Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2021/808 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257 Esas
KARAR NO : 2021/808

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından sözleşme ile taahhüt edilen “TV format demo çekim” işi için …. aktarmalı …..-……..’ya seyahat eden iki yönetmenin taşınması amacı ile 31.07.2019 kalkış, ……. aktarma, ……. varışlı iki (2) bilet tedarik edildiği, biletlerin ………. ve………….. numaralı biletler olduğu, yolculara ait bagaj ve çekim malzemeleri ile ekipmanları bagaj kartı ile taşımaya alındığı, …………’da bagajın bulunamadığı ve çok sonra bagajın varma yerine ancak 05.08.2019 tarihinde ulaştığı, aynı uçakta 100’den fazla yolcunun bagaj sorunu yaşadığı, yaşanan gecikme sebebi ile ara uçuşların ücretleri, otel konaklama ücretleri, ceza ödeyerek değiştirildiği, hatalı bilgilendirmeler yüzünden çeşitli kez değişiklikler yapıldığı zararın katlandığı, ayrıca daha önce …………’ya giden prodüksiyon amiri için de ek konaklama, uçuş bilet değişikliği gibi ek masraflar olduğu, davalının acil ihtiyaçlar dışında geç teslim nedeniyle tazminat ödemediğinin bildirildiği ve taleplerinin reddedildiği, 23.10.2019 tarihli ……… yevmiye sayılı noter ihtarı ile Beyoğlu …..Noteri aracılığı ile gönderilen ihtar ve talebe de olumlu cevap verilmediği, Davacı vekili taşıma sözleşmesinden kaynaklı hakları devir ve temlik alıp almadıklarına, taşıma sürecinde masrafları kimin yaptığına dair sorulan ara kararına karşı 01.12.2020 tarihii beyan dilekçesinde; masraf ve zarar kalemlerinin …….., ……….. adlı yolcular ve varma yerinde bekleyen ………tarafından katlanılan kalemlerden oIuştuğunu, ……. ve kredi kartı dökümü olduğunu bildirilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;a.Davalı ………. tarafından 31.07.2019 tarihli ………. sefer sayılı ……..-………… seferinde bagajların geç teslim edildiği iddiasıyla maddi ve manevi tazminat talepli dava ikame edildiğini, bu davanın kabulünün mümkün olmadığını, b. 31.07.2019 tarihli taşımanın uluslar arası bir taşıma olduğu ve olaya………… Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, c. Konvansiyona göre yolcu taşıma sözleşmesinin tarafı yolcular olduğu ve hak iddiasında da ancak yolcuların bulunabileceğini, bu kişilerin ……… ve………. olduğunu, d. Bagaj kayıtlarının da yolcular adına olduğu ve bildirim süresi içinde gecikme zararı bildirilmediği, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı,……… Konvansiyonu m.31 gereği 21 gün içinde gecikme zararı ve tazmin talebi bildiriminde de bulunulmadığı, f. Davalı şirkete 23.10.2019 tarihli noter ihtarına kadar gecikme zararı ve tazmin talebi iletilmediği, g. maddi zarar iddialarının sabit olmadığı, h. Geciken bagajları adrese teslim etmeyi taahhüt etmelerine rağmen …………’da ek konaklama ve sair masraflardan tazmin talep edilemeyeceği, i. Bagaj zararında taşıyıcının sorumluluğunun ……… ile sınırlı olduğu, j: manevi tazminat şartlarının oluşmadığı, k. Faiz talebinin ancak karar tarihinden itibaren olabileceği, hususları ileri sürüldüğü, bagaj aksaklık formları, bagaj fişleri, gecikmeli bagaj detay evrakını deliller arasında sunduğu, davalı vekilinin 30.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde, davacı vekilinin sunduğu dilekçede yolcuların haklarının temlik alınıp alınmadığı hususunda dosyaya somut delil sunulmadığı, tazminat talep hakkının yolculara ait olduğu, davacının yolcuların bagaj gecikmesinden dava hakkının esasını teşkil eden bir hukuki ilişkiyi ortaya koyamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, bagajın geç teslimi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirket tarafından dava açma hakkının bulunup bulunmadığı dava açma hakkı varsa ………… Konvansiyonu gereği bagajın geç teslimi nedeniyle davacı tarafın maddi zararının olup olmadığı, bu maddi zararının ne kadarlık kısmından davalının sorumlu olacağı, manevi zararın oluşup oluşmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Sıfat, dava konusu sübjektif hak ( dava hakkı ) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu hâlde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, biçimsel açıdan o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Eldeki uyuşmazlık itibariyle önem arz eden davalı sıfatı ise bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan, o hakka uymakla yükümlü ( borçlu ) kişiyi ifade eder.
Bir subjektif hakkın sahibi ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu, başka bir anlatımla bir davada, davacı – davalı sıfatının kime düştüğü tamamen maddi hukuka göre belirlenir.
Sıfatın usul hukukunu ilgilendiren yönü ise şu şekilde açıklanabilir. Bir davanın tarafları (veya taraflardan biri) o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse mahkeme, dava konusu hakkın mevcut olup olmadığı hakkında inceleme yapıp karar veremez, davanın sıfat yokluğundan reddine karar verir ve bu karar, davanın mesmu olmadığına ( dinlenemeyeceğine ) yönelik olmasa da yine davanın esasına ilişkin, taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını tespit eden bir karardır.
Mahkemenin sıfat yokluğunu kendiliğinden gözetmesi gerekir. Çünkü sıfat yokluğu, bir defi değil, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır.
Dosyaya sunulan “Muvafakatname” başlıklı belge incelendiğinde, ……., ……… ve ………. yaptıkları çekim ve 6 bölümlük belgesel programının her türlü maddi ve fikri mülkiyet haklarını davacıya devir etmiştir. Ancak 16.01.2019 tarihli bu belgede, dava dışı yolcular ……. ve ………..’nün yolculuk kaynaklı maddi tazminat ve sair haklarına dair bir içerik bulunmamaktadır.
Çekim yapılan belgesel programında ………. yönetmen, ………… görüntü yönetmeni, ………. ise yapımcı olarak tanımlanmış ve davacı ile dava dışı …… Film firması arasında sözleşme kapsamında çekimler yapıldığı anlaşılmaktadır. Çekimler KDV hariç 700.000 TL bedellidir. Davacı, bu işi dava dışı ………… İletişim firmasına da kullandırma sözleşmesi yapmıştır. Burada 210.000 TL bedelle anlaşma yapıldığı gözlenmektedir.
Yolculardan …….. için ………… bagaj sorunu tutanağı incelendiğinde “giysi ve hediyelikler” olan bagajın varma yerinde olmadığı bildirilmektedir.Aynı şekilde yolcu ……….. için de tutanak düzenlenmiş, bagaj içeriği “giysi ve hediyelikler” olarak belirtilmiştir.
……….. Konvansiyonu ve gerekse 6102 sayılı TTK hükümleri incelendiğinde taşıyıcı ile sözleşmesel ilişkiyi bilete göre belirlemekte ve yolculuktan kaynaklı her türlü zarar ve tazmin haklarını yolcuya tanımaktadır.
Somut olayda yolcular zamanında …………’ya varmış; ancak bagajları gecikmiştir. Bagaj gecikmesi sebebi ile zararlarının tazminini isteme yetkisi yolcular …… ile ……..ye aittir. Davacının bilet bedeli ödemesi yapmak, sözleşme ile yolcuların yolculuğunu organize etmek gibi bir durumu da sabit değildir. Kaldı ki yolcu taşımasından organizatörlük veya komisoynculuk da yasaktır.
Buna göre; davacının aktif husumet ehliyeti için yolculardan yolculuk kaynaklı zarar ziyanlarının tazmini konusunda yetki veya temlik alması gerekmektedir.
Dava dış ………… ve ……….. adlı yolcuların 31,.07.2079 tarihli …………-………. seferinde bagajlarının 5 gün kadar gecikme ile teslim edildiği, adı geçen yolcuların 21 günlük hak düşürücü bildirim süresi içinde, bagaj gecikmesi ile ilgili zarar bildirmediği, dava dışı yolcuların bagaj gecikmesi sebebi i]e zararının sabit olmadığı, dava dışı kişilerde yapılan kredi kartı ödemelerinin davacı şirket ödemesi olarak kabul edilemeyeceği, sunulan harcama belgelerinden hangisinin gecikme sebebi ile hangisinin gerçek olağan süreç için harcama yapıldığını ortaya koymaktan uzak olduğu, dava dışı yolcu başına ……… ile sınırlı davalının gecikme zararını tazmin sorumluluğunun gündeme gelmesi için zararın sabit olması ve yine 21 gün içinde bildirimin yapılmış olması gerektiği, davacının yolculardan muvafakat veya temlik de almadığı, bu kapsamda davacının sıfatı buIunmadığı, zararının sabit olmadığı ve yolcularla irtibatının gereği gibi ortaya konulamadığı, alınan bilirkişi raporunun da bu hususu destekler nitelikte olduğu anlaşılmakla davacı şirketin aktif husumetinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminatın nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve 2014/21-872 E., 2014/1086 K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle manevi zararı ispatlanamadığı gibi böyle bir zararı talep etme hakkı da bulunmadığından bu talebin de reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 1.266,85TL harcın mahsubu ile bakiye 1.207,55TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- a) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca maddi tazminat davası bakımından 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
b)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca manevi tazminat davası bakımından 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ………..
¸e-imzalıdır