Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/25 E. 2021/790 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/25 Esas
KARAR NO : 2021/790

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/11/2014
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı bankanın ……… Şubesi’nden, davalı tarafından ………. hesap numarası ile ticari krediler kullanıldığı, sözleşme imzalanırken haksız komisyon, dosya ücreti, işlem masrafı, ekspertiz ücreti, ipotek ücreti, kredi erken kapama ücreti ve diğer adlar altında ücret tahsil edilmiştir. Alınan ücretlerin tamamı net olarak belirlenemediğini, davalı banka sözleşme ve EK sözleşmede yer almadığı halde müşterilerinden tahsil ettiği bu ücretlerin haksız olduğu ve tüketiciye iade edilmesi gerektiği Yargıtay kararları ile de açıkça tespit edildiğini, sözleşmeye çeşitli adlar altında ücretler alınacağına dair konulan hükümlerin 6101 s. Türk Borçlar Kanun’nun Md. 20. Genel İşlem Koşulları, “Bir sözleşme yapılırken düzenleyenin ileride çok sayıda ki benzer sözleşmede kullanılmak amacıyla, önceden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşmede yer veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekil nitelendirme de önem taşımaz. 4822 sayılı yasa 6. Md.ne göre haksız şart oluşturduğu malumdur. Buna göre tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Sözleşme incelendiğinde matbu standart bir sözleşme olduğu, masraf, komisyon vd. adlar altında alınacak ücret ve miktarların belirtilmemiş olduğu, tüketicinin açıkça bilgilendirilip müzakere ederek kabul ettiği masraf bulunmadığı, tüm bu nedenlerle de maddenin haksız şart teşkil ettiği ve gereksiz olduğu. Yargıtay 13. H.D.nin 29.04.2014 tarih 2014/13315 E.-2014/13503 K. Sayılı, Yargıtay 13. H.D.nin 07.01.2014 tarih 2013/371 E.-2013/606 K. Sayılı ve diğerleri bu doğrultudadır. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Bankadan kullanılan kredi nedeniyle davacıdan haksız olarak alınmış bulunan komisyon, dosya ücreti, ekspertiz ücreti, ipotek ücreti, işlem masrafı, hesap işletim ücreti, ekstre ücreti, erken ödeme ücreti vd. adlar altında alınan masraflardan, Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere bankanın zorunlu masraflarını tespit kabiliyetimiz bulunmadığından ve de müvekkilimden tahsil edilen ücretlere ilişkin bankadan gelecek yazı cevabı ile sunulacak bilirkişi raporuna göre HMK. 107. Md. Uyarınca fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL. nın ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı banka vekili 19.12.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ”..Davalıdan alınan masraf tutarları bellidir. Yargılama sırasında ortaya çıkacak türden değildir. Bu nedenle davanın usul yönünden reddi gerekir. Davacıya iki adet kredi kullandırılmış olup, faizsiz ve sadece komisyon karşılığı kullandırılan kredilerdir. Hangi tür kredi kullandırılacağı müşteri ile müzakere edilerek kullandırılmıştır. Müşteri tarafından imzalanmış Başvuru formu, Sözleşme öncesi bilgi formu, Ödeme Planı ve diğer kredi evraklarından bu husus anlaşıldığını. Davacıya 22.08.2013 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 5.000.000,00 TL. ya kadar kredi limiti tanımlanmış ve 1.000.000,00 TL: tutarında 2 adet kredi kullandırılmıştır. Sözleme ve bankamız iç mevzuatınca komisyon karşılığı kullandırılan kredi olduğundan, krediler açılırken iki adet 42.000,00 TL. (40.000,00 TL. Komisyon ve 2.000,00 TL. BSMV.) komisyon ücreti ile yine iki adet 13.125,00 TL. (12.500,00 TL. + 625,00 TL. BSMV. Kurumsal İstihbarat ücreti alınmıştır. Davacının kullandığı kredinin tutarı, uygulanacak faiz, alınacak komisyon tutarları ve diğer koşulların açıkça yazdığı dilekçemiz eki Ek. 1’de delil olarak ibraz edilen Taahhütnameyi imzalamıştır. Bu taahhütname sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğunu, davalı kuruluş misyonu gereği esnaflara, küçük ve orta ölçekli (KOBİ) işlemelere düşük faizli ve diğer uygun koşullarda kredi veren kamu bankasıdır. Davacı firmaya 12 ay vadeli, faizsiz ve komisyon karşılığı kredi kullandırılmıştır. Peşin komisyon dışında hiçbir masraf alınmamıştır. Borçlar Hukukumuzun esası, sözleşmelerde irade serbestisi ilkesine dayanmaktadır. Müşteri kullanacağı kredinin şartlarını kabul etmiş ve iş bu kredi sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı talebi şartlarını bilerek başvuru yaptığı be müzakere ederek kabul ettiği kredi sözleşmesine aykırıdır. Şartlar çok açık olup bankamızın ilgili dökumanlarında yer almaktadır. Genel Kredi sözleşmesinin; “Komisyon, Vergi