Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/380 E. 2020/445 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/380 Esas
KARAR NO : 2020/445

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/07/2012
KARAR TARİHİ : 12/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı talebinin; davalı …. ile 10.05.2010 tarihinde hizmet sözleşmesi ve taahhütname ayrıca taahhütname gereğince vade ve ödeme tarihsiz 27.000 Euro ve 10.000 Euro tutarında senetlerin imazalandığını, … Havayolları tanzim edilen senetler için Bakırköy … İcra Müdürlüğünce 06.02.2012 tarih ve … nolu esas dosya ile 33.641,25 Euro tutarındaki asıl alacak ve gecikme faizleri için icra takip talebinde bulunduklarını, davalı …. tarafından 15.11.2010 tarihli … uçuş nolu uçuş görevine ilişkin olarak tarafına ihtar cezası verildiğini, verilen ihtar cezasına tebliğinde itiraz ettiğini ve şerh koyarak yazılı olarak … havayollarına bildirdiğini, ihtar cezası olayı gerçekleşmesinden 21 gün sonra tarafına tebliğ edildiğini, taktir edileceği üzere havacılık faaliyetlerinde can ve mal emniyeti dikkat edilmesi gereken en temel unsur olduğunu, ayrıca bu süreçte 10 kez çeşitli uçuş görevlerini icra ettiğini, davalı … ihtar cezasını iş Sözleşmesinin 7.5 maddesine göre verdiğini belirttiğini, halbuki aynı sözleşmenin 14.3 maddesinde “7.madde sayılan yükümlülüklerini yerine getirilmemesi” durumunda işveren sözleşmeyi fesih hakkı tanındığını, her nedense …. Havayolları bu hakkını kullanmak istemediğini, bu tavır davalı … Havayollarının samimiyetsiz olduğunu gösterdiğini, … Havayolları iş ortamında şahsı için belirsizlik oluşturmak suretiyle dolaylı olarak istifaya zorladığını ve 03.01.20111 tarihinde istifa ettiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince … Havayollarının verdiği …. EĞİTİMİ masrafları ile ilgili gönderilen Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında ödeme emrindeki 33.641,25 Euro tutarındaki masrafların tamamı tarafına yapılmamış olduğunu, Cezai şartın her iki taraf içinde geçerli olakcak şekilde düzenlenmesi gerektiğini, yalnızca işçiyi bağlayan aynı durumda işveren için geçerli olmayacak bir cezai şartın geçerli olması düşünülemeyeceğini, Davalı … eğitim gideri ve geçmiş gün faizini ….İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ödeme emrinde 22.702,89 Euro olarak talep ettiğini, zorunlu çalışma süresinin çalışılan dönemine ait tutar düşülerek kalan tutarın talep edildiğini, zorunlu çalışma süresinin çalışılan döneme ait tutar düşülerek kalan tutarın talep edildiğini özetle, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibin durdurulması için teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminatlacezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili savunmasında; fazlaya ilişkin beyan ve itiraz haklarının saklı kalması üzere bilindiği gibi senet metninde yer alan vade ve diğer bir kısım unsurlar senet metninin olmazsa olmaz unsurlarından olmadığını, kaldı ki bir kısım unsurlar da sonradan taraflar arasında anlaşmaya uygun olarak doldurulabileceğini, hatta bu hususta Yargıtayın pek çok kararında açık bono tanzim eden kişinin bundan sorumlu olduğunu, senedin sonradan düzenlenen kısımlarının sözleşmeye aykırı olduğu hususunun borçlu tarafından yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini belirttiğini, davacı tarafın istifasına neden olduğu tedirginliğin yersiz olduğunu, yersiz olması nedeni ile istifayı haklı kılamayacağını yine davacının kendi beyanları ile tespit edildiğini, gerçekten de davacı tarafa ihtar cezasını gerektiren uçuştan sonra uçuş görevi verilmeye devam edildiğini, şu durumda çalışma ortamında davacının tedirginlik yaşamasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, davacı tarafın kendisine yapılan eğitim masraflarının bonoda belirtilen kadar bulunmadığını ve cezai şartın tek taraflı olduğu için geçerli olmadığı beyanları haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle doktrin ve Yargıtayın tek taraflı cezai şart konusunda görüşleri istikrar