Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2022/274 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/279 Esas
KARAR NO : 2022/274

DAVA : İtirazın İptali (Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı)
DAVA TARİHİ : 22/04/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 14/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/04/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin keşidecisi olduğu müvekkili bankanın …… Şubesine ait ve ……. AŞ lehine düzenlenen 14/12/2019 keşide tarihli 91.000-TL, 16/10/2019 keşide tarihli 2.680.000-TL, 18/10/2019 keşide tarihli 1.320.000-TL’lik çeklerin dava dışı ……. hesabına ödendiğini, davalılar tarafından ödenmesi gereken çek bedelinin banka görevlisi tarafından daha önce hazırlanan ödeme makbuzuna istinaden sehven bankaya ait hesaptan ödendiğini, davalıların sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle tahakkuk eden alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine haklı bir neden olmaksızın itiraz edildiğini, bu nedenlerle davalıların haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı bankanın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin dava dışı …… AŞ ile arasında mevcut ticari ilişki kapsamında dava konusu çeklerin düzenlendiğini, ancak çeklerin karşılığı olan malların teslim edilmesi halinde çeklerin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu amaçla müvekkili ……. ile davacı şirket temsilcisinin birlikte banka şubesine gittikleri, bankada bekledikleri sırada zaman kaybı olmasın diye banka şubesi yetkilisi tarafından henüz çekler ibraz edilmeden ödeme makbuzunun düzenlendiğini, ancak malların teslim edilmemesi nedeniyle çek asıllarının müvekkili …… tarafından hamilden teslim alınarak hamilin cirosunun da iptal edilmek suretiyle 19/12/2019 tarihli ibraname düzenlendiğini, ibraname ile çek asıllarını sistemden düşülmesi için müvekkili tarafından banka şubesine teslim edildiğini, söz konusu belgeler ve çek asılları bankaya müvekkili tarafından teslim edilmesine rağmen aynı gün düzenlenen ödeme dekontuna istinaden bir gün sonra takibe konu çek bedellerinin dava dışı şirket yetkilisine ödendiğini, müvekkillerinin herhangi bir şekilde sebepsiz zenginleşmediğini, bankanın kendi kusurundan kaynaklı varsa zararının müvekkillerinden istenmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine ve müvekkilleri lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ……. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı banka tarafından davalılar aleyhine faizli bakiye olmak üzere 4.120.701,78-TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Alacağın dayanağını teşkil eden çeklerin tetkikinde, keşidecisinin …. AŞ, lehtarının ise dava dışı ……. AŞ olduğu, çeklerdeki lehtar cirosu ile çeklerin ön yüzünün iptal edildiği, her üç çek aslının da tutanak karşılığında davalı tarafça davacı bankaya teslim edildiği, davacı bankanın dava dışı lehtar ……. tarafından kendisine ibraz edilmediği halde, daha önce düzenlenen ödeme makbuzu nedeniyle ödemede bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …… ve …….’na tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu kök ve 22/12/2021 tarihli ek raporlarında “çek hamilinin, çek bedellerini almadan, işlemin yapıldığı 19/12/2019 tarihinde şubeden ayrıldığı, banka şubesinin hatalı uygulama yaptığı, para ödemeden ödendiğine dair makbuz düzenleyip ilgilinin imzasını almadan banka görevlilerinin ihmal ve hatası bulunduğunu, ancak eTTK 644 (TTK 732.md) gereğince davalı tarafın keşidecisi olduğu çek bedellerini ödememesi nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Her ne kadar bilirkişi heyeti davalı tarafın çek bedellerini ödememesi nedeniyle eTTK 644 (TTK 732.md) gereğince sebepsiz zenginleştiğini kanaatleri olarak belirtmiş ise de; TTK 732.maddesinin olayımızda uygulama imkanı bulunmadığı, söz konusu maddenin süresinde ibraz edilmeyen çekle ilgili çek hamilinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı haklarını düzenlediği, bu bağlamda davalıların sebepsiz zenginleşme nedeniyle takip konusu borçtan sorumlu tutulmaları yönündeki bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı bankanın, çek hamili tarafından çek asılları kendisine ibraz edilmeden, önceden hazırlanmış dekonta istinaden dava dışı …… AŞ’ye ödemede bulunduğu, çek asılları iptal şerhiyle birlikte 19/12/2019 tarihli ibraname ile birlikte davacı bankaya sunulduğu halde ve söz konusu belgeler bankanın elinde olduğu halde, kendi personelinin hatası sonucunda dava dışı ……. ‘ye ödemede bulunduğu, dosya kapsamına göre davalıların herhangi bir şekilde sebepsiz zenginleşmelerinin söz konusu olmadığı, zira malların teslimi halinde çeklerin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, malların teslim edilmemesi nedeniyle çek lehtarı olan ……. ‘nin davalı tarafı 19/12/2019 tarihli ibraname ile ibra ettiği, söz konusu ibraname ile çek asıllarının davacı bankaya sunulduğu, buna rağmen davacı bankanın hatalı olarak ……. ‘ye ödemede bulunduğu, tüm bu anlatımlar karşısında sebepsiz zenginleşen tarafın dava dışı …… AŞ olduğu, bu nedenlerle davacı tarafından davalı aleyhine açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davasının reddine; davalı tarafın kötü niyet tazminat isteminin de koşulları oluşmaması nedeniyle keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 49.767,78-TL harçtan, 80,70-TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 49.687,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 129.832-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.