ve Masraflar” başlıklı 2.7.1. Maddesinde; Davacı tarafından imzalanmış BİLGİ FORMU 5. Md.de aynı hususlar açıkça yer almaktadır. Davacının kullandığı kredi türüne ilişkin müvekkil Banka Esnaf ve KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcılığı’nca yayınlanan 13.11.2014 tarih ve 963-1120-6 sayılı GENEL MEKTUBU delil olarak ibraz olunmaktadır. Borçlar Kanunu’nun “H AKDİN MEVZUU” başlıklı 19. Maddesi; “Bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbestçe tayin olunabilir. Kanun kat’i surette emreylediği hukuki kaidelere veya kanuna muhalefet; ahlaka (adaba) veya umumi intizama yahut şahsi hükümlere müteallik haklara mugayir bulunmadıkça, iki tarafın yaptıkları mukaveleler muteberdir.” Hükmünü içerdiğini, öte yandan; 01.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 s. Bankacılık Kanunu’nun “Faiz oranları ile diğer Menfaatler” başlıklı 144. Maddesi, Bankacılık Kanunu’nun 144. Maddesinden aldığı yetkiye istinaden Bankalar Kanunu’nun 22.11.2006 tarih ve 26354 s. Resmi gazetede yayınlanan 16.10.2006 tarih 2006/11188 s. Kararının “Diğer Menfaatler” başlıklı 4. Maddesi, tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen ya da tamamen serbest bırakılmasının Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayımlanacak tebliğlerle düzenlenmesi öngörülmüştür. Kredi karşılığı Alınan komisyonların haksız şart teşkil ettiğinin savunulması hukuken mümkün olmadığı gibi hayatın olağan akışına ve mantığına da aykırıdır. Davacıya faizsiz kredi kullandırılmıştır. Kredi kullanımında tahsil edilen komisyonların edimi ağırlaştırdığı, bankamızın haksız kazanç elde ettiğinin ileri sürülmesi mümkün olmadığını, Bankanın tacir sıfatıyla verdiği hizmetler karşılığı ücret istemek hakkı mevcuttur. Bankanın herhangi bir ücret almaksızın kredi temini hizmeti vermesi mümkün olmadığını, konuyla ilgili emsal karaları mevcut olup, Yargıtay’ca ticari kredilerde tüketicinin korunması hakkında kanun hükümlerinin uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Davacı ibrazı emsal Yargıtay kararlar davamıza emsal teşkil edecek mahiyette olmadığı, yasal zorunluluk gereğince kredi komisyonlarından tahsil olunan BSMV. tutarlarının tüketici müşterilere iadesine karar verilmesi hukuka aykırıdır. Bu hususta Yargıtay ……. H.D.nin 26.03.2013 tarihli kararını ibraz ettiklerini, izah edilen nedenlere binaen; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkememizce davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 15.11.2017 tarih ……… esas ……. karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamı öncesi alınan 20/05/2015 havale tarihli raporunda özetle; ”… Davalı tarafından, PEŞİN KOMİSYON uygulamalı “Sıfır faizli AET KREDİ” şeklinde 2 adet 1.000.000,00 TL. dan toplam 2.000.000,00 TL. ve yalnızca yıllık %5,25 peşin komisyon oranı ile TİCARİ bir kredi kullandırılmış olup, kullandırılmış olan konu ticari kredi tutarlarından da, davacı iade talebi olan tahsilatların dışında, herhangi bir faiz tahakkuk ve tahsilatı yapılmamış olduğu gibi yıllık %5,25 oranında toplam “Kredi Kullandırım Ücreti + Kurumsal İstihbarat Ücreti” açıklamalı komisyon karşılığı banka geliri alınmış olduğu. kredinin tamamen peşin komisyon tahakkuk ve tahsili karşılığı Taksitli Ticari Kredi olduğu kanaatine varılmakla 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda aranan yasal unsurları taşımadığı kanaatine varılmakta, Bu işlem ve komisyon oranlarının taraflar arasında serbest irade ile akdedilen mezkur Genel Kredi Sözleşmesi şartlarına, davacı firma tarafından imzalanmış “Ek24 Taahhütname” ile Sözleşme Öncesi Bilgilendirme ve Mutabakat Formu içeriklerine, Türk Ticaret Kanunu’na, Bankacılık Mevzuatı çerçevesinde alınmış komisyon ve ücret ile vergilerinin usul ve yasaya uygun olduğu, Ayrıca ticari amaçlı kurulmuş bankanın da ticari faaliyetinin devamı için kullandırmış olduğu krediler karşılığında da bir gelir (yasalar, teamül ve hakkaniyet çerçevesinden taşmayacak oranlarda Faiz veya yalnızca komisyon vb. Adlar altında, kendi mevzuat ve üretkenliği doğrultusunda) elde etmiş olması hayatın olağan akışına da aykırı olmadığı…” kanaati ile raporunu sunduğu görülmüştür. Taraflarca ileri sürülen itirazları karşılamak üzere bilirkişiden alınan 07.12.2015 tarihli raporda özetle, ”… Kök raporumuzda açık ve net Ek24 Taahhütname ve Sözleşme Öncesi Bilgilendirme ve Mutabakat Formu içeriklerine, Yasalar ile bankacılık genel uygulamalarında bankaların faiz oranlarını yasal çerçevede kalmak koşulu ile serbestçe belirleme