Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2022/581 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/54
KARAR NO : 2022/581

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının itirazında icra dairesinin yetkisine, borca, takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptaline, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine başlatılan ilamsız takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığından yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin ……. esas, ……. karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup, mahkememizin “İcra dairelerinin yetkisinin dava şartı olması nedeniyle dosya bu yönüyle incelendiğinde ; Gümrük beyannamesinin Erenköy Gümrük Müdürlüğünce düzenlendiği eşya sahibi olarak davalı ………. Tic… Bildirildiği ,tartı,tespit, tahakkuk belgesinin Erenköy Gümrük Md. tarafından düzenlendiği sözleşmeler hukuku geregince ve genel yetki kuralları gereğince yetkili icra dairesinin Anadolu icra daireleri olması nedeniyle ,icra dairesinin yetkisi yönünden itirazın kabulü ile dava şartı yokluğundan davanın reddine” şeklindeki gerekçesi ile karar verilmiş, iş bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …….. Hukuk Dairesi ……. Esas, ……. Karar sayılı ilamıyla “taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun kabulü ile davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek, TBK’nın 89/1 ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bakırköy İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü ile yetki itirazı reddedilerek işin esasına girilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına” karar verilerek mahkememiz kararını kaldırmıştır. İş bu esasa kaydedilmiştir.
Mahkememiz dosyasına Gümrük Bilirkişisi ……… ve SMM ………’den rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti düzenlemiş oldukları raporlarında özetle; “Eşyanın antrepoya alındığı 06.08.2017 tarihi ila Gümrük idaresinde tanzim olunan TTB 17.09.2018 tarihi aralığında oluşan ardiye ücretinden davalı yanın sorumlu olduğu, Davacı yanın kesmiş olduğu ve davaya konu ettiği 05.10.2018 tarih ve ……. sayılı fatura incelendiğinde hesaplanan ardiye ücretinin davalının sorumlu olduğu döneme ait 396 gün aralığında olduğu anlaşılmakla, davacı …….. Lojistik ……. Taş. Dep. Dağ. Ve Tic. A.Ş firmasının icra takibine konu ettiği faturadaki taleple sınırlı 8.813,67 TL ardiye ücreti talebinde haklı gözüktüğü, davaya konu edilen eşya tasfiyelik hale gelmekle TTB nin düzenlendiği 17.09.2018 tarihi itibariyle Devlet malı haline geldiğinden, eşya üzerinde hak ve tasarruf sahipliği kalmayan davalı ……… Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasından icra takibine konu edilen faturadaki ardiye ücreti dışındaki ödentilerin talep edilemeyeceği, eşya hakkında varsa ödenmesi gereken bir ücret, bu ücret eşyanın satışıyla hak sahiplerine Tasfiye döner sermaye işletmesi tarafından ödendiği, bu durumda davacı ……..’ın davaya konu eti faturada kalemlerinden “ardiye ücreti haricindeki” ödentileri davalıdan talep etmesi mümkün görünmediğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Dava; davalıya verilen nakliye ve antrepo hizmetinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin …… esas, ……. karar sayılı ilamında; “Gümrük Kanunu’nun 101 . maddesi gereğince emtianın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsız olmakla beraber gümrük idarelerince gerek görülen hallerde, eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi amacıyla yeni bir süre belirleyebileceği düzenlenmiştir. Diğer taraftan Gümrük Yönetmeliğinin 346 maddesinin 3. fıkrasında Müşteşarlığın eşyanın antrepoda kalabileceği süre konusunda belirleme yetkisi olduğu ayrıca beşinci fıkrada, antrepoda bulunan eşya için bir süre tayin edilmişse bu sürede kaldırılmayan eşyanın Gümrük Kanununun 177’nci maddesinin (g) bendi uyarınca tasfiye edileceği düzenlenmiştir. Bu kanuni düzenlemelere dayalı olarak Gümrük Müşteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından 13.08.2010 tarihinde yayımlanan …… sayılı Antrepolarda Uzun Süre Bekleyen Eşyalara İlişkin Genelge ile antrepolarda uzun süre bekleyen emtialara ilişkin uygulanacak hükümler getirmiştir. Söz konusu genelgede 6 ayı aşan süreyle gümrük gözetimi ve genel denetimi altında olan genel antrepolarda bulunan ancak sahipleri tarafından işlemleri takip edilmeyen eşyaya yeni bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulması amacıyla antrepo işleticisi tarafından sahibine tebligatta bulunma ve gümrük idarelerine bildirimde bulunma yükümlülüğü getirilmiştir.” denmektedir.
