR NO : 2022/960

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 21.08.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının söz konusu üretim tesisinin ……. ‘a ait …….. Merkezine ve ulusal ağa bağlanması için müvekkiline ait dağıtım sistemine bağlanması gerekeceğinden 12.07.2019- tarihli, ……. sayılı yazıları ile müvekkillerine müracaat ederek söz konusu tesis için Dağıtım Sistemi Bağlantı Anlaşması ve Dağıtım Sistemi Kullanım Anlaşması yapmak istediklerini bildirdikleri, İlgili anlaşmaların müvekkilleri tarafından hazırlanarak taraflarca imzalandığı ve anlaşmaların örneklerinin davalı şirkete gönderildiği, Davalı tarafından söz konusu anlaşmalar imzalanmadan önce müvekkillerinin bilgisi dışında 2019 yılının Haziran ve Temmuz aylarında test amaçlı elektrik üretim faaliyeti gerçekleştirdikleri ve dağıtım sistemine enerji verdikleri, müvekkil şirketleri ile …….. arasından iletim sistem kullanım anlaşması mevcut olduğunu ve söz konusu anlaşmada “kullanıcı bağlantı noktasından anlaşma gücünün üzerinde elektrik enerjisi alamaz veya bağlantı noktasına anlaşma ün üzerinde elektrik veremez” denilerek anlaşma gücünün üretim yahut tüketim yönlü aşılmayacağının belirtildiği, müvekkillerinin elektrik enerjisinin artış göstereceği durumlarda iletim sisteminin kullanılmasına ilişkin anlaşmayı revize ederek üretim sistemine verilen enerjinin anlaşma gücünü aşmamasını sağladıkları, Anlaşma gücünün aşılması halinde müvekkilleri aleyhine cezai şart uygulandığı, müvekkillerinin bilgisi haricinde usulsüz elektrik üretimi gerçekleştirildiği ve …….. ile müvekkilleri arasında münakit iletim sistem kullanım anlaşmasının ilgili hükümleri uyarınca müvekkilleri aleyhine cezai şart uygulandığı, davalının hukuka aykırı fiil nedeniyle müvekkillerinin zararından sorumlu olduğu Söz konusu tutarların davalıya rücusuna ilişkin arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı iddia edilmiş, bu sebeplerle müvekkilleri tarafından ödenmek zorunda kalınan 122.690,92TL’nin 67.908,92TL’si için 07/08/2019 ödeme tarihinden 54.782,00TL’si için ise 03/09/2019 ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın zamanaşımına uğradığını, söz konusu sistemin ve enerji santrali kurulumunun oldukça maliyetli ve geniş kapsamlı bir iş olması sebebiyle müvekkil şirket davacı şirket ile belirtilen sözleşmeleri imzalamadan önce, müvekkil şirketin türbininin devreye alınması esnasında test amaçlı elektrik üretimine izin verilmiş ve bu doğrultuda dağıtım sistemine enerji verildiğini, burada davacının belirttiği şekilde şirketin bilgisi olmaksızın böyle bir işlemin gerçekleşmesinin olasılığı bulunmadığını, bu tür sözleşmelerde dağıtım şirketleri tarafından hizmet ilişkisi kurmak isteyen şirketlere test amaçlı faaliyete izin verilmekte ve bu doğrultuda karşılıklı sözleşme ilişkisi kurulmaya teşvik edilmektedir. Söz konusu durum pazarlama politikasından ibaret olup bu hususta davacı vekilinin müvekkillerinin bu husustan haberi olmadığı yönündeki beyanları asılsız ve mesnetsiz olduğunu, zira söz konusu sistem oldukça yoğun denetim mekanizma içerisinden geçtiğini, davacı anlık olarak enterkonnekte sistemi izleyebilmekte ve hangi trafodan, ne kadar giriş/çıkış olduğunu görebilmektedir. bu sebeple bu sistem içerisinde dağıtım şirketinin haberi olmaksızın elektrik üretim faaliyeti ve dağıtım sistemine enerji verilmesi mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, davacının ödemiş olduğu ceza tutarı ile ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirket ile dağıtım şirketine tahakkuk ettirilmiş ceza arasında bir illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi SMM …….. ve Elektrik Mühendisi ……… ‘ye tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 29/12/2021 tarihli raporunda özetle “Davalı tarafın, davacı dağıtım şirketi ile bağlantı anlaşması olmadan, ürettiği elektrik enerjisini iletim sistemine aktarması sonucu, davadışı …….. tarafından davacı dağıtım şirketine güç aşım cezai şart uyguladığı, davacı şirkete, davadışı …….. tarafından tahakkuk ettirilen güç aşımına ilişkin 2 adet cezai şart içerikli faturanın, davalı şirketten tahsil edilmesi talebinin uygun ve isabetli olduğu, Tarafların incelemeye ibraz ettiği 2019 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Dava dışı …….. tarafından, Davacı – …… *a 2 Ad. toplam 122.690,92 TL güç aşımına ilişkin cezai şart içerikli faturanın kesildiği, davacı tarafından usulüne uygun olarak kayıtlarının yapılarak ödemelerinin yapıldığı, davacının cezai şart faturalarını ödeme tarihinden, dava tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faiz tutarı 18.233,60- TL olarak hesaplandığı, davacı Firmanın cezai şart bedeli olarak 122.690,92TL + İşlemiş Faiz Bedeli 18.233,60TL – TL Toplam talep edebileceğini” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/05/2022 tarihli ek raporda özetle; “Davacı ……… tarafından, sayın mahkemenize sunulan ve yukarıda verilen belgede, davacı şirketin, taraflar arasında bağlantı anlaşması yapılmadan önce, herhangi bir maddi kazanç sağlanmadığı, davalı şirketin enerji aldığı baranın doğrudan …….. trafo merkezine bağlanıyor olması sebebiyle, üretilen enerjinin, davacı şirkete uğramadan, doğrudan iletim şebekesine verildiği, söz konusu bu enerjisinin sisteme faydasından ziyade zarar verdiği, bu nedenle, fazla enerjinin sisteme verdiği zarar sebebiyle, cezai müeyyide ile sonuçlandığı, İletim şebekesine doğrudan gönderilen elektrik enerjisinden ……..”