Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2021/479 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2021/479

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının zaman zaman interaktif ortamda yatırım yapan sitelerine girdiğini ve bu sitelerde yasal ticari işlem yaptığını, Nisan-Mayıs 2017 aylarında dava dışı borca itiraz etmeyen borçlu …….’ın “…..” teknolojisinde çözüm ve mal sattığını öğrendiğini, davacının …….’la tanışmak üzere Çanakkale’ye gittiğini, bu görüşmeler sonrasında dava dışı …….’dan 20 adet …… 6 makinası satın aldığını, yaklaşık 18 adedine karşılık gelen tutarı davacının kredi kartı ile ödediğini, bakiye bedeli …….’m istediği bir takım elektronik parçaları ……. Bilgisayardan satın aldığını ve ona teslim etmek üzere ödediğini, davacının arkadaşı ……’ında 2 adete karşılık geleni yine malzeme göndermek sureti ile ödediğini ve toplamda 20 adet …… 6 makina bedelini ödeyerek satım sözleşmesinin kendisi üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve daha sonra alınan 18 adet …… 6 makinası ile 6 adet ….. cihazlarının ……. tarafından satılmasına karar verildiğini, daha sonra 14 Temmuzda ……. paraya ihtiyaç duyduğundan davacıdan borç ppra istediğini, parayı aaaaiki parç halinde toplamda 24.000,00TL yi davalı …’ın hesabına banka yolu ile gönderdiğini, davalının ve dava dışı …….’ın bu borcu ödemediğini, 25.800,00TL değerinde makinalarına borçluların el koyduğunu ve 195.818,00TL parasını hile ile aldıklarını, bunun üzerine davalıları Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek, davalının icra dosyasına itirazının iptaline ve takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesi ….. EK sayılı ilamıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ve talepleri hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, gerek müvekkilin gerekse de müvekkile ait şahıs şirketi olan … Teknoloji Danışmanlık şirketinin davalı ile arasında herhangi bir ticari bir alım satım ilişkisi, fatura ilişkisi bulunmadığını, davacı gerçek olmayan birtakım senaryolar üreterek mağdur edildiği şeklinde bir hava yarattığını, ancak işin aslı iddia edilen gibi olmadığını, müvekkil avacıyı eşinin arkadaşı …… vasıtası ile tanıdığını, müvekkil davacı ve ……’a Sakarya ilinde arazi ve ev bakmaları için elden yaklaşık 400.000 TL nakit para verdiğini, ancak sonrasında davacı ile ilgili birtakım kötü duyumların müvekkilin kulağına gelmesi ve bunun yanında davacı ve ……’ın sürekli müvekkili oyalama şeklinde vuku bulan davranışları sebebiyle ve müvekkilin maddi olarak zor durumda kalması sebebiyle verdiği paranın iade edilmesini talep ettiğini, ancak davacı müvekkilden aldıkları alınacak arsa için ……. olarak verdiklerini belirtmiş ve isterse müvekkilin ihtiyacı olan bilgisayar parçalarını kendilerinin alarak müvekkile verebileceklerini geri kalan meblağı da parça parça müvekkile ödeyebileceğini söylediğini, davacı ve …… müvekkilin ihtiyacı olan bilgisayar parçalarını kendileri almak suretiyle müvekkile göndermişler ve sonrasında da elden almış oldukları 400.000 TL’den kalan miktarı kısım kısım iade etmeye başladıklarını, davacı müvekkile gönderdiği paralara ilişkin dekontlarda borç geri ödemesi yazması, davacının müvekkile bir borcu olduğunu ve bu borcun ödemesi amacıyla bu parayı gönderdiğinin açık bir ispatı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bilindiği üzere 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/l bendi ile hizmet sağlayan ile hizmetten yararlanan arasında aktedilmiş eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeleri de tüketici işlemi olarak açıkça sayılmıştır. Davacı kanun kapsamında bireysel olarak aracılık hizmetinden faydalanan tüketici, davalının da aracılık hizmetini sağlayan sağlayıcı olduğu iddia edilmektedir. Ayrıca dava konusu talep büyük ticari iş boyutunda olmayıp, yalnızca 221.839,62 TL miktarlıdır. Bununla beraber davalının İTO kayıtlarının sorgulanmasında herhangi bir ticari kaydının da olmadığı anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere davacı ……. yatırımlarına aracılık hizmeti alan tüketici konumunda olduğu iddia etmekte , davalı da … alım yatırımlarına aracılık hizmeti sağlayan sağlayıcı konumunda olduğu ileri sürülmektedir. Bu durumda somut uyuşmazlık kanun kapsamında kalan tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Aynı yasanın 73. maddesinde tüketici uyuşmazlıklarına tüketici mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. Bununla beraber aynı yasanın 83/2. maddesi “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü ile tüketici işlemlerinden kaynaklanan her türlü ihtilafın tüketici mevzuatına göre çözümleneceğini kesin hükme bağlamıştır.
Dosya içerisine resen alınan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin güncel 13/02/2017 tarih, 2015/12871 esas ve 2017/735 karar sayılı ilamı, 18/10/2016 tarih, 2016/11038 esas ve 2016/8223 karar sayılı ilamı ve 23/06/2016 tarih, 2016/90 esas ve 2016/6987 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesine göre, görev kamu düzeninden olup resen nazara alınması gerektiğinden, aynı yasanın 115/2. maddesine göre davanın usulden reddine ve 20. maddesine göre dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da görevsizlik kararı verildiği dikkate alınarak karar kesinleştiğinde dosyanın merci tayini için İBAM 37.HD’ye gönderilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.