İş bu yargıtay ilamı ve kanun maddesi somut olayda değerlendirildiğinde; Davacı antrepo işleticisinin, sahibi tarafından alınmayan emtiaya ilişkin olarak durumu gümrük idaresine bildirim yükümlülüğü ve bu tür emtiayaya ilişkin tasfiye işlemleri başlatma ödevi bulunduğu hususu göz önünde bulundurularak ve ayrıca 25.06.2013 tarihli Tasfiye Yönetmeliğinin 30. maddesindeki düzenlemeler gereğince de tasfiye işlemleri nedeniyle eşyanın antrepoda kalacağı süreler ve davacı antrepo sahibinin BK’nın 98/2. maddesi delaleti ile BK’nın 44. maddesi gereğince hakettiği ücretten bir indirim yapılması gerekip gerekmediği hususları mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mevcut olayımızda bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere; davacı tarafın konu genelge usullerini başlatması
gereken tarihin 06.08.2017 itibariyle + 6 ay eklendiğinde 06.02.2018 olduğu ancak, davacı yanın çıkardığı ilgili
tebligatı davalı yanın 11.07.2018 tarihinde tebliğ aldığı anlaşılmıştır.. Ancak buradaki kıstas ilgili tebligatta 5 ay gibi bir gecikme bulunsa da, tebligat öncesinde taraflar arasındaki e-mail yazışmalarına
bakıldığında, eşya sahibi davalının eşyasından haberdar olduğu, eşyasını çekeceği hakkında yazışmalar
yaptığı anlaşılmakla, davacının emtianın tasfiyesinin gerekip gerekmediği yönünde birden fazla mail atarak girişimde bulunduğu, uzun süre sessiz kalmadığı, BK’nın 98/2. maddesinin dalaletiyle 44. maddesi gereğince zararın artmasına sebebiyet vermediği kanaatine varılmıştır. Davalı tarafın ardiye ücretinden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu edilen eşya tasfiyelik hale gelmekle TTB nin düzenlendiği 17.09.2018 tarihi
itibariyle Devlet malı haline geldiğinden, eşya üzerinde hak ve tasarruf sahipliği kalmayan davalı
……… Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasından icra takibine konu edilen faturadaki ardiye
ücreti dışındaki ödentilerin talep edilemeyeceği, eşya hakkında varsa ödenmesi gereken bir
ücret, bu üret eşyanın satışıyla hak sahiplerine Tasfiye döner sermaye işletmesi tarafından
ödendiği, bu durumda davacı ……..’ın davaya konu ettiği faturada kalemlerinden “ardiye
ücreti haricindeki” ödentileri davalıdan talep etmesi mümkün görünmediği belirtildiğinden davacı tarafın ardiye ücreti haricindeki diğer taleplerinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.813,67TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca 8.813,67TL’sının %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.813,67TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-.8.813,67TL’sının %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 602,06TL ilam harcından peşin alınan 129,39TL harcın mahsubu ile bakiye 472,67TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 35,90TL Başvuru Harcı, 129,39TL Peşin Harç olmak üzere toplam 165,29TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 164,00TL posta masrafı toplam 1.764,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.452,09TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.898,87TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.