Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/265 E. 2022/1040 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/265 Esas
KARAR NO : 2022/1040

BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DOSYA
DAVA TARİHİ :10/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işletmekte olduğu spor salonunda davalı şirket tarafından kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle tutanak tutulduğunu, sayacın mühürlenmek istendiğini, davacıya davalı şirket tarafından üç adet icra takibinin başlatıldığını, takiplerden birisi için itiraz edildiğini, diğer ikisi için itiraz dilekçesi sunulamadığını, davacının kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını belirterek; öncelikle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının durdurulmasına, davalının %20 aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait mahalde, kayıtsız sayaçtan ve sayaçsız direkt bağlı enerji kullanımı nedeni ile …,….,… numaralı kaçak tahakkuku tanzim edildiğini, kaçak elektrik kullanım tahakkukunun hesaplanmasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine göre yapıldığını, davacı tarafından davalı şirkete verilen dilekçeye göre yapılan incelemelerde, sayaçların süzme olduğu yönündeki beyana yönelik kontrollerin yapıldığını, bu konuda bir bilgiye ulaşılamadığını, kaçak tespit ve tahakkuklarda herhangi bir hatanın olmadığının anlaşıldığını, kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketildiğini, bahsi geçen muhtelif zabıtlarda sayacın devre dışı bırakılarak direkt bağlı nitelikli kaçak elektrik kullanımının mevcut olduğunu, direkt bağlı kullanımlarda kullanılan elektriğin sayaçtan geçmediğini belirterek; davanın reddine, davacının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “… Mh. … Sk. . . . Blok No:3/1 Giriş Kat Kağıthane/İstanbul” adresinde spor salonu işlettiğini, müvekkiline davalı tarafından kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile ceza kesildiğini ve İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bu dosyadan haberdar olmadığından söz konusu icra takibine itiraz edemediğini, müvekkilinin iş yerine icra dosyasından hacze gelindiği gibi kurum yetkilileri tarafından da birkaç defa gelip incelemelerde bulunulduğunu, yapılan incelemeler neticesinde müvekkilinin süzme saat kullanıldığının sözlü olarak söylendiğini ve bu durumun tutanak altına alındığını, …’a yazılı başvuru yapmasının müvekkiline söylendiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığından taraflarınca davalıya 04.11.2019 tarihinde dilekçe ile borcun silinmesi ve icra dosyalarının kapatılması talebiyle başvuru yapıldığını, taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin söz konusu işyerini kiraladığı kira kontratında da “elektrik ve sıcak su bedelinin pay ölçer ve süzme sayaç olarak merkezi sistem olarak yönetim tarafından sayaçları okunarak faturalandırılacak ve kiracıya tebliğ edilip tahsil edilecektir” şeklinde madde yazılı olduğunu, davalının muhatabının direk müvekkili değil, site yönetimi olduğunu, müvekkiline karşı kaçak kullanımdan kaynaklı olarak başlatılan bu icra takibinin haksız olduğunu, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin site yönetimine elektrik borcuna istinaden elindeki spor aletlerini teslim ederek söz konusu spor salonunun işletmesini site yönetimine devrettiğini, yalnızca site yönetimi ve müvekkili arasında imzalanan bu anlaşmanın dahi elektrik borcunun ve varsa da kaçak kullanımın sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını ortaya koyduğunu, müvekkilinin söz konusu elektrik kullanımına dair ödemeyi site yönetimine yaptığını, ancak davalı tarafından müvekkiline haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra işlemi başlatıldığını belirterek, öncelikle takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen Davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kullanımında olan … tüketim numaralı mahalde … numaralı … sayacın kuruma kayıtsız sayaç üzerinden kaçak elektrik enerjisi tüketimi yapılmış olduğunun tespit edildiğini, ilgili tesisattaki sayacın süzme sayaç olmadığının tespiti üzerine Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.42 gereği …. seri numaralı zaptın tanzim edildiğini, bahsi geçen zabıtta kayıtsız sayacın devre dışı bırakılarak direkt bağlı nitelikli kaçak elektrik kullanımının da mevcut olduğunu, bu tutanağa istinaden 1.612,36-₺ tutarında kaçak elektrik kullanımının tahakkuk ettirildiğini, işbu tahakkukun son ödeme tarihine kadar ödenmemiş olması nedeniyle İstanbul …. İcra Müdürlüğününü … Esas sayılı dosyası ile takip ikame edildiğini, direkt bağlı kullanımda kullanılan elektriğin kayıtsız sayaçtan geçmemekte olduğunu, konunun zabıtlarda tespiti yapılan nitelikli kaçak elektrik kullanımı olduğunu, tespit ve tahakkukta hata bulunmadığını, itiraza konu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ve