Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/508 E. 2022/563 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/508
KARAR NO : 2022/563

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma, ……. Akaryakıt Gıda İnşaat Nakliyat Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nden ciro yoluyla devraldığı çekleri zayi ettiğini, çeklerin iptali için Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. Sayılı dosya ile dava açılarak çeklerin iptali talep edilerek ödeme yasağı kararı alındığını, bu arada, davalı …… Metal San. Ve Tic. Ltd. Şti. çeklerden keşidecisi ……. Akaryakıt Gıda İnşaat Nakliyat Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, Muhatap; …. Bankası …. Şubesi Hesap No: ….. olan ….. sayılı Lapseki 30.07.2019 tarihli 50.000 TL
tutarlı çeki Bakırköy ….. icra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosya ile takibe koyduğu öğrenildiğini, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. Sayılı dosyasından müvekkil firmaya davalı …… Metal Sanayi Ve Ticaret Ltd.şti. aleyhine dava açılması için müvekkil firmaya süre verildiğini, dava konusu çekin diğer davalı …… İklimlendirme Mekanik Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından diğer davalı …… Metal Sanayi Ve Ticaret Ltd.Şti firmasına ciro edildiğini, müvekkilinin dava konusu çekin …… İklimlendirme A.Ş ne ciro ederek vermemiştir. Bu çek nedeniyle tarafların ticari defterlerinde bir kayıt ve alacak verecek bulunmadığını, davalıların meşru hamil olmadıklarını, çekin son meşru hamili ve hak sahibi davacı müvekkil firma olduğunu belirterek, müvekkil firmanın davalılara dava konusu çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine, ile ….. Bankası … Şubesi Hesap No: …. olan ….. sayılı Lapseki 30.07.2019 tarihli 50.000 TL tutarlı çek nedeniyle Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas E sayılı dosyasına konu takipte çek bedeli ödenmiş olması halinde ödenen tüm bedelin, (dava konusu çekin ve bedeli olan 50.000 TL çek aslı ve ferileri ile birlikte) davalılardan reeskont avans faizi ile müşterek ve müteselsilen istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Metal san. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilim dava konusu çeki aralarında süregelen ticari satım kaynaklı alacağı dolayısıyla …… Isı Ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’den ciro yoluyla aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, dava konusu edilen miktarın %20’sinde aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkilime ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi ……’ye tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 24/08/2021 tarihli raporunda “Davalı …… Metal San ve Tic Ltd. Şti ticari defterlerinde davalının iddiası ve çekin arkasında bulunan ciro silsilesine göre davalının ihbar olunan …… ısı ile olan ticari ilişkisinin tespiti için yapılan inceleme tespitlere göre; Davalı …… Metal Ltd Şti nin ticari defterlerinde ihbar olunan …… Isı ve İnşaat San ve Tic Ltd Şti ‘nin hesabı incelenmiştir. Davalı …… Ltd. Şti. İhbar olunan …… ısının hesabını Yurtiçi alıcılar Ana hesabının Altında ….. Hesap kodu ve …… Isı ve İnşaat San ve Tic Ltd Şti. hesap adı ile takip ettiği tespit edilmiştir. Davalının İhbar olunan …… Isı Ltd. Şti.’ ne birtakım satımlar yaptığı İhbar olunan …… ısı nın davalı …… Metale borçlu olduğu ve borcuna karşılık dava konusu çeki Davalı …… metale ciro ettiği anlaşılmıştır. Davalı …… Metal Dava konusu 50.000,00TL’lik çeki 18.02.2019 tarih ve …. nolu tahsilat makbuzu ile İhbar olunan …… ısı Ltd Şti firmasından aldığı ve ticari defterlerine kaydettiği tespit edildiğini” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Bilirkişi tarafından aldırılan 07/11/2021 tarihli ek raporda özetle; “Davacı şirketin 6102 sayılı T.T.K. nun ilgili maddeleri ile ilgili 222. md.ne göre 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarını zamanında yaptırdığı, dolayısıyla, T.T.K.’nun amir hükümlerine göre, davacı şirketin Ticari Defterleri lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılmış olup, Dava konusu ve davanın özü gereği davacının dava konusu ettiği çekin davacıya cirolayarak veren şirketin davacı defterlerindeki hesabı ile çek üzerindeki davacının cirosundan sonraki cironta olan ……. İklimlendirme AŞ nin davacı nin ticari defterlerindeki hesap hareketlerinin incelenmesi gerektiği kanaati ile inceleme yapılmıştır. Davacı dava konusu çeki dava dışı …… Seramik AŞ den ciro yoluyla alarak 20.02.2019 tarihli yevmiye kaydı ile ticari defterlerine kaydetmiş olduğu tespit edilmiştir. davacının defterlerinde ……. iklimlendirme AŞ. hesabı TABLO:3 olduğu gibi 320 Satıcılar hesabında ve 120 Alıcılar hesabı ile izlendiği görülmüştür. 120 Alıcılar hesabı iki ayrı hesapla takip edilmiş olup nedeni tespit edilememiştir. Bu hesaplar incelenmiş davacının ticari defter kayıtlarında dava konusu çekin ………… mekanik AŞ ye verildiğine dair bir kayıt bulunmadığını” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının ciro yoluyla aldığı davayı konu çekin, zayi olması sebebiyle davacının davalı olan cirantalara borcu olup olmadığı noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
Çek üzerinde yapılan incelemede, çekin keşidecisinin ……. şirketi olduğu, lehdarın ……. şirketi olduğu, ilk cironun ……. şirketi olduğu, sonraki cirantanın …… Seramik şirketi olduğu, sonraki cirantanın davacı, sonraki cirantanın ……. şirketi olduğu, sonraki cirantanın …… şirketi olduğu, son raki cirantanın …… şirketi olduğu anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır.
Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonolardan kaynaklanan alacaklarda ispat yükü borçlu bulunmadığını iddia eden davacı borçluya düşer. Bono ödeme vaadinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir, sebepten mücerrettir.
TTK.’nın 792. Maddesi gereğince çekin herhangi bir surette hamilin elinden çıkması halinde, ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkının 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Anılan kanunun 790. Maddesi gereğince cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır düzenlemesi bulunmaktadır.
Mevcut olayımızda; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı …… şirketinin ticari defter ve kayıtlarına göre dava konusu çeki dava dışı …… şirketinden aralarındaki ticari ilişkiye istinaden tahsilat makbuzu ile aldığı, davacının ticari defterine göre davaya konu çeki davacının …… şirketinden aldığı, ……. şirketine verildiğine dair tespit yapılamadığı belirtilmiştir. Bilirkişi tespitinde de belirtildiği üzere davaya konu çekin davacı rızası dışında sonraki ciranta olan ……. şirketi ile önceki ciranta olan …… şirketlerinin ticari defterlerinin de incelenmesi gerektiği kanaatine varıldığı, mahkememizce bu hususta ara karar kurulduğu, davacı tarafa bilirkişi ücretini yatırması için kesin süre verildiği, davacı tarafça kesin sürede bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır. Çekte yapılan incelemede ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, ispat yükü kendisinde olan davacının çekin davalılar tarafından kötü niyetli olarak iktisap ettiklerini ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur, kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 853,88TL harcın mahsubu ile bakiye 773,18TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ……. Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …… Şirketine verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı ve diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.