kazanmış durumda olduğunu ve davacı tarafın belirttiği gibi olmadığını, davacı tarafın 03.01.2011 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile haksız olarak müvekkili şirketteki görevinden istifa ettiğini, istifa dilekçesinde hiçbir gerekçe ileri sürmediğini, bu nedenle davacı tarafın istifa nedenine ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, yapılan haksız istifa sonrası davacı taraf ile müvekkili şirket arasında eğitim giderleri ve cezai şart alacakları bakımından görüşmelerin devam ettiğini, davacı tarafın ilgili giderleri müvekkili şirkete ödeyeceğini sözlü olarak beyan ettiğini, fakat ilgili borcunu ödemeyerek müvekkili şirketi oyalama yolunu tercih ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından Bakırköy … Noterliğinin 12.12.2011 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, eğitim giderleri ve cezai şart alacaklarının ödenmesi aksi halde davacı aleyhine icra takibine başvurulacağı ihtar edildiğini, ilgili ihtarnamenin 14.12.2011 tarihinde kendisene tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması nedeni ile 06.02.2012 tarihinde Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, yapılan icra takibinde davacı tarafın eğitim tazminatına ilişkin tutar ile ilgili Yargıtay Kararları doğrultusunda davacının çalıştığı süre ile orantılanmak sureti ile tespit edilmiş, çalışılmayan süreye isabet eden eğitim giderleri alacağı ve cezai şart bedeli istifa tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edildiğini özetle bu nedenlerle fazlaya ilişkin beyan ve itiraz haklarının saklı kalması üzere, haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış iddia ve savunmanın değerlendirilmesi açısından dosya davalı defter kayıt ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi kurulundan 08.10.2014 tarihli rapor ile 20.03.2015 tarihli ek rapor alınmıştır.
Dosyada toplanan delillerden anlaşılacağı üzere davacı ile davalı arasında 10.05.2010 tarihli hizmet sözleşmesi yapıldığı, sözleşme imzalanması sırasında 27.000€ ve 10.000€ tutarında senetlerin de davalı tarafça davacıya imzalattırıldığı, davacının hizmet sözleşmesi kapsamında çalışmasına devam ederken 15.10.2010 tarihinde gerçekleştirilen uçuş görevi ile ilgili davacıya ihtar cezası verildiği, davacının verilen ihtar cezasına itiraz ettiği, sözleşmenin 14.3 maddesi kapsamında ihtar cezasına konu yapılan eylemin gerçekleşmesi halinde sözleşmede gösterilen cezanın sözleşmeyi feshi olduğu ancak davalı tarafça sözleşmenin feshi yerine ihtar cezası verildiği davalının verilen ihtar cezasına vaki itiraza cevap vermediği bu durumun davacı tarafça istifaya zorlama olarak kabul edildiği ve buna dayalı olarak 03.01.2011 tarihinde istifa ettiği, davacının istifa etmesi nedeniyle davacıya davalı tarafça verilen …. eğitim masrafları ile cezai şarta ilişkin olarak Bakırköy … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibin yapıldığı ve yapılan takiple davacı için yapılan eğitim gideri ve sözleşmeye konulan cezai şartın talep edildiği tespit edilmiş ise de davalı … davacı arasında yapılan 10.05.2010 tarihli hizmet sözleşmesinde davacıya verilen … eğitimi masrafları ile ilgili olarak sözleşmenin tek taraflı fes halinde 27.000€ ödemesi yapılacağının sözleşme ile kararlaştırıldığı ve sözleşmeye davacının 3 yıl süre ile zorunlu hizmet verme şartının bulunduğu, sözleşmenin erken feshi halinde verilen eğitim hizmet bedeli ve cezai şartın talep edilebileceği hükümlerinin sözleşmede mevcut olduğu, buna dayalı olarak davalı tarafça davacı aleyhine yapılan icra takibi ile eğitim bedeli ve cezai şartın tahsili yönünden takip yapıldığı görülmüş ise de yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacı verilen eğitim giderinin davalı defter kayıt ve belgelerine göre 4.200€ eğitim gideri verildiği, bunun dışında verildiği idida olunan eğitim giderine ilişkin dosyaya belge sunulmadığı, çalıştığı süre kapsamında davacının 3.287,96€ luk iadeyle hükümlü olduğu, dosyada toplanan deliller ve bilirkişi raporuyla sabit olmuştur.