hükümlerine uygun düştüğü kanaati ile…” raporun tanzim edildiği, anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamı sonrası Yargıtay bozma ilamı uyarınca emsal bankalardan bu tür krediler için uygulanan komisyon ve masraflara ilişkin belgeler getirtilmiş olup, farklı bir bilirkişiden 08.06.2018 tarihli rapor alınmıştır. Raporun incelenmesinde; taraflar arasında, 22.08.2013 tarihli düzenlenen çerçeve sözleşme ile davacıya 5.000.000,00-TL limit tahsis edildiği, 22.08.2013 tarihinde 12 ay vadeli 1.000.000,00-TL’lik aylık ödemeleri 83.333,33-TL olan 12 ay vadeli 1.000.000,00-TL’lik taksitli ticari kredi tahsis edilerek kullanıldırıldığını, kullandırılan her 2 kredinin 0 faizli olduğunu, bankaca 23.08.2013 tarihinde ilk kredi için 42.000,00-TL ve 13.125,00-TL diğer kredi için masraf adı altında 42.000,00-TL ve 13.125,00-TL olmak üzere toplamda; 110.250,00-TL kesinti yapılarak krediden mahsup edildiğini, ancak emsal banka uygulamalarına göre alınması gereken tutarın 43.200,00-TL olduğunu, bakiye 67.050,00-TL’lik kısmın iadesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili, rapora itiraz etmiş ise de ibraz edilen raporun hüküm kurmaya yeterli olması nedeni ile mahkememizce yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ve masraflara ilişkin 2.7.1. Maddesinde kredi nedeni ile iktisadi koşullar çerçevesinde bankanın belirleneceği veya yetkili merciler tarafından saptanacak olan oranları geçmemek üzere her nevi komisyon, kesinti, masraf, hesap işletim ücretinin müşteriye ait olduğu düzenlenmiştir.
Mahkememizce “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasında düzenlene GKS. Kapsamında davalı tarafça davalı hesabında yapılan fazla kesintinin istirdatı istemine ilişkindir. Ticari işletme olan banka kullandırdığı, kredi nedeni ile faiz talep etme hakkı olduğu gibi taraflar arasında düzenlenecek sözleşmeye göre komisyon veya ücret ile yapmış olduğu giderleri talep edebilir. Esasen tacir kararlaştırılmasa dahi ticari işletmesi ile ilgili yapmış olduğu iş karşılığı TTK.’nın 20. Maddesi gereğince ücret talep etme hakkına sahiptir. Taraflar arasındaki sözleşmede buna ilişkin hüküm bulunmakta olup, alıncak ücretin veya komisyonun miktar veya oranına dahil açık bir belirleme bulunmadığından davalı bankanın emsal banka uygulamalarına göre ücret talep etme hakkı bulunduğu kabul edilmiştir. Davalı bankanın, kamu bankası olması karşısında bilirkişice diğer kamu bankalarının emsal ücret tarifesine göre belirlemiş olduğu miktar mahkememizce yerinde görülmüştür. Kredinin faizsiz olması alınacak komisyonun miktarını değiştirmemelidir. Zira, bankaların esas gelir kaynağı faiz olup, tarafların mutabakatı ile faiz gelirinden vazgeçen bankanın bu yolu dolanmak sureti ile genel işlem koşullarına aykırı şekilde kaybının komisyon alacağından tahsil etmesi hukuken himaye görmemelidir. Belirtilen gerekçe ile davacının davasının artırılmış şekli ile kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar bozma sonrası ıslah mümkün değilse de davacı tarafça sunulan ve 25.06.2018 tarihinde harcı ödenen miktarın ıslah olmadığı belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada alacak miktarının belli olmasından sonra alacak miktarının artırılmasına ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır. Artırılan alacak yönünden taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilerek zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu hüküm de Yargıtay ………. Hukuk Dairesinin ……… Esas ve …….. Karar sayılı ilamıyla ” Dava, kredi sözleşmesi uyarınca tahsil edilen komisyon ve istihbarat ücretinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı banka tarafından kullandırılan kredi karşılığında komisyon tahsil edilmesinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 15/11/2017 tarih, ……… Esas, ……… Sayılı ilamı ile, ”…davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandırım ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorularak, sözleşmedeki bu boşluğun dürüstlük kuralı ve hakkaniyet esaslarına göre doldurularak, davalı tarafından masraf ve komisyon adı altında kesinti yapılmasının bankacılık teammüllerine uygun olup olmadığı veya kesinti yapılması uygun ise, bu durumda ne miktarda veya oranda olması gerektiği, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak…” hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, emsal banka uygulamaları uyarınca %2 oranında komisyon alınmasının uygun olduğu gerekçesiyle bu orandan fazla miktardaki kesintilerin iadesine karar verilmiştir.