bu tutanağa istinaden düzenlenen kaçak elektrik kullanım faturasında herhangi bir hesaplama hatası bulunmadığını, kaçak tespiti için tespit anında mahalde fiili kullanıcının varlığının yeterli olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin m.42’de gösterilen haller içerisinde elektrik tüketimi yapan herkesin, kaçak tespiti ve tahakkukunun muhatabı olabileceğini, davacı tarafından haksız ve kötüniyetle icra takibi iddia edildiği iddiasıyla alacağın yüzde yirmisi oranında tazminata hükmedilmesi talep edilmişse de davacının, mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek hakkında icra takibi başlatılmasına bizzat kendisinin sebebiyet verdiğini, EPTHY 47. maddesi gereği tüketicinin, telefon, e-posta veya yazılı olarak yapılan ödeme bildiriminde kendisine fatura edildiği beyan edilen bedeli -tespit ve/veya bedelde hata olduğunu düşünülse dahi- son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlü olduğunu, tüketicinin söz konusu kaçak kullanımın tespitine itiraz etmiş olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı gibi borcun vadesinde ödenmemesi üzerine kurum tarafından hukuki işlemlere devam edilmesinde herhangi bir hukuki engel bulunmadığını, davacının mevzuat gereği üzerine düşen borcu vadesinde ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle işbu icra takibine kusurlu eylemiyle bizzat kendisinin sebebiyet verdiğini, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, iyi niyetin varlığının karine ve kötü niyetin varlığının da ispat edilememiş olması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafından icra takibinin ihtiyati tedbir ile muvakkaten durdurulması talep edilmişse de; huzurdaki menfi tespit davasının takip tarihinden sonra ikame edilmiş olması nedeniyle 2004 sayılı İİK m.72/3 gereği ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyecek olup işbu talebin reddinin gerektiğini, işbu davada davacının sunduğu tek taraflı ifadelerden başka iddialarını doğrular yönde yaklaşık ispata ulaşamadığı gibi müvekkili şirketin dava konusu işlemlerinde haklı olduğunun müvekkili şirket kayıtlarından anlaşılacağını, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığından ve davacının davasında haksız ve kötü niyetli olduğundan ihtiyati tedbir talebinin reddinin gerektiğini, mahkeme dosyası ile aynı taraflara, sebeplere ve benzer dava konularına sahip olan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyalarda da davalar ikame edildiğini, HMK m.166 gereği huzurdaki dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ile birleştirilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, kaçak elektrik tespit tutanakları nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında abonelik ilişkisinin bulunmadığı sabit olup uyuşmazlık davacının site içerisinde faaliyet gösterip süzme sayaçtan elektrik kullanarak bedelini site yönetimine ödemesi karşısında aboneliğinin zorunlu olup olmadığı, site yönetimi adına oluşturulan abonelik ile tesis edilen sayaçtan elektrik kullanılmasını abonesiz kaçak elektrik olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği bu kapsamda düzenlenen tutanakların yerinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tanıklar dinlenmiş bilirkişi raporları dosyaya sunulmuştur.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyasına sunulan yerinde inceleme yapılan bilirkişi ek raporunda; davaya konu süzme sayacın davalı kuruma kayıtlı yönetim sayacına bağlantısının yapılmış olduğu, kablonun katlar arası ve kablo tavalarından çekili olması sebebiyle kurum elemanlarınca görülemediği tespitleri yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından mahallinde yapılan tespit doğrultusunda, mahkememizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda esas ve birleşen davalarda tutanaklar ile tespit edilen sayacın süzme sayaç olduğu, bu nedenle davacının tutanaklardan sorumlu olmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Asıl davanın KABULÜ ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
B)1-Birleşen İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 200,70TL ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 146,30TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 120,50TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 54,40TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.829,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.938,09TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
7-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 112,52TL ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 53,22TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Davacı tarafından sarf edilen 71,00TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç ücreti olmak üzere toplam 189,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.647,24TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır