Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/243 E. 2022/345 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/243
KARAR NO : 2022/345

DAVA : İtirazın İptali (Taşımacılık İşleminden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşımacılık İşleminden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket dava dışı …… firması olan ……. firması ile akdettiği satış sözleşmesi kapsamında ihracını/satışını üstlendiği 30.381 mt kumaşı 29.09.2017 tarihinde malları bahsi geçen …… firmasına satışını yaptığını ve iş bu kumaşların davacı müvekkil şirket adına Türkiye’den ……’a tartım, taşıma ve …… limanında teslimi işini ise davalı firmanın üstlendiğini, davacı müvekkil şirketin ihracını üstlendiği kumaşların ihracat evraklarının tümü müvekkil şirket gümrükçüsü tarafından 14260 kg göre doğru bir şekilde tanzim edildiği, buna karşın 29.09.2017 tarihinde ……’a yapılacak ihracat çıkışında Türkiye gümrüğünde davalı şirketin tartım/kantar görevlisi …… tarafından yapılan tartı işleminde konteyner darası 3900 kg olması gerekirken 8.600 kg olarak beyan edilerek bildirim yapılmış ve fatura bu bildirilen tartı rakamına göre tanzim edildiği; işbu yanlış tanzim edilen fatura ile birlikte kumaşlar davalı şirket tarafından …… limanına taşındığı; davalı şirket tarafından yanlış tartım işlemine konu konteynırın ……. limanında tartılması esnasında olayın fark edilmesi üzerine kumaşlar …… gümrüğüne takılmış konteynırlardaki malların alıcısı olarak …… firmasına 3.100 USD ceza kesilmiş bu cezanın ödenmemesi halinde malların mahrece iade edileceğinin bildirilmesi üzerine kumaşları teslim alabilmek ve zararın daha da artmaması için bahsi geçen ceza …… firması tarafından …… gümrüğüne ödemek zorunda kaldığı; bu aşamada …… firması ödemiş olduğu bu cezayı “Debit Note” düzenleyerek davacı müvekkil şirketi borçlandırarak yansıttığı; mevcut duruma ilişkin tüm dayanak belge ve kayıtlar davalı şirketin resmi E-posta adresine ve yetkililerine özellikle “…….” isimli yöneticisine e-postayla ihbar, ihtar ve tebliğ edilmiş ve zararın karşılanması talep ve ihtar edildiği; davalı şirketin işbu bildirimlere karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, nitekim bu kapsamda 13.07.2018 tarihli 3.100 USD bedelli ……. no.lu reklamasyon “ceza yansıtma” faturası kesildiği, davalı şirket işbu reklamasyon faturasını resmi olarak kabul ederek 2018 yılı Temmuz BA/BS’ni kaşe ve imzalayarak fax ve davacı müvekkil şirkete gönderdiği, bu suretle iş bu borcu resmi kayıtlarına derç ile beyan ve kabul ettiği, davalı şirket hukuki ve mali kapsamda 2018 Temmuz ayında kabul ettiği 3.100 USD zarara dair reklamasyon faturasını yasa ve usule aykırı olarak ve kötü niyetle hukuki ve mali açıdan suç vasfında usulsüz işlem tesis ederek 6 ay 5 gün sonra geriye dönük seri yapılarak kayıtlardan çıkarmış 11.01.2019 tarih saat 10.25’de …… no.lu 18.12.2018 tarihli fatura düzenleyerek iade etmiştir. Davalı şirketin yasa ve usule aykırı bu iade fatura işlemine karşı müvekkil şirket 31.12.2018 tarihi itibariyle iade faturası keserek bu iade faturasını kabul etmediğini belirterek borçlu/davalının borca itirazının iptaline ve takibin devamına haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 15/06/2020 alındı tarihli cevap dilekçesinde özetle; Doğrulanmış Konteyner Brüt Ağırlık Belgesi” (kısaca “DBA”)’nin incelenmesinden görüleceği üzere; davacının iddia