Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/531 E. 2022/329 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/531
KARAR NO : 2022/329

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki alım satım ilişkisi kapsamında davalıya eksiksiz teslim edilen malların karşılığı olan 73.500,01TL bedelin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının yetki itirazı nedeniyle dosyanın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına gönderildiğini, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından süresinden sonra cevap dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı taraf ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, davaya konu edilen fatura müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, fatura muhtevası mal da müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davacı tarafın köyü niyetli hareket ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 73.500,01TL üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davalının yetki itirazı nedeniyle dosyanın Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına gönderildiği, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …. tarafından düzenlenen 06/04/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; “dava konusunun, davacının davalıya yaptığı satışlarından kaynaklanan 73.500,01TL lik alacağı iddiası ile icra takibi başlatmış olduğu, davacının itirazı ile takibin durduğu, Bu kez davacının talebi ile huzurda görülen İtirazın İptali davasının açılmış olduğu, taraflardan Davacı taraf duruşma salonunda yapılan incelemeye gelmiş ve yerinde inceleme talep etmiş olup davalı taraf ise incelemeye gelmediğini, davacı tarafın Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, 2019 yılı Ticari defterlerinin incelendiği, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğu ve lehinde delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığını, davacının Ticari defterlerine göre davalının hesabı 73.500,00 TL borç bakiyesi verdiği, davalının davacıya 73.500,00 TL borçlu olduğu tespit edildiğini, davacının davalıya düzenlediği bir adet satış faturasının ve fatura içeriği malların davalıya teslim edilip edilmediği, edildi ise ne şekilde teslim edildiği tespit edilemediğini, yine Davalının faturaya karşı 8 günlük yasal sürede itirazda bulunduğuna dair herhangi bir belge dosyada bulunmadığını, davacının BS formları incelenmiş ve davacı davalıya düzenlediği faturayı BS formu ile verai dairesine bildirmis olduğu tespit edildiğini” belirtmiştir.
Tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi düzenlemiş olduğu 11/01/2022 tarihli ek raporunda; “V.U.K. 396 Sayılı tebliğine göre “bir ay içindeki, bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki Mal ve Hizmet Alış/Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba/Bs) ile bildirilecektir.” denilmektedir. Buna göre Davalının bağlı bulunduğu Vergi dairesince müzekkere cevap yazısı ile dosyaya sunulan 2019-2020 yıllarına ait BA formları incelenmiştir. Ancak Davalı tarafından BA formu ile Davacıdan alım yaptığına dair herhangi bir bildirime rastlanılmadığını” belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı tarafından mahkememizce verilen sürede ticari defter ve kayıtların yeri bildirilmemiş, süresinden sonra bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının cevap dilekçesi sunmaması dolayısıyla mal almadığı iddiasının bulunmaması karşısında ispat yükü kendisinde olan davacının faturayı davalıya teslim ettiğini ticari defter veya kesin delillerle ispat etmesi gerektiği, davacı ticari defterlerine göre de davalıdan 73.500,00 TL alacağı olduğu hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olmakla birlikte davacı tarafın davaya konu faturayı davalıya tebliğ ettiğini ve fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini kendi ticari defter ve kayıtlarına göre ispat edememiştir. Yine davalı tarafından ilgili fatura BA olarak da bildirilmemiştir. Davacı tarafın yemin deliline de dayanmamış olması göz önüne alındığında ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 1.255,20TL harcın mahsubu ile bakiye 1.174,50TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 11,00TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.355,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.