Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/3 E. 2020/473 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/3 Esas
KARAR NO : 2020/473

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş yeri kiralama sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasında haksız olarak tahsil edilen 140.057,66 TL’nin istirdatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”Müvekkil, lehtarı olduğu 30/10/2018 tanzim tarihli 01/08/2019 vade tarihli 110.000,00 TL miktarlı bonodan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasından Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip başlatmıştır. Ödeme emrinin borçluya 24/10/2019 tebliği üzerine takip kesinleşmiştir. Takibin kesinleşmesinde sonra borçlu tarafından takibin iptali cihetiyle Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasından dava açılmıştır. Bu konuya yargılama devam etmektedir. Süreç içerisinde dosya borcu ödenmiş icra takibi infaz nedeniyle kapatılmıştır. Diğer yandan davacı dilekçesinde her ne kadar, senet metninde nakden yazdığını, oysa arada para alışverişi olmadığını, bu nedenle de davlının kendisini ele verdiğini iddia ediyor ise de; senet metnindeki malen ya da nakden ibaresi, senedin zorunlu unsurlarından olmayıp kambiyo hukuku açısından kurucu bir özelliği yoktur. Bu ibare borcu senedin düzenlenmesine sebep olan olayın açıklanması anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki; senet metnine yazılan nakden ibaresi, belli ya da belirlenebilir bir bedeli ifade ederken, malen ifadesi bir mal alışverişi karşılığından senet düzenlendiği anlamındadır. Davacı ile müvekkil arasında ise mal alışverişi olmamıştır. Aralarındaki ilişki ticari değildir. Müvekkil ile davalı arasındaki ilişki, iş için kullanmak üzere davacının eşine ait dükkan nitelikli taşınmazın kiralanmasından kaynaklanmaktadır. Davacının eşi adına kayıtlı olan dükkanı kiralayan müvekkil, mal sahibiyle anlaşmasına uygun olarak ve anlaşma gereği araç galerisi olarak kullanılmaya elverişli şekilde çevre düzenlemesini ve iç dizaynını yaptırmıştır. Süreç içerisinden müvekkilin yapmış olduğu dış düzenlemeler mal sahibinin şikayeti üzerine belediye tarafından yıkılmıştır. Hatta bu yıkım işlemi iki kez gerçekleşmiştir. Bunun sebebi davacının müvekkilden daha yüksek kira geliri olan bir kiracı bulmasıdır. Müvekkilin yapmış olduğu tadilatlara rağmen davacının da etkin çalışması ile müvekkil söz konusu kiralananı kullanamamıştır. Ancak o güne kadar yapmış olduğu faydalı masraflar karşılığı olan 110.000,00 TL bedeli ödemesi karşılığında müvekkilin kiralananı boşaltacağı konusunda davacı ile davalı müvekkil anlaşmışlardır. Bu anlaşma karşılığında dava konusu 110.000,00 TL bedelli senet düzenlenerek müvekkile verilmiştir. Süreç içerisinde senedin bedeli ödenmemiş ve kambiyo hukukunun doğal sonucu olarak icra takibi yoluyla tahsili yoluna gidilmiştir.” şeklinde beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, taraflarca düzenlenen kira sözleşmesi kapsamında kiralama anında verilen bono bedelinin haciz tehdidi altında ödenmesi sebebiyle istirdadının gerekip gerekmeyeceğinin tespiti gerekir. Davalı taraf temel ilişki olan kira ilişkisini kabul etmekte olup faydalı masraflar yaptığını belirtmiştir.Uyuşmazlığın çözümünde esas alınacak sözleşme taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi hükümleridir. Alacağın varlığı ile miktarının sözleşme hükümlerine göre irdelenmesi gerekir. İstanbul BAM …… hukuk Dairesi’nin ……. esas …… karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, somut uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklı ödenen bononun istirdadına ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözüm yerinin kira ilişkisinden kaynaklanan bütün dava ve işlerde genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış, görevin HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olması nedeni ile HMK 115 maddesi nazara alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
4- HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır