Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/45 E. 2022/224 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/45
KARAR NO : 2022/224

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04.11.2019 tarihli dava dilekçesi ile; davacı tekne ürünleri, marka logosu ve benzeir ismin yer aldığı ambalaj, kese kağıdı ve çantalara paketlenerek müştelerine sunduğunu, davalı kese kağıdı ambalaj kağıdı gibi ürünlerin alımı, satımı, ithalat ve ihracatını yapan firma olduğunu, taraflar arasında el işçiliği ile ticaretine konu ettiği tekne modellerini paketlemesi için ambalaj, kese kağıdıve çantaların davalı firmaya 12.000-TL tutarında ödeme karşılğıı olarak anlaştığını ve ödemeyi yaptığını ancak malın ayıplı olmasından kaynaklanan sorunlar yaşadığından bahisle icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile icra takibinin durduğunu, bu nedenle itirazın iptalini, takibin devamını ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra ve inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Silivri ……. Asliye Hukuk Mahkemesi ……. EK sayılı ilamıyla görevsizlik kararı vermiş, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacıya teslimi gerçekleşen ürünlerin ayıplı olmadığını, davacının işbu davayı açmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Sinop Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere yanıtında davacı …’in mükellef kaydının olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu belirtilmiştir.
TTK’nın 3. maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise, TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, öğretide benimsenen görüşe göre de ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir. TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent hâlinde sayılan davalardan olması gerekir. Ticari satım akdi, TTK’nın 23. maddesinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 15. maddesi uyarınca esnaf olma kriteri temel olarak ekonomik faaliyetin sermayeden fazla bedensel çalışmaya dayanması ve gelirin 11. maddede gösterilen kararnamedeki sınırı aşmaması olarak düzenlenmiştir. Bu durumda yasanın 15.maddesindeki kriter olarak geriye bedensel çalışmanın sermayenin önüne geçmesi hali önem taşımaktadır. Mevcut olayımızda gelen yazı cevabına göre davacının kazancının belirlenen sınırı aşmadığı bu sebeple tacir vasfında olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; mevcut olayımızda mutlak ticari dava sayılan hallerin olmadığı, davacının davasına konu alacağının tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, Vergi Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına istinaden davacının tacir vasfında olmadığı ve uyuşmazlığın da TTK’nın 4/2. maddesinin “a-f” bentlerindeki hususlara ilişkin olmadığı anlaşılmış olup, Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticaret sıfatının bulunmaması sebebiyle gönderme kararı yerine görevsizlik kararı vermiş olduğu göz önüne alınarak bu sebeple karşı görevsizlik verilmeyerek 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlemesine istinaden görevli mahkemenin Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Görevli mahkemenin Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, HMK. 20 madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli Silivri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama, harç ve giderleri konusunda HMK. 331/2 madde gereğince görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.