Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2022/660 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/258
KARAR NO : 2022/660

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı, müvekkilim arasında 24.09.2019 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, taraflar dan …… ENERJİNİN teslim planına uymaması dolayısıyla, tarafların ortak mutabakatıyla 10 2019 tarihinde sözleşmeye son verildiğini, bu mutabakat uyarınca müvekkilin 25.09.2019 tarihinde ödemiş olduğu 370.000 TL avans bedeli ,30.12.2019 tarihli ……. çek numaralı 230.000 TL VE 28.02.2020 tarihli ….. numaralı 196.000 iade olunacağı konusunda mütabakata varıldığını, davalı borçlu olmadığına dair protokol müvekkil dava konusu imzanın kendisine ait olmadığının belirlenmesini istediği Dava konusu çek 20.03.2020 tarihli ….. numaralı 196.000TL tutarındaki ……. şubesinden alınmış çek olduğunu, müvekkil 13. 03.2020 tarihinde 13.00 sularında ofisteyken daha öncesinde cebinde bulundurduğu çek karnesinin …. seri numaralı boş çek yaprağının cebinde olmadığının fark etmiş, ofisi ve ikametgahının aramış fakat bulamamıştır. Bunun üzerine 17.03.2020 tarihinde ….. Polis Karakolu giderek herhangi bir bankaya ibraz edilmesi halinde hükümsüz olması hususunda suç duyurusunda bulunduğunu, 20.03.2020 tarihli ….. numaralı 196.000 TL tutarındaki ….. şubesinden alınmış çek ve müvekkil tarafından şikayet konusu yapılmış bu çek davalı şirket tarafından 20.03.2020 tarihinde bankaya ibraz edildiğini, çekteki imzanın müvekkile ait olmadığı bu çekin usulsüz olarak ele geçirilerek doldurulduğunu, çekteki imza ve çekteki yazı müvekkile ait olmadığını belirterek müvekkilimin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, 20.03.2020 tarihli ….. numaralı 196.000 TL tutarındaki ….. şubesinden alınmış çekin müvekkil tarafından imzalanmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Dava; davaya konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafa davaya konu çek asıllarını sunması için ihtaratlı süre verildiği ancak davalı tarafından sunulmadığı anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır.
Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonolardan kaynaklanan alacaklarda ispat yükü borçlu bulunmadığını iddia eden davacı borçluya düşer. Borçlu imza inkarında bulunduğu takdirde ispat yükü alacaklı olan davalıya düşmektedir.
Bono ödeme vaadinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir, sebepten mücerrettir. Mevcut olayımızda davacı taraf davayı konu çekler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir. Bu çerçevede davalı taraf hukuki ilişkinin varlığını Medeni Kanun’un 6. Maddesi kapsamında ispat etmelidir. Mevcut olayımızda davacı tarafın imza inkarında bulunduğu, imza incelemesinin ancak senet aslının mevcut olması halinde yapılabileceği davalı taraflara mahkememizce verilen kesin süreye rağmen çek asıllarının sunulamadığı, dolayısıyla ispat yükü kendisinde olan davalının davacı tarafla olan ticari ilişkisini ve çek üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu ispat edemediği bu sebeple davacının davasının kabulü ile davacının 20/03/2020 tarihli, …. numaralı, 196.000TL bedelli …. Şubesine ait çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davacının 20/03/2020 tarihli, ….. numaralı, 196.000TL bedelli ….. Şubesine ait çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 13.388,76TL ilam harcından peşin alınan 3.347,19TL harcın mahsubu ile bakiye 10.041,57TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 99,25TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 3.347,19TL peşin harç olmak üzere toplam 3.500,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.170,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.