Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/238 E. 2022/943 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/238
KARAR NO : 2022/943

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket 29/04/2017 tarihli ve 30052 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 690 karar sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 73. Md. Gereği harçtan muaf olduğu, Bankacılık Kanunu 140. Maddesi gereği harç aranmaksızın sayın mahkeme huzurunda davanın görülmesini talep ettikleri, müvekkil şirketin kargo hizmeti vermekte olduğu, davalı taraftan cari hesap alacağı bulunduğu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasındaki arasındaki cari hesap ekstresine göre davalı tarafın, müvekkil şirkete toplam borcunun 8.079,97TL olduğu, işbu alacağın tahsili amacı ile icra takibine girişildiği, borçlu şirketin takibe haksız olarak itiraz ettiği, arabuluculuk başvurusuna rağmen borçlunun ödemeye yanaşmadığı, müvekkilin alacağının likit olduğunun davalı şirket kayıtlarında da mevcut olduğu, davalı şirketin basiretli bir tacir olup ticari defter tutma zorunluluğu bulunduğu, müvekkilin alacağının şirket defterleri incelendiğinde ispat edileceği, davalının bu haksız itirazının iptalini ve müvekkil şirketin alacağına kavuşmasını engellediği için %20 icra tazminatına hükmedilmesini talep ederek, haksız itirazın iptali ve takibin devamı ile alacağın likit olmasına rağmen aleyhine başlatılan takibe haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin de yine karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 28.05.2019 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkil şirketin kendilerine borçlu olduğu gerekçesiyle icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibinde borca, feri faizlerine ve yetkiye taraflarınca açıkça itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, işbu sebeple davacı tarafça huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, açılan bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olup usul ve esastan reddedilmesi gerektiği, öncelikle davacı tarafından başlatılan icra takibinde yetkili yer mahkemelerinin müvekkil şirketin merkezi Konya olduğu, müvekkil ile davacı arasında var olduğu iddia edilen cari hesap sözleşmesinin dosyaya sunulduğu şekliyle gerçekleri yansıtmadığı, müvekkilin alacaklı konumunda olduğu ve davacıya borcu bulunmadığı, dolayısıyla burada bir para borcundan bahsetmenin mümkün olamayacağı, bu aşamada davacının HMK 6. Madde hükmünce genel yetki kuralına göre icra takibini ve davayı davalı müvekkilin yerleşim yeri olan Konya’da açması gerektiği, müvekkil şirketin esasen davacı şirketten alacaklı durumda olduğu, davacının taşımacılık bedeli olarak 8.080,01 TL alacağı olduğu, ancak kargo taşımacılığı esnasında 7 adet ürünün zarar gördüğü ve zararlara ilişkin tanzim işlemlerinin başlatıldığı, bu zarar gören