Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/403 E. 2022/653 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/403
KARAR NO : 2022/653

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan alışveriş kapsamında davalı aleyhine ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle davalı tarafın itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çikolata imalat, üretim ve satış işi yaptığını, müvekkili 5000 adet pvc kutu imalatı için davacıya sipariş verildiği, 04.07.2015 tarihinde veirlen siparişlerin 27.07.2016 tarihinde müvekkil şirketçe teslim alındığı, ürünlerin kontrolü sırasında davacıya gönderilen grafik ile gelen ürünlerin renklerinin aynı olmadığı ve grafikte görsele uygun olarak hazırlanmadığını belirterek davacı taraça müvekkil aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden celp ve tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 12.090,01TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe süresinde itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin …… esas, ……. karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış, Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …….’e tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 03/07/2017 havale tarihli raporunda ” Davacı ve Davalı tarafların dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, dolayısıyla davacı taraf ve davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, davacı ve davalı firmaların defterlerinin ibraz edildiği ve faturalarla kayıtların uyumlu olduğunu, takibe konu olan davacı ….. Ambalaj San ve Tic A.Ş davalı şirket ……. Çikolata San. ve Tic.A.Ş. firmasından yapılan ödemeler düşüldükten sonra alacak aslı itibariyle 12.090,01TL tutarında “‘borç bakiyesi’’ kaldığını ” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Mahkememizin “Getirtilen icra dosyasının incelenmesinde alacağın cari hesap ekstresine dayandığı, davalı tarafın itirazının genel nitelikte olduğu ayıp nedeniyle itarızın bulunmadığı ancak verilen cevap dilekçesinde ayıpla ilgili itirazların bulunduğu itirazların açık ayıp niteliğinde olup derhal yapılması gerektiği ancak ayıp ihbarının derhal yapıldığına dair dosyada bir delil bulunmadığı (dinlenen tanık beyanları da değerlendirilmek suretiyle), ayıbın süresinde yapılmadığı yönünde mahkemede oluşan kanaat gereğince cari hesabın işleyişi yönünde incelemeye gidilmiş, aldırılan bilirkişi raporunda yapılan ödemeler düşüldüktene sonra 12.090-TL alacak kanıtlandığından davacı tarafın davasının kabulu ile haksız yere alacak inkar edildiğinden takdiren %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçesine göre davanın kabulüne karar verilmiş, iş bu karar istinaf edilmekle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi……Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla “dava konusu eser üzerinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak, imal edilen çikolata ambalajlarının ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ve miktarının tespit ettirilmesi; varsa ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi için tanıkların yeniden dinlenmesi suretiyle davalının ayıp ihbarını ne zaman yaptığını, ayıbın tespit edilen niteliğine nazaran ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığını kesin olarak açıklığa kavuşturulması; ayıp ihbarı süresinde ise tespit edilen ayıp miktarı kadar iş bedelinden indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi; ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde ise şimdiki gibi karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığını belirterek” mahkememiz kararını kaldırmıştır.
İstinaf ilamı doğrultusunda mahkememizce davacı tanığı … ve davalı tanığı … dinlenmiş olup tanık …; davacı şirkette çalıştığını, davalı tarafa yapılan işte üretimde çalıştığını, sipariş geldiğini, malı hazırladıklarını, teslimini yaptıklarını, numuneyi gönderdiklerini davalı tarafın onayladığını, işi yaptıklarını sonrasında davalı tarafın yanlışlık olmuş dediğini, kendilierine bıçak çizimleri yani grafik çizimleri gönderildiğini, ona göre üretim yaptıklarını, numune gönderdiklerini ve onayladıklarını, ona göre üretim yaptıklarını, aradan üç beş ay geçtikten sonra yanlışlık olduğunu söylediklerini, daha önce de davalı firma ile çalıştıklarını, böyle bir şey olmadığını, malları zamanında teslim ettiklerini, boyasını da istedikleri gibi kullandıklarını, ona göre hazırlayıp gönderdiklerini, kendilerine ayıp ihbarı ile ilgili bir şey gelmediğini, uzun zaman geçtikten sonra söylediklerini, davalının itirazının 3-5 ay sonra geldiğini, o dönemin bayrama denk gelip gelmediğini hatırlamadığını, kendilerine onay verenin bayan olduğunu, fotoğrafları vs gördüğünü, çok beğendiğini, olmuş dediğini, çizimlerin karşı taraftan geldiği gibi üretim yapıldığını, müdahale etmediklerini, olayla ilgili bilgisinin bundan ibaret olduğunu beyan etmiştir.