ettiğinin aksine, anılan belgede müvekkilim liman işletmecisi tarafından sehven yapılan bir hata söz konusu olup, bu hata davacı ve/veya onun yetkilisi gümrük müşaviri tarafından incelenmesi durumunda derhal fark edilebilecek niteliktedir. Nitekim davacının ve/veya vekili olarak hareket eden gümrük müşavirinin gümrüğe beyanname verirken söz konusu belgede yer alan kalemleri kontrol etmesi ve konteyner bilgilerini fiziki olarak konteyner üzerindeki etiketten karşılaştırması yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrıca, taşımacılık sektöründe kullanılan konteyner tipleri belirli olup, 40ft olarak adlandırılan büyük konteynerlerin daraları dahi maksimum 4.400 kg’ı geçmemektedir. 1972 konteynerlerle ilgili gümrük sözleşmesi’nin ve geçici ithalat sözleşmesi’nin konteynerlerle ilgili hükümlerinin uygulanmasına dair yönetmeliğin (kısaca “yönetmelik”),”konteynerlerin işaretlenmesi ile ilgili hükümler” başlıklı 5.maddesinde, konteynerin görülebilen uygun bir yerine, çıkarılamayacak şekilde bulunması gereken bilgiler arasında “sabitleştirilmiş teçhizatı dahil konteynerin dara ağırlığı” da belirtilmektedir. Davacı firma ve/veya vekili gümrük müşavirinin gerekli kontrolleri yapmaksızın anılan belgede sehven belirtilen konteyner darasına ilişkin kg. Bilgisini fiziki olarak konteyner üzerindeki etiketle eşleştirmeksizin, gümrük ve fatura işlemlerine konu yapması kendi sorumluluğunda olduğundan, müvekkilimin sorumluluğuna gidilemez. müvekkilim liman işletmecisi olarak, vermiş olduğu hizmetler kapsamında konteyner tartım işini de gereği gibi yerine getirmiştir. Yukarıda belirtilen VGM belgesinde müvekkilim tarafından sehven yapılan bu hata, konteynerin doğrulanmış brüt ağırlığını değiştirecek nitelikte değildir. Diğer bir deyişle, konteynerin tartıma çıkmadan önceki araç üzerindeki ağırlığı, giriş ağırlığı olup, belgede doğru bir şekilde belirtilmiştir. Çıkış ağırlığı ise aracın ağırlığı olup, doğrulanmış brüt ağırlık, belgede belirtilen 22.860.kg’dur. Müvekkilim “deniz yoluyla taşınacak dolu konteynerlerin brüt ağırlıklarının tespiti ve bildirimi hakkındaki yönerge” (kısaca “Yönerge”) hükümleri, DBA Tespit Yöntemi, Yöntem 1 uyarınca, konteynerin doğrulanmış brüt ağırlığını doğru tespit ederek, VGM belgesini düzenlenmiştir. Belgede belirtilen “konteyner payload” yani konteynerin azami taşıma ağırlığının 26.580 kg. Olduğu dikkate alındığında, Yönerge m. 8 hükmünde belirtildiği üzere, azami taşıma kapasitesinin aşılması söz konusu değildir. Bu nedenle müvekkilim Şirket açısından yasal mevzuata ve prosedürlere aykırı bir davranış ve dolayısıyla sorumluluğuna gidilebilecek bir durum bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 3.236,30USD üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …… tarafından düzenlenen 16/03/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; “davalı şirketin yaptığı tartım hatası davacı şirketin ilk aşamada gerçekleştirebileceği temel bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek vasıfta bulunduğu ve davacı şirketçe 26 Mart 2019 Tarihli ve 24216 Sayılı Bakan Olur’u İle Yayımlanan Denizyoluyla Taşınacak Dolu Konteynerlerin Brüt Ağırlıklarının Tespiti Ve Bildirimi Hakkında Yönerge tarafından kendisine yüklenen kontrol sorumluluğunu tam anlamıyla yetine getirmediği için, söz konusu bu hata nedeniyle davalı şirkete sorumluluk yüklenemeyeceğini” belirtmiştir.
Mahkememiz dosyasına Gümrük Uzmanı bilirkişisinden rapor aldırılmış, bilirkişi ……. tarafından düzenlenen 24/08/2021 tarihli kök ve 05/02/2022 tarihli ek raporunda özetle; “İhracatçının kestiği mal faturasına eşyasının brüt Kg na konteyner dara ağırlığını ekleyerek brüt Kg yazmasının söz konusu olmadığı, Ülkemizden yapılan ihracat işlemlerinde ihracat beyannamesine konteynerin dara ağırlığının dahil edilmediği, ihracat eşyasına ait konişmento, ihracat faturası ve beyannamesi incelendiğinde, Kg doğru bir şekilde 14.260 Kg olarak yazıldığı görülmekte olup, önceki raporda ifade olunan, FATURAYA ya da İHRACAT beyannamesine brüt 18.960 Kg yazılması söz konusu olmadığı gibi, DBA da görünün hatalı Kg ın ihrcatçı ya da gümrük müşaviri tarafından değiştirilmesi ya da düzeltilmesinin de mümkün olmadığı, Davalı …… tarafından SEHVEN ‘YAPILDĞI kabul ve ifade olunan Kg hatası nedeniyle, davacı yanın varsa uğramış olduğu cezai bir müeyyideye, bu cezaya karşı davalı ……’ın personelinden kaynaklı sorumlu olması gerektiği değerlendirilmekle birlikte, Dosyaya ibraz olunan, …… GÜMRÜ ‘DEN DİĞER GÜMRÜĞE GÖNDERİ TALEBİ (tercümeden) başlıklı belgenin, fazla tespit edilen 4.940 Kg hakkında tanzim olunan bir belge olduğu bu belgede, davaya konu edilen 3.100 USD hakkında herhangi bir emare bulunmadığı, Davacının davaya konu ettiği, dava dışı “…….” firması tarafından düzenlenen DEBIT NOTE (borç dekontu) incelendiğinde, extra ağırlık cezası fatura no 32-2809 açıklamasına yer verildiği, ancak bu belgeden de 3.100 USD nin nereye ve ne şekilde ödendiğinin anlaşılamadığı, bu halde dava dışı …….”nun 3.100 USD ödeme yaptığı hakkında bir tespitte bulunulamadığı” – “Yurt dışı harcama belge tercümelerindeki açıklamalara bakıldığında; harcamaların dava dışı ……. adına fatura edildiği, iş bu harcama tutarlarının “yaklaşık” 910,00 USD olduğu, davaya konu edilen 3.100 USD ye nasıl ulaşıldığı ve de, bu harcamaların davacı yana nasıl yansıdığı/yansıltıldığı hakkında somut bir belge/bilgi/veriye rastlanılmadığı, öte yandan dilekçe ekinde sunulan ve yukarıda listelenen harcama belgeleri açıklamalarından, bu harcamaların genel liman lokal masraflarına ilişkin olduğu görülmüş olup, ibraz olunan iş bu harcama belgelerinde KG hatası nedeniyle — tatbik olunan bir CEZA makbuzuna/belgesine rastlanılmadığı” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı taraf mallarının ……’a taşınması hususunun davalı tarafından yapıldığını, davalı çalışanının yanlış tartımı sebebiyle …… Gümrüğünün davacıya cezai yaptırım uyguladığını ileri sürerek bu bedeli davalıdan talep etmektedir. Mahkememizce hükme esas alınan SMM bilirkişi raporunda; davalı şirketin yaptığı tartım hatası davacı şirketin ilk aşamada gerçekleştirebileceği temel bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek vasıfta bulunduğu ve davacı şirketçe 26 Mart 2019 Tarihli ve 24216 Sayılı Bakan Olur’u İle Yayımlanan Denizyoluyla Taşınacak Dolu Konteynerlerin Brüt Ağırlıklarının Tespiti Ve Bildirimi Hakkında Yönerge tarafından kendisine yüklenen kontrol sorumluluğunu tam anlamıyla yetine getirmediği için, söz konusu bu hata nedeniyle davalı şirkete sorumluluk yüklenemeyeceği belirtilmiştir. Mahkememizce aldırılan Gümrük konusunda uzman bilirkişi raporunda da; Yurt dışı harcama belge tercümelerindeki açıklamalara bakıldığında; harcamaların dava dışı ……. adına fatura edildiği, iş bu harcama tutarlarının “yaklaşık” 910,00 USD olduğu, davaya konu edilen 3.100
USD ye nasıl ulaşıldığı ve de, bu harcamaların davacı yana nasıl yansıdığı/yansıltıldığı hakkında somut
bir belge/bilgi/veriye rastlanılmadığı, öte yandan dilekçe ekinde sunulan ve yukarıda listelenen harcama
belgeleri açıklamalarından, bu harcamaların genel liman lokal masraflarına ilişkin olduğu görülmüş olup,
ibraz olunan iş bu harcama belgelerinde KG hatası nedeniyle tatbik olunan bir CEZA
makbuzuna/belgesine rastlanılmadığı belirtilmiştir. Hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre davaca tarafın talep ettiği ceza kesintisinin davacı tarafa neye ilişkin olarak kesildiği, uygulanan bu cezada davalının sorumluluğu olup olmadığı tam olarak belirlenemediğinden, yine kg hatası sebebiyle davacıya tatbik olunan herhangi bir makbuza dosya içeriğine göre rastlanılamaması sebebiyle ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 368,27TL harcın mahsubu ile bakiye 287,57TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.