Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/457 E. 2022/324 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/457 Esas
KARAR NO : 2022/324

DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımına İlişkin Kararın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %7,909 oranında hisse sahibi olduğunu, davalı şirketin sürekli sermaye arttırımı yaparak müvekkilinin hisse oranının düşmesine sebebiyet verdiğini, en son yönetim kuruluna verilen yetki kapsamında 04/05/2020 tarih 2 nolu yönetim kurulu kararı ile şirket sermayesinin 100.000.000-TL’den 130.000.000-TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini, söz konusu kararın haklı bir gerekçesi bulunmadığını, ayrıca kararın alındığı yönetim kurulu toplantısının da usulüne uygun yapılmadığını, bu nedenlerle sermaye arttırımına ilişkin kararın mutlak butlanla sakat olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin altın işiyle iştigal ettiğini, faaliyet alanı kapsamında yüksek miktarda sermayeye ihtiyaç duyduğunu, müvekkili şirketin aynı zamanda Londra Külçe Piyasaları Birliğine (LBMA) üye olduğunu, söz konusu birlik üyeliği için sermayenin en az 15.000.000-Sterlin olması gerektiğini, bu kapsamda sermaye arttırımı kararı alındığını, alınan kararın davacı ortağın zararına sebebiyet vermediğini, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde şirket merkezinin mahkememiz yargı sınırları içinde bulunduğu, bu nedenlerle mahkememizin yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
İptali talep edilen yönetim kurulu kararına göre 100.000.000-TL olan şirket sermayesinin 130.000.000-TL’ye çıkartılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti ……. ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 05/01/2022 tarihli ek raporlarında özetle;
“Davalı Şirket yönetim kurulunun iç kaynaklardan sermaye arttırımı yapma
yetkisinin olduğu ve bunun için gerekli şartları sağladığı, davalı Anonim Şirketin 04.08.2020 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında
şirket sermayesinin iç kaynakların kullanılarak 100.000.000,00 TL’den
130.000.0000,00 TL’ye çıkartılması kararının davacı pay sahibinin kar payı ile mevcut
pay sahipliği haklarını olumsuz yönde etkilemediği,
Listede yer almak için gerekli olan tutarın hesaplamasında Öz Kaynak dikkate
alınacağından 2020 yılsonunda Öz Kaynak tutarının 26.921.556,71 Sterlin karşılığı
olacağı hesaplandığı, 15.000.000,00 sterlin üzerindeki tutarın dağıtılabileceği,
Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği 64.102.160,79 TL sermaye
düzeltmesi olumlu farkları bulunmasına rağmen sermaye artığında 12.004.748,18 TL
geçmiş yıl karlarının kullanılmasının sebebinin anlaşılamadığını” teknik kanaatleri olarak berlirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı taraf müvekkili şirketin LBMA üyesi olarak sermayesinin en az 15.000.000-Sterlin olması gerektiğinin ve bu nedenlerle sermaye arttırımına gidildiğini ileri sürmüş ise de; söz konusu sermayenin öz sermaye olduğu, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere şirketin öz sermayesinin 26.921.556,71-Sterlin olduğu, dolayısıyla üyelikten kaynaklı sermaye arttırımının yasal dayanağı bulunmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf yönetim kurulu kararının usulüne uygun olarak alınmadığından bahisle mutlak butlanla sakat olduğunu ileri sürmüş ise de; yönetim kurulunun iç kaynaklardan arttırım yapma yetkisi bulunduğu, dolayısıyla yönetim kurulu kararının mutlak butlanla sakat olduğu yönündeki iddianın sabit olmadığı, ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince yönetim kurulu kararının iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde değerlendirme yapılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin LBMA üyesi olması nedeniyle üyelik kapsamında 15.000.000-Sterlin’in çok üzerinde 26.921.556,71-Sterlin öz sermayesinin bulunduğu, sermaye arttırımının tamamının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere mevzuatın izin verdiği 64.102.160,79-TL sermaye düzeltilmesinden karşılanılabilecekken 12.004.748,18-TL geçmiş yıl kararlarından karşılanmasının haklı bir gerekçesinin bulunmadığı, davalı şirketin sürekli sermaye arttırımı kararları aldığı ve bu kararlara yönelik olarak davacı tarafın hisse oranını muhafaza etmek için davalar açtığı, anonim şirketlerde hisse oranının ortaklıktan kaynaklı hakların kullanılması açısından önem arz ettiği, davalı şirketin sürekli sermaye arttırımı yoluna gitmek suretiyle davacı ortağın ortaklıktan kaynaklı haklarını olumsuz yönde etkileyeceği değerlendirilerek sermaye arttırımına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE; davalı şirkete ait Bakırköy …… Noterliğinin 08/05/2020 tarih ……. sayı ile tasdikli 04/05/2020 tarih 2 nolu yönetim kurulu kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.449,60-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 116,60-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 2.333,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır¸e-imzalıdır¸e-imzalıdır¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.