ın ticari bir gelir elde etmesine ilişkin hesaplamanın (davalının sistem kullanıcısı olmadığı dönemde), test amaçlı ne kadar elektrik enerjisinin (dava dışı …….. tarafından dosyaya sunulan ve yukarıda görüntüleri verilen bilgiler kapsamında) sisteme aktarıldığı tespit edilemediğinden, yapılabilmesi, mevcut bilgi ve veriler kapsamında mümkün olmadığı, dolayısıyla, kök rapordaki değerlendirmelerimizde, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde, herhangi bir değişikliği gerektirecek bir sonucun olmadığı” teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Dava; taraflar arasında bağlantı anlaşması yapılmadan önce davalı şirket tarafından sisteme enerji aktarılması sebebiyle, davacı ……… ile davadışı …….. arasında yer alan iletim sistemi kullanım anlaşması gereğince, dava dışı ……..’ın davacıya belirlenen anlaşma gücünün (5MW) aşılması ve cezai yaptırımın uygulanması sebebiyle davacının davalıdan ilgili cezai yaptırımın tahsiline dair alacak davasıdır,
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Elektrik enerjisi üretimi yapan davalı tarafa ait üretim tesisinin, ……..’a ait ……. Merkezine ve ulusal ağa (enterkönnekte sistem) bağlanması için, davacı şirketin dağıtım sistemine bağlanabilmesi için, 12.07.2019 tarihli, 67170 ve 67140 sayılı yazıları ile başvuruda bulunulduğu, ilgili başvuruda, söz konusu üretim tesisi için Dağıtım Sistemi Bağlantı Anlaşması ve Dağıtım Sistemi Kullanım Anlaşması yapmak istediklerini bildirdikleri, İlgili anlaşmaların davacı tarafından hazırlanarak taraflarca imzalandığı, ancak, davalı tarafından söz konusu anlaşmalar imzalanmadan önce, 2019 yılının Haziran ve Temmuz aylarında test amaçlı elektrik üretim faaliyeti gerçekleştirdikleri ve dağıtım sistemine enerji verdikleri davacı dağıtım şirketi ile …….. arasından iletim sistem kullanım anlaşması mevcut olduğu , söz konusu anlaşmada “kullanıcı bağlantı noktasından anlaşma gücünün üzerinde elektrik enerjisi alamaz veya bağlantı noktasına anlaşma gücünün üzerinde elektrik veremez” denilerek anlaşma gücünün üretim yahut tüketim yönlü aşılmayacağının belirtildiği, davacıya ait dağıtım şirketinin elektrik enerjisinin artış göstereceği durumlarda iletim sisteminin kullanılmasına ilişkin anlaşmayı revize ederek üretim sistemine verilen enerjinin anlaşma gücünü aşmamasının sağlandığı, anlaşma ünün (5MW) aşılması sonucu davacı şirkete cezai şart uygulandığı tespit edilmiştir.
Yine bilirkişi raporunda; Aktarılan güç miktarının Haziran-2019 ayı içerisinde (28.06.2019, SAAT 12.15’te) en yüksek değerin 15988 kWh olduğu, davacı ……… ile davadışı …….. arasında imzalanan güç-enerji aşım sınır değerinin 5000 KW olması sebebiyle aradaki 10988 kW’lık güç miktarının cezai yaptırım olarak (HAZİRAN AYI OLARAK) faturalandırıldığı, aktarılan güç miktarının Temmuz-2019 ayı içerisinde (12.07.2019, SAAT 14.45’te) en yüksek değerin 13864 KW olduğu, davacı ……… ile …….. arasında imzalanan güç aşım sınır değerinin 5000 kW olması sebebiyle aradaki 8864 kW”lık güç miktarının cezai vaptırım olarak TEMMUZ AYI OLARAK) faturalandırıldığı tespit edilmiştir.
Tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete, davadışı …….. tarafından tahakkuk ettirilen güç aşımına ilişkin 2 adet cezai şart içerikli faturanın, davalı şirketten tahsil edilmesi talebinin uygun ve isabetli olduğunun belirtildiği, yine dava dışı …….. tarafından, davacı – ……… ‘a 2 Ad. toplam 122.690,92 TL güç aşımına ilişkin cezai şart içerikli faturanın kesildiği, davacı tarafından usulüne uygun olarak kayıtlarının yapılarak ödemelerinin yapıldığı tespit edilmesi sebebiyle davacının davalıdan 122.690,92 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 122.690,92TL’nin 67.908,92TL yönünden 07/08/2019 tarihinden itibaren, 54.782,00TL yönünden 03/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 8.381,01TL ilam harcından peşin alınan 2.095,26TL harcın mahsubu ile bakiye 6.285,75TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 48,45TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 2.095,26TL peşin harç olmak üzere toplam 3.798,11TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.403,63TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.