Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/463 E. 2021/943 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/463
KARAR NO : 2021/943

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun, müvekkili şirketten 176.881,64-11 değerinde ……. model Anestezi cihazı satın aldığını, müvekkilinin de ……. numaralı faturayı düzenlediğini, davalı borçlunun aynı gün 14/02/2020’de müvekkiline 40.000,00-TL ödeme yaptığını, daha sonra müvekkilin 10/03/2020 tarihinde ……. numarolı 1.624, 14-TL’lik kur farkı faturasını düzenlediğini ve davalı borçlunun da 24/03/2020 tarihinde müvekkiline 25.000,00TL ödeme yaptığını, yine 13/04/2020 tarihinde müvekkili tarafından düzenlenen ……. numaralı 43.784,44TL’lik kur farkı faturası sonrasında davalı borçlunun 29/04/2020 tarihinde 15.000,00TL ödeme yaptığını, Davalı borçlunun cari hesaptan kaynaklı 122.290,24TL tutannda müvekkiline borcu kaldığını, müvekkilinin 16/06/2020 tarihinde Bakırköy ……. lcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile davalı borçluya karşı icra takibi yapıldığını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının ……. Medikal Sağlık Ürünleri San.ve Tic. Ltd. Şti., borçlusunun ……. Sistem Servis Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. olduğu, 125.506,64TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …… tarafından düzenlenen 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; davacı şirket kayıtlarında davalı şirketten alacklı olunan tutarın 122.290,24TL olarak kayıt altına alınmasının nedeninin toplam 45.480,06TL lik kur farkı faturalarından kaynaklandığını, davacı şirket tarafından kur farkı faturalarına dayalı borçlandırma yapılamayacağını, davacı şirketin davalı şirketten takip konusu 122.290,24TL ana para tutarında değil, 76.881,64TL ticari mal satış faturasından bakiye ana para tutarında alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy …….. lcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın ticari defterlerine göre aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı tarafın 122.290,24 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine göre aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı tarafın 76.881,64 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay …… Hukuk Dairesinin 09/09/2015 tarihli ve …… esas, …… sayılı ilamına göre ” Yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için uygulama yada teamül aranmaz.” denmektedir. Yargıtay kararlarına göre kur farkı talep edebilmek için teamül gerekmediği belirtilmesine rağmen ilgili faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalı ticari defterlerinde ise kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Yine taraflar arasında düzenlenen faturanın TL olarak düzenlendiği de anlaşılmıştır.
Her iki tarafın ticari defterleri sahibi lehine delil niteliği taşımaktadır. Ancak ticari defterlerin karşılıklı olarak birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilamında ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.” denmektedir. İş bu davamızda ispat yükü kendisinde olan davacının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan ancak davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan fatura bedelini kesin delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki faturaların TL üzerinden düzenlendiği, yabancı para üzerinden düzenlenmediği de anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı tarafın ticari teamüller kapsamında davalı taraftan kur farkı talep etme hakkı kalmamaktadır. Bu hususta aralarında herhangi bir anlaşma da bulunmamaktadır. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının diğer tarafın ticari defter kayıtları ile de uyumlu olmadığı kanaatine varılmıştır. İlgili kanun maddesi ve Yargıtay kararına göre ispat yükü kendisinde olan davacının davalı tarafın ticari defterleri ile farklı çıkan kısmı senet veya diğer kesin delillerle ispat etmesi gerektiği ancak davacı tarafça başkaca yazılı delil sunulmadığı, kur farkı alacağına dair fatura düzenlememiş olması sebebiyle alacağın yemin delili ile de ispatlamayacağı kanaatine varılarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 76.881,64TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;Bakırköy ….. İccra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 76.881,64TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-76.881,64TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 5.251,78TL ilam harcından peşin alınan 1.515,81TL harcın mahsubu ile bakiye 3.735,97TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 808,60TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 511,40TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 1.515,81TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.570,21TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 700,00TL bilirkişi ücreti, 84,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 784,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 480,56TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.794,61TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.121,25TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.