Tanık …; davalı şirkette çalıştığını, grafik tasarım bölümünde çalıştığını, kutu ambalaj tasarımı gönderdiklerini, tasarımdan farklı bir ürünün geldiğini, istedikleri bazı şeylerin farklı yapıldığını, yönetimin üretici firma ile mail yolu ile iletişime geçtiğini geri kalan kısmını çok hatırlamadığını, tarafından sadece grafiğin gönderilmesinin istenildiğini, tasarladığı gibi ürünün gelmediğini, bazı yerlerin farklı olduğunu, üretici firmaya ne zaman dönüş yaptıklarını hatırlamadığını, sadece yanlış ambalaj geldiğini hatırladığını, bu şekilde bir çalışmaya kimsenin onay vermeyeceğini, hayatın olağan akışına uygun olmadığını, müşterinin böyle bir şey istediğinde üreticinin emin misin şeklinde sormasının gerektiğini, tabanı delik bir poşet üretmek gibi bir durum meydana geldiğini, olayla ilgili bilgisinin bundan ibaret olduğunu beyan etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar ve istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişi heyeti …… ve Dr. …..’a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 27/09/2021 tarihli raporlarında ” Davacı ve davalı firma arasında 2014 yılından itibaren ticari münasebetin olduğu, davalı firma ticari defter kayıtlarında, 27.07.2015 tarihinde davalı firmanın ticari defterlerinde, davacı firma tarafından düzenlenen …. nolu 7.153,75 TL’lık faturaya ait muhasebe kaydının olduğu, 14.08.2015 tarihinde davalı firmanın davacı firmaya düzenlemiş olduğu 7.153,75TL tutarında iade faturasının muhasebe kaydı olduğu, 2015 yıl sonu kapanış hesaplarında davacı firmaya borç bakiyesinin 4.936,26TL olduğu, davacı firma ticari defter kayıtlarında, 28.07.2015 tarihinde davacı firmanın ticari defterlerinde, davalı firmaya düzenlediği …. nolu 7.153,75 TL”lık faturaya ait muhasebe kaydının olduğu, 14.08.2015 tarihinde davalı firmanın davacı firmaya düzenlemiş olduğu 7.153,75TL tutarında iade faturasının muhasebe kaydı olmadığı, 2015 yıl sonu kapanış hesaplarında davalı firmadan alacak bakiyesinin 12.090,01TL olduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının davalıdan 12.090,01 TL alacağının olduğu, ancak davalı tarafından davacıya gönderilen 7.153,75 TL’lik iade faturasının olduğu, iade faturası düzenlenme sebebinin davacı tarafından gönderilen ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının olduğu, istinaf ilamı doğrultusunda mahkememizce ayıp iddiasına istinaden inceleme yapıldığı, dosyaya sunulan PVC örneğinin bilirkişi raporunda belirtildiği üzere incelemeye yeterli olmadığının belirtildiği, dosyada basılması istenen örnek ile baskısı yapılan örneğin bulunmadığının ve inceleme yapılamadığının belirtildiği, davalının iade ettiğini belirttiği ürünlerin ayıplı olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir. Tüm bu hususular bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı tarafın ayıp iddiasında bulunduğu ve ispat yükünün kendisinde olması sebebiyle ürünlerin ayıplı olduğunu ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamına göre davalı tarafından davacıya gönderilen 7.153,75 TL’lik iade faturasına konu ürünlerin ayıplı olduğunun davalı tarafından ispat edilemediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ticari defterine göre davalıdan 12.090,01 TL alacağının olduğu, davalı ticari defterine göre davalının7.153,75 TL’lik iade faturası haricinde 4.936,26 TL borcunun olduğu, iade faturasına konu ürünlerin ayıplı olduğu davalı tarafından ispat edilememesi sebebiyle davacının davalıdan 12.090,01 TL alacağının olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek, alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 12.090,01TL üzerinden devamına,
2-12.090,01TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 825,86TL ilam harcından peşin alınan 146,02TL harcın mahsubu ile bakiye 679,84TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.300,00TL bilirkişi ücreti, 182,50TL posta masrafı, 29,20TL başvuru harcı, 146,02TL peşin harç olmak üzere toplam 2.657,72TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.