Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/366 E. 2021/498 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/366 Esas
KARAR NO : 2021/498

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline olan borcuna karşılık keşide edilmiş olan dava dilekçesinde ayrıntılı belirtilen toplam 115.650,00TL bedelli çek ve senet verdiğini, çek ve senetlerin tahsil edilememesi üzerine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; esasa geçilmeden önce dava konusu kambiyo senetlerinin vade tarihleri itibariyle kambiyo senedi vasfını yitirmiş olduğundan bahisle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda dava konusu edilen bonolar ve çekin taraflar arasındaki balık satışına ilişkin olarak verildiği ve balıkların teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddia edilmektedir. Dava konusu bonoların balık satış bedeli karşılığı verildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Somut olayda uyuşmazlığın bonodan kaynaklandığı, bono hakkındaki düzenlemenin de TTK’ da yer aldığından TTK 4. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak görülmesi gerektiği görüşü, ancak taraflar arasında temel bir hukuki ilişkinin olmaması hali için doğrudur. Çünkü taraflar arasında temel bir hukuki ilişki bulunmadığı durumlarda uyuşmazlığın sırf bonodan kaynaklandığı söylenebilir. Eğer taraflar arasında başka bir hukuki ilişki mevcut ise ve dava konusu bono da bu hukuki ilişki kapsamında verilmiş ise artık uyuşmazlığın sırf bu bonodan kaynaklandığını söylemenin hukuken imkanı yoktur. Bu durumda uyuşmazlık hakkında ilk olarak temel hukuki ilişkiye ilişkin hükümler uygunlanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak olan mahkemede de temel hukuki ilişkinin tabi olduğu uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme olmalıdır.
Nitekim bir kira ilişkisinde kiracı tarafından kiralayana verilen teminat amaçlı bonodan kaynaklanan uyuşmazlıkta, taraflar arasında kira sözleşmesi ilişkisi bulunması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. (Bkz. Yargıtay 19. HD. nin 05.11.2015 gün ve 2015/4118 E- 2015/14135 K sayılı kararı) Aynı durum bir tüketici tarafından satın alınan bir ürün için verilen bono için de söz konusudur. Bu kez de görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olacaktır. Ayını durum işçi tarafından işverene verilen teminat bonoları için de sözkonusudur.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında dava konusu bir bono olmasına rağmen taraflar arasındaki balık satışına ilişkin olarak verildiği- ki davalı da doğrulamaktadır- ve balıkların teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasını dayandığından taraflar arasında bir satım ilişkisi bulunduğundan kuşku yoktur. diğer yandan, davacının tacir olmadığı ve ticari işletmesiyle de ilgisi bulunmadığı, davacı vekilinin ön inceleme duruşma tutanağına yansıyan beyanından anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın bu niteliği ile mutlak ticari dava niteliği bulunmadığı gibi, tarafların her ikisinin de ticari işletmeleriyle ilgili olmaması nedeniyle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu kabule imkan bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın balık alım satımından kaynaklanması, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmaması ve mutlak ticari dava olarak sayılan hususlardan da olmaması karşısında görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesi olduğundan aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 4/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.