Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/343 E. 2022/51 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/343 Esas
KARAR NO : 2022/51

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı borçlu arasındaki hizmet ilişkisine binaen davalı borçlunun aldığı hizmet karşılığında 01.10.2019 tarihli ve ……. sıra nolu irsaliyeli fatura düzenlendiğini ve tarafına gönderildiğini, davalının Bakırköy …. Noterlİği’nin 28.10.2019 tarih, …… yevmiye nolu ihtarnamesiyle işbu faturayı iade ettiğini, davalı borcunu ödemediğinden, ilgili borçtan dolayı ticari faiziyle birlikte tahsili için İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü ……. E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu tarafın ödeme emrini tebellüğ ettiğini ve yetki itirazında bulunduğunu, bunun üzerine icra takibi yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini ve Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü ……. E. sayılı dosyasından yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın ödeme emrini tebellüğ ettiğini ancak müvekkile bir borcu olmadığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini, davalı/borçlunun yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığını iddia ederek; Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, haksız yere borca itiraz eden borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ileri sürmüş olduğu sebeplerin hukuki mesnetten yoksun olup iş bu davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirkete 01.10.2019 tarihli irsaliye faturası, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete hizmet sözleşmesi kapsamında kesildiği beyan edildiğini, müvekkil şirketin ilgili faturayı kendisine tebliğ edildiği andan itibaren yasal süresi içinde davacı şirkete Bakırköy …… Noterliği …… yevmiye numaralı, 28.10.2019 tarihli ihtarname ile iade ettiğini, davacı şirket tarafından iddia edilen hizmetin müvekkil şirkete sunulmadığını, müvekkil şirkete fatura içeriğine ilişkin hizmet verilmediği halde fatura düzenlendiğini, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bunulmadığını, ticari defter ve kayıtların ilgili fatura yer almadığını, bilirkişi incelemesi ile bilirkişi huzurunda ticari defterlere bakıldığında davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığının gözler önüne serildiğini, ayrıca taraflar arasında yazılı bir sözleşme akdi söz konusu olmadığını, davacı tarafından gerçekleşmemiş hizmet için düzenlenen faturanın da taraflar arasında ticari bir iş ilişkisi olduğunun kesin kanıtı olmadığını iddia ederek; müvekkil şirket aleyhine kötüniyetle açılan iş bu davanın reddine, Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü …… E. sayılı icra takibinin iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere davacı tarafa kötüniyet tazminatına, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hizmet sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen fatura nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, davalı tarafından faturaya itiraz edilip edilmediği, faturanın hizmet karşılığı düzenlenip düzenlenmediği noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 21.725,75 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 21.171,52 TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir. Davalı defterlerinin ek raporda incelendiği, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak BA formunda hizmet faturası olarak beyan edildiği belirtilmiştir. BA/BS formlarında hatalı değerlendirme olduğu iddiası ve itirazlar üzerinden yeniden ek rapor alınmış olup BA/BS formuna ilişkin hususun sehven olduğu ve hizmetin verildiğinin ispatlanması gerektiği belirtilmiştir. Bunun üzerine hizmetin verilip verilmediğinin tespiti açısından heyete bilgisayar mühendisi bilirkişi eklenerek alınan raporda; 2019 Mart-Ekim arasında yazılım alt yapı hizmetinin verildiği, …… arama motoru optimizasyonu hizmetlerinin verildiği ancak dijital pazarlama reklam hizmetlerinin verildiğine dair delile rastlanmadığı belirtilmiştir. Bu rapor kapsamında alınan ek raporda da alacağın 14.114,35 TL olduğu belirtilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Somut olayda tarafların ticari defterlerinin birbirini desteklemediği, buna göre hizmetin verilip verilmediği hususunun değerlendirilmesi gerektiği, 2019 Mart-Ekim arasında yazılım alt yapı hizmetinin verildiği, …… arama motoru optimizasyonu hizmetlerinin verildiği ancak dijital pazarlama reklam hizmetlerinin verildiğine dair delile rastlanmadığı tespit edilmiş olup alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; hizmetin verildiği iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmekle, dijital pazarlama reklam hizmetlerinin verildiği ispatlanamadığından, davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, alacağın likit olmaması, alacağın bilirkişi raporuyla tespit edilmesi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 14.114,35-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 964,15TL ilam harcından peşin alınan 371,03TL harcın mahsubu ile bakiye 593,12TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 371,03TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 425,43TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 857,55TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 462,44TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 182,50TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.782,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.158,01TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır