Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/28 E. 2022/90 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/28
KARAR NO : 2022/90

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
Karar yazım tarihi : 18/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı olan 34.183,24TL’nin tahsili amacıyla Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2019/9693 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %’20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafından üretilen ……. ‘ler de kötü ve ağır koku olduğunu, bu durumun müvekkilinin zor duruma düşmesine ve ticaretinde zarar etmesine sebep olduğunu, davacı tarafın ürünlerin ayıplı olduğunu bildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …… Gıda Unlu Mamülleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, borçlusunun …… Pazarlama Dağıtım Hizmetleri ve İnşaat Sanayi Limited Şirketi olduğu, 34.538,70TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …… tarafından düzenlenen 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporda özetle; davacının ticari defterlerinde 34.183,24TL davalıdan alacaklı olduğunu, davacının incelemeye sunduğu Defter, fatura ve belgelere göre ve iddiası kapsamında davacının davalıdan iddia tutarı 34.183,24TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya 33.469,24TL borçlu olduğu tespit edildiğini, ancak davalının 27.06.2019 tarihinde yaptığı yevmiye kayıtları ile 314,00TL ve 400,00TL olmak üzere toplam 714,00TL yi davacının hesabına borç kaydı yaptığı, bu tutarların davalının dava masrafları için mahkemeye yatırdığı masraflar olup bu söz konusu bu tutarın davacının hesabından düşülmemesi gerektiğini, 33.183,24TL davalının davacıya borçlu olduğunu belirtmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya Gıda Mühendisi bilirkişi ……’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 31/05/2021 tarihli raporunda ” yapılan analiz sonucunda uygunsuzluğun sadece istenmeyen koku olduğunun görüldüğünü, bu durumun da Davacı veya Davalı tarafından kaynaklandığının tespit olunamayacağını ” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı tarafa dava dilekçesinin 21/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatı şirketin daimi çalışanı ……. ‘in tebliğ aldığı tebliğin usulüne uygun oluğu anlaşılmıştır. Davalı vekilince her ne kadar cevap dilekçesi sunulmuşsa da cevap dilekçesinin tarihinin 13/11/2020 olduğu anlaşıldığından cevap dilekçesinin süresi içerisinde sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar beyan dilekçesi ile davacı taraftan almış olduğu ürünlerin ayıplı olduğu ileri sürülmüşse de cevap dilekçesi olarak sunulan dilekçenin süresinde olmaması sebebiyle bu husus dikkate alınmamıştır. Davalı taraf borca itiraz dilekçesinde davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini ileri sürmüşse de yine bu iddiaya dair süresinde delil bildirilmediğinden bu husus da dikkate alınmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Her iki tarafın ticari defterleri sahibi lehine delil niteliği taşımaktadır. Ancak ticari defterlerin karşılıklı olarak birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin …… esas, ……… karar sayılı ilamındaki; ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. ” şeklindeki gerekçesinden yola çıkılarak, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre 34.183,24 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarına göre defterlerinde kayıtlı olan dava masraflarının düşülmesinden sonra davacıya 33.183,24 TL borçlu olması hususunun, taraf ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı kanaatine varılmıştır. İspat yükü kendisinde olan davacının davasını kesin delillerle ispat etmesi gerektiği ancak farklı çıkan miktara ilişkin davacı tarafça başkaca yazılı ve kesin delil sunulmadığı, yemin deliline de başvurulmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 33.183,24TL üzerinden devamına karar verilmiş olup, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 33.183,24TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-.33.183,24TL’sına %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.266,74TL ilam harcından peşin alınan 589,84TL harcın mahsubu ile bakiye 1.676,90TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 589,84TL Peşin Harç olmak üzere toplam 644,24TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.268,20TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 51,80TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00TL bilirkişi ücreti, 95,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.495,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.436,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.355,46TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.