Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/27 E. 2020/735 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/27 Esas
KARAR NO : 2020/735

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :21/08/2009
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … spray polüüretan makinesinin davalı tarafa 01/02/2008 tarihinde kira akdi karşılığında teslim edildiğini ve kira akdi uyarınca 2009 yılı şubat ayı kira bedeline ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından kesilen … sıra nolu 18/02/2009 tarih ve toplam 991,20 TL tutarındaki fatura bedelinin 26/02/2009 tarihinde müvekkil şirketin hesabına yatırıldığını, davalı tarafın 2009 yılı mart ayına ilişkin kira bedelini ödemekten imtina ettiğini, 31/07/2009 tarihi itibariyle taraflar arasındaki kira akdinin sonra erdiğini, Mart Nisan Mayıs Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin kira bedellerinin ödenmediğini, yine kiraya konu makinenin müvekkiline iade edilmediğinden bahisle 5 aylık kira bedeli karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.956,00 TL kira bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte tahsiline, kiraya konu … spray polüüretan makinesinin öncelikle müvekkiline iadesi, iade yapılmadığı takdirde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.044,00 TL makine bedelinin işlemiş ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesindeki açmış olduğu kısmi miktarları indirdiği 06/01/2011 havale tarihli dilekçesinde ise özetle; Davalı tarafça ödenmeyen toplam 4.956,00 TL alacağının fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sini temerrüt tarihinden itibaren, yine 19.000 USD olan makine bedelinin TL karşılığı olan 1.000,00 TL’lik kısmının tahsiline yönelik karar verilmesi yönünde talepte bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile ne yazılı ne de sözlü herhangi bir kira sözleşmesi yapılmadığını, müvekkil şirkete teslim edilen poliüretan makine bulunmadığını, kira sözleşmesi olmadığından ödenmemiş kira bedelinin de olamayacağından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kiralanan makine bedeli ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, davalının 2009 yılı Şubat ayı kira bedelini ödediğinden taraflar arasındaki kira ilişkisinin ispat edildiğinden bahisle kira alacağı yönünden davanın kabulüne ve makine bedeli 14.456 TL’nin tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.12.2015 tarih, 2014/12346 esas 2015/10841 karar sayılı ilamıyla “… Kira ilişkisinin ispat külfeti davacıya aittir. Davalı tarafından kira ilişkisi inkar edilmektedir. Kaldı ki davalı tarafından ödenen 18.02.2009 tarihli 991,20 TL lik faturada … makine kira bedeli olduğu açıklaması yoktur. Bu durumda davacının adı geçen davalının kiracısı olduğunu yasal delillerle ispatlaması gerekir. Bu hususun kanıtlanması da HMK.’nun 200. maddesindeki ispat kuralına tabidir. İddia edilen yıllık kira
miktarına göre kira ilişkisinin tanıkla kanıtlanması da mümkün değildir. Ancak, dava dilekçesinde “her türlü yasal delil” denilmesine, bunun yemin delilini de kapsadığının anlaşılmasına göre mahkemece davacıya taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı ve aylık kira miktarının ne olduğu konusunda davalıya yemin teklif edip etmeyeceği sorularak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafından kira sözleşmesinin ispat edilemediğinden kira alacağı yönünden davanın reddine, makine bedeli yönünden ise “taraflar arasında özel hukukta kira ilişkisi dışında tarafların özgür iradeleri ile başka tür tipik, atipik ve karma sözleşmelerle kurulabileceğinden, ve davalı taraf hernekadar alım-satım akdi kurulduğunu savunarak davacının kira ilişkisi iddiasına karşın, satım akdi varlığı savunmasını ileri sürmüş ise de, dosyaya sunulan deliller çerçevesinde davacı tarafından kendisine temin edildiği belirtilen makinenin fiziki olarak da davalı şirkette bulunduğu vakasının taraflarca itiraza uğramadığı gözetilmiş ve tacirin işlerini ticari olmasına dair ticaret karinesi ve TTK m20/1 d düzenlenen ve tacir olan bir kişiye karşı ticari işletmesiyle ilgili bir iş görmüş olan tacirin ücrete hak kazanacağına dair hükümde gözetilmiş olup, davalı şirketinde uhdesinde bulunan bu makinenin dava dışı bir şirketten temin edildiğine dair bir savunması olmadığı gibi bu yönde delil de sunmadığı ve bu durumun davacının lehine delil teşkil ettiği, ayrıca davacının 01/06/2009 tarihli ihtarnamesine kestiği faturalara da davalının tebliğe rağmen itiraz etmediği, ihtarname ve faturaların içeriklerine göre de makinenin davalı tarafta fiziken bulunduğunun anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Ancak; “Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Mahkemece ilk verilen hükümde kira alacağı ve makine bedelinin tahsiline karar verilmiş, uyulan Yargıtay … Hukuk Dairesinin 08.12.2015 tarih, …. esas … karar sayılı ilamıyla da sair hususlar yönünden temyiz talebinin reddine karar verilmeden, tüm karar ve dolayısıyla makine bedeline ilişkin talep yönünden de “HMK.’nun 200. maddesindeki ispat kuralına tabidir. İddia edilen yıllık kira miktarına göre kira ilişkisinin tanıkla kanıtlanması da mümkün değildir.” gerekçesi ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Kaldı di bozma kararında da belirtildiği üzere kira sözleşmesi ve makine bedeline göre makinenin davalıya teslim edildiğinin yazılı olarak ispatı gerekmekte olup, davacı tarafından makinenin davalıya teslim edildiği yasal delillerle ispat edilemediği gibi, davalının da bu konuda herhangi bir kabulü de yoktur.
Hal böyle olunca mahkemece; bozma ilamına uyulmuş olmakla davanın davalısı yararına usuli müktesep hak oluştuğu nazara alınmak suretiyle, bozma ilam gereğini yerine getirecek şekilde hüküm tesisi gerekirken, davalının kazanılmış hakkı ihlal edilerek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde makine bedeli yönünden davanın kabulüne karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bu hükmün de bozulmasına karar verilmiş olup bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir ve mahkememizin işbu esas sırasına kaydedilmiştir.
Somut olayda; kira sözleşmesi ve makine bedeline göre makinenin davalıya teslim edildiğinin yazılı olarak ispatı gerekmekte olup, davacı tarafından makinenin davalıya teslim edildiği yasal delillerle ispat edilemediği gibi, davalının da bu konuda herhangi bir kabulü yoktur. Kira sözleşmesinin ise davacı tarafından ispat edilemediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Buna göre; bozma ilamları da dikkate alınarak davacının kira alacağı yönündeki talebinin reddine, makine bedeli yönündeki talebi yönünden ise bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşması ve buna ilişkin kararın kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kira alacağı yönündeki talebinin REDDİNE,
2-Davacının makine bedeli yönündeki talebi açısından; bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşması ve buna ilişkin kararın kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 135,00TL harcın ve 260,00TL ıslah harcı toplamı olan 395,00TL harcın mahsubu ile bakiye 335,70TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 188,60TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.