Her ne kadar taraflar arasında mevcut sözleşme kapsamında sözleşmenin erken feshi halinde 27.000€ ödeyeceği yolunda hüküm mevcut ise de davalı davacıya eğitim gideri olarak 27.000€ harcadığını belgelememiştir. Yapılan eğitim gideri ve toplam masrafı 4200€ dan ibarettir. Yapılan sözleşmede davacı kendi rızası ve onayı ile iş akdinin erken feshi halinde üç yıl dolmadan ayrılma halinde 27.000€ iade edeceğini beyan ve kabul etmiş ise de hatta bu durumun sözleşme serbestisi kapsamında davacıyı bağlayıcı olduğu da düşünebilir ise de mahkememizce her ne kadar taraflar arasında yapılan sözleşmede 27.000€ luk eğitim giderini sözleşmenin erken feshi halinde iadesi kararlaştırılmış ise de BK 439 maddesi kapsamında değerlendirilerek işçi akdi sebep olmaksızın işe başlamadığı veya işi bıraktığı takdirde iş veren zararlarının giderilmesini isteme hakkına sahiptir. buna göre davalı işverenin davacının sözleşmeyi erken feshinden dolayı talep edebileceği tazminat davacıya verdiği toplam eğitim gideri ile sınırlıdır. Verilen toplam eğitim gideri 4.200€ olup davacının çalıştığı süre tenzil edildiğinde talep edilecek miktar 3.287,96€ olarak bilirkişilerce tespit edilmiştir. BK 439. Maddesi kapsamında davacının talep edebileceği miktar verilen hizmet nedeniyle sınırlı olup mahkememizce belirlenen miktar kadardır. Her ne kadar sözleşmede 27.000€ ödeneceği yer almakta ise de sözleşmeye tek taraflı olarak konulmuş bir hüküm olarak mahkememizce kabul edilmiş ve bu durum sözleşme serbestisi kapsamında değerlendirilmemiştir. Bilirkişilerce hazırlanan raporda da açıklandığı üzere davacıya verilen eğitim için harcanan miktar 4200€ dan ibaret olup, bunun dışında eğitim kapsamında yapılmış herhangi bir harcama davalı defter ve ibraz olunan belgelerde yer almamaktadır. Bu nedenle mahkememizce verilen eğitim hizmet bedeli olarak davalı defter kayıtlarında yer alan miktar yargıtay içtihatları da değerlendirilerek esas alınmıştır.
Ayrıca yapılan İcra takibiyle eğitim gideri yanında sözleşmeye dayalı olarak sözleşmenin erken feshi nedeniyle 10000 € cezai şartın davacıdan talep edildiği, görülmüş ise de taraflar arasında yapılan sözleşmede yapılan incelemede davalı işverenin tek taraflı olarak sözleşmeye cezai şart hükmünü koyduğunu davacı lehine sözleşmede herhangi bir cezai şart maddesinin yer almadığı, gözlenmiş olup bu durum sözleşmede cezai şartın tek taraflı olarak işveren lehine düzenlendiğinin anlaşılması karşısında BK 420. Maddesi kapsamında işçi lehine düzenlenmiş cezai şartın mevcut olmaması ve işveren lehine cezai şartın tek taraflı düzenlenmiş olması karşısında BK 420. maddesi kapsamında hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir hükmü esas alınarak mahkememizce cezai şarta ilişkin takipten dolayı davacının borçlu olmadığı kaanatine varılmış, buna göre davacıya yapılan 3.287.96€ eğitim gideri dışında yapılan icra takipten dolayı davacının borçlu olmadığına karar verilmiş; iş bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13.HD. 2016/3172 esas 2018/2642 karar sayılı ilamı ile ” Anılan sözleşme ve taahhütnamenin sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde düzenlenen özel hukuk hükümlerine tabi olarak yapılan bir taahhütname olduğu gözetildiğinde, taraflar açısından bağlayıcı olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle eğitim gideri olarak belirtilen 27.000 euro bedel tarafları bağlayıcıdır. O halde, davacı, fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar çalışılmayan döneme isabet eden eğitim giderini ödemekle yükümlüdür. Aynı şekilde davalı tarafın da bu bedeli talebe hakkı vardır. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile anılan istek açısından fesih tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, eğitim gideri olarak harcanabilecek tutar üzerinden hesap yapılması ” gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; daha önce bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/10/2014 havale tarihli raporda da belirtildiği üzere 27.000-Euro olarak bildirilen eğitim giderlerine ilişkin sözleşme süresinin sona erme tarihine kadar oranlama yapmak suretiyle ve taleple bağlı kalınarak 20.755,30-Euro’luk kısmının davacı tarafından karşılanmadığı ve ayrıca daha önce hüküm altına alınan 3.287,96-Euro’nun ilavesi ile davacı tarafın toplam borcunun 24.043,26-Euro olduğu, bakiye kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacının, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında taleple bağlı kalınarak 24.043,26-Euro dışında kalan miktar yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.448,92-TL ilam harcından peşin alınan 1.155,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 293,12-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 1.155,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.635,50-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 21.15-TL, bozmadan önce tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti:1.611,00-TL bozmadan sonra:24,50-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 457,94-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 7.708,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansı ve teminatın ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır