Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2022/402 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/53
KARAR NO : 2022/402

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin açık hesap olarak çalıştıklarını, aralarında mal alım satımı yaptıklarını, davalı şirketin vadesi geçen borçlarını ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil, davacıya söz konusu fatura ile ilgili kısmı olarak ödemeler yaptığını, hatta davacının ödenmediğini beyan ettiği bir adet faturayı da irsaliyeli şekilde iade faturası olarak iade ettiğini, cari hesaplar incelendiğinde müvekkili şirketin borçlu olmadığının görüleceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 39.664,11TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …… tarafından düzenlenen 01/02/2021 tarihli kök ve 03/05/2021 tarihli ek raporlarında özetle; “tarafların ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapıldığı, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğu ve lehinde delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığını, ancak davalı … 2019 yılı ticari defterlerinin açılış onaylarını süresinde ve usulünce yaptırmış olmakla birlikte Yevmiye defterinin kapanış tasdikini yaptırmadığı tespit edildiğini, davacının Muavin defterine göre davalının hesabı 37.864,46TL borç bakiyesi verdiği, davalının davacıya 37.864,46TL Takip tutarı kadar borçlu olduğu tespit edildiğini, davalının Muavin defterine göre davacının hesabı 25,04TL alacak bakiyesi verdiğini, davacının davalıdan 25,04TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, mutabakatsızlığın tamamen davalının. davacıya düzenlediği iddia ettiği iade faturasından kaynaklandığı tespit edildiğini, davalının incelemeye sunduğu irsaliye ile irsaliyeli fatura arasında herhangi bir ilişki tespit edilemediğini, şöyle ki …. Tekstil San ve Dış Tic AŞ. … Mah.. ……Sokak No:…. Kıraç-Esenyurt/İstanbul Unvanlı ve Adresli şirket tarafından Davalı … Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş olan 13.11.2019 tarih ve ….. seri ve sıra numaralı bir adet irsaliyenin tarihi 13.11.2019’dur. Davalının Davacı …… tekstile duzenledıgı söz konusu İade faturasının tarihi 04.11.2019’dur. Söz konusu irsaliye ile İade faturası arasında bir bağlantı kurulamadığını, fatura üzerinde de bu irsaliye ile ilgili bir açıklama olmadığını, davalı … tarafından davacı …… tekstil e düzenlenmiş 04.11.2019 tarih , …… seri ve sıra numaralı toplam TL tutarı 37.839,42TL tutarlı fatura olduğu görülmüştür. Fatura içeriğinde ……. yazılı olduğu, Kg fiyatının 39,50 TL olduğu tespit edildiğini, teslim Alan kısmında herhangi bir isim, imza vb rastlanmamıştır. Fatura üzerinde “……. nolu faturalarınıza istinaden” şeklinde açıklama yazıldığı görülmüştür. Faturanın ve fatura mukabili malların davalı tarafından davacıya teslim edildiğine dair herhangi bir tespit yapılamadığını, yapılan incelemeler sonucunda davalının davacıya düzenlediği iade faturasının içeriğini oluşturan; ….. *39,50 TL = 15.010,00TL + %8 KDV =16.210,80TL lik kısmı Davacı …… Tekstil tarafından davalıya 31.07.2019 tarih ve ….. seri ve sıra numaralı fatura ile satışı yapıldığını, 507 Kg. 30/30 Melanj Kesik Elyaf Diagony*39,50 TL -20.026,504+%8 KDV =21.628,62 TL lik kısmı Davacı …… tekstil tarafından davalıya 27.08.2019 tarih ve ….. seri ve sıra numaralı fatura ile satışı yapıldığını, davalının düzenlediği iade faturasında belirttiği alım faturaları ile iade faturasında belirtilen miktar ve tutar uyuştuğunu” belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı tarafların ticari defterlerindeki farkın davalı tarafın düzenlediği iade faturası olduğu, iş bu faturanın davalı tarafından düzenlendiği, davacı defter kayıtlarında kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (6102 sayılı TTK’nın m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İş bu kanun maddesine göre dosyamızdaki iade faturasının fatura tarihleri itibariyle süresinde düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, ….. karar sayılı ilamında ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.” denmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların ticari defterleri sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre 37.839,42 TL bedelli iade faturasının davalı tarafın defter kayıtlarında olduğu, davacı defter kayıtlarında kayıtlı olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davalı tarafından sunulan irsaliye ile irsaliyeli fatura arasında herhangi bir ilişkinin tespit edilemediği, irsaliye tarihinin 13/11/2019, iade faturasının tarihinin 04/11/2019 olduğu, davalının iddia ettiği iade faturasına konu malların davacıya teslim edildiğine dair dosya içerisinde bilgi bulunmadığı, teslim alan kısmında isim bulunmadığı, araç plakası yazdığı ancak davalıya verilen sürede buna ilişkin net bilgi verilmediği, davalı tarafın ödeme iddiasının mahkememizce araştırıldığı, mahkememize gönderilen banka dekont örneklerindeki ödemelerin mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda irdelendiğinin anlaşıldığı, iade faturasının süresinden sonra düzenlenmesi hususu göz önüne alınarak davalının yemin delili ile de malları teslim ettiğini ve borçlu olmadığını ispat edemeyeceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 37.864,46TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacağın belirlenebilir ve likit olması sebebiyle 37.864,46TL’sına %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 37.864,46TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-37.864,46TL’sına %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.586,52TL ilam harcından peşin alınan 677,37TL harcın mahsubu ile bakiye 1.909,15TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 677,37TL Peşin Harç olmak üzere toplam 731,77TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.260,10TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 59,90TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 600,00TL bilirkişi ücreti, 82,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 682,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 651,05TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.679,66TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.799,65TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.