Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/368 E. 2022/944 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/368
KARAR NO : 2022/944

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı firma arasında 01/09/2019 tarihinde mermer kaplama işi, 18/09/2019 tarihinde dış cephe mantolama işi yapılmasına dair sözleşme yapıldığını, müvekkili uygun olmayan koşullara rağmen işe başladığını, davalı sözleşme ile belirlenmemesine rağmen müvekkil firmadan sıva imalatı gerçekleştirme işi istediği, sözleşme konusu olmadığı ve ayrıca sözleşme altına alınması gerektiğinin davalıya söylendiği, bunun üzerine davalı sözleşmeyi fesih edeceği tehdidinde bulunduğunu, davalı tarafın müvekkili şirketin işe başlamadığını belirttiği, ancak müvekkili şirketin işe başladığı, hatta çalışanların sigortasınında yapıldığını, davalı tarafın haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, müvekkili şirketin sözleşmede yer alan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirket taraflar arasındaki sözleşmenin fesih edilmesini sağlamak amacıyla müvekkil firma tarafından iskeleye ve işçilerin alet ve edevatlarına el koyduğunu belirterek 10.000,00TL zararın tazmini, uğranılan zararın fatura tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsili, sözleşme sonucunda elde edilecek karın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmenin kurulum aşamasında kötü niyetli olarak hareket ettiğini, müvekkil firma dava dışı 3.kişi başak inşaat a.ş ile imzalamış olduğu sözleşme gereği yapımını üstelendiği inşaatın dış cephe kaplama ve mermer işlerini davacı firmaya ana sözleşmedeki şartlara bağlı kalmak kaydı ile taşeron sözleşmesi imzaladığını, davacı tarafın ek sözleşme istediğine dair dosyaya yazılı herhangi bir delil sunulmadığını, davacı taraf sözleşemenin 30-12-2020 teslim tarihi yazımında yapılan maddi hata’yı esas alarak kendine kötüniyetli olarak çıkar sağlama amacındadır, davacı taraf işe başladığını ve fesih ile zarara uğradığını ispat ile yükümlü olduğunu, davacı yan sözlşemenin kuruluş aşamasından beri kötüniyetli olarak hareket etmiş önce ….. ünvanıyla imzalayacağı sözleşmeyi içi boş olan ve paravan olarak kullandığı şirket olan …….’a çevirerek müvekkil firmadan avans adı altında 20.000,00TL yi alarak işe başlamamış savsaklamış ve müvekkil ana sözlşemede sorumlu olduğu dava dışı 3 kişye karşı sorumluluklarını yerine getirmek ve süresinde teslimi yapmak ve teslim edebilmek için sözleşmeyi fesih ettiğini belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sözleşmenin feshi sebebiyle açılan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız yere fesih edilip edilmediği, buna ilişkin davacı tarafın zararının tazminine yönelik talepte bulunup bulunamayacağı var ise zararının tespiti noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) “İspat yükü” kenar başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı kanun) “İspat yükü” kenar başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:“İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denmektedir.
Mevcut olayımızda; davacı tarafın iddiasının, davacı şirketin sözleşmede belirlenen 2250 m2 ‘lik mantolama işinin daha fazla tutacağını hesaplamış bu durumu proje üzerinden bir mühendise hesaplatılmış ve sözleşme konusu inşaatın dış mantolama işinin 3650 m2 tuttuğu belirlenerek bu durumu davalı şirkete iletmiş ve ek bir sözleşme yapılması teklif edilmiş, davalı tarafın sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle uğradığı maddi zararın tazminini talep etmektedir. Davalı tarafın iddiasının, davacı tarafın yalıtım malzemesinin ne şekilde olacağını tayin etme talep etme vs gibi bir hakkı olmadığını, davacı tarafın ana sözlşemede belirtilen şekilde eserin yapıp teslim etmek ile yükümlü olduğunu, ana sözleşmede belirtilmeyen ve talep edilmeyen bir imalatı teklif etmesinin sözleşemeye bağlılık ve ahde vefa ilkerine ters düştüğünü, davacı tarafın zarara uğradığını ispat etmesi gerektiğini talep etmektedir. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ve mantolama işinin sözleşmeye uygunluğu hususunun teknik konu olması sebebiyle mahkememizce bilirkişi ara kararının oluşturulduğu, davacı tarafın ücreti ödemediği anlaşılmıştır. İspat yükü davacı taraftadır. Dosya kapsamına göre davacı iddialarını ispat edemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.