Ancak, banka tarafından kullandırılan kredilerde komisyon ve masraf kesintileri için oran belirlenmediği durumda dava dışı banka uygulamalarının emsal olabilmesi için kredinin kullandırıldığı tarihte, aynı nitelikteki ve aynı miktardaki krediler için aynı türdeki komisyon ve masrafların oranları tespit edilmelidir. Dava konusu kredi sözleşmesi ile aynı tarihte uygulanmayan veya aynı nitelik ve miktardaki kredilerde uygulanmayan ya da bu şartları karşılasa bile aynı türde olmayan komisyon, masraf v.b. kesintilerin emsal uygulama olarak mahkemelerce kabul edilmesi mümkün değildir. Somut olayda, bilirkişi incelemesine ve mahkeme kararına dayanak olan emsal nitelikteki uygulamalarda ticari krediler için %2’ye kadar komisyon alındığı bildirilmiş ise de, davalı banka bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacıya kullandırdığı kredi türünün faizsiz olduğunu, faizsiz kredilerde komisyon oranlarının daha yüksek olduğunu, banka cevabi yazılarının dava konusu olay için emsal olamayacağını, bildirilen komisyonların faizsiz kredi için uygulandığının belirli olmadığını, uygun emsal araştırması yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının bilirkişi raporuna ciddi itirazlarını karşılayan ve bozma ilamının gereğini yerine getiren emsal banka uygulamaları araştırılıp, yeni bir bilirkişi raporu alınarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek emsal banka uygulamalarına ilişkin araştırma yapılarak yeni bir bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda; davaya konu krediden davalı banka tarafından alınan işlem ve komisyon oranlarının taraflar arası serbest irade ile akdedilen Kredi Çerçeve Sözleşmesi ve ayrılmaz ekterinin şartlarına, Türk Ticaret Kanunu’na , Bankacılık Mevzuatı ‘na usul ve yasalara uygun olduğu, davalı bankanın Ticari TL Nakit Kredi karşılığı sağladığı banka gelirinin aynı dönemde bankaların emsal Ticari TL nakit Krediler Karşılığı elde ettiği banka gelirlerine göre herhangi bir fahiş durum ,yasalara ,mevzuatlara ve teamüllere aykırılık tespit edilememiş olup, davaya konu işlem ve komisyon oranlarının taraflar arası serbest irade ile akdedilen Sözleşme Öncesi Bilgilendirme ve Mutabakat Formu ,Kredi Çerçeve Sözleşmesi ve ayrılmaz parçası olarak imzalanmış Cari Hesap, Havale Emri, İşletme Kredisi İşlemleri Taahhütnamesi şartlarına, bankacılık genel uygulamalarına uygun düştüğü, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, gelen müzekkere cevapları, bozma ilamında belirtilen eksikliklerin giderilmiş olması, alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olması dikkate alınarak davaya konu krediden davalı banka tarafından alınan işlem ve komisyon oranlarının bankacılık genel uygulamalarına uygun düşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda aranan yasal unsurları taşıyan tüketicilerle ilgili olduğu, kredinin tamamen peşin komisyon tahakkuk ve tahsili karşılığında taksitli ticari kredi olduğu ,4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda aranan yasal unsurları taşımadığı , davalı banka tarafından uygulanan bu işlem komisyon oranlarının taraflar arasında serbest irade ile akdedildiği, bu nedenle davacı tarafın tüketicinin korunması ve haksız genel işlem şartlarına ilişkin iddialarına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 85,40-TL harcın maksubu ile 26,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim………
¸e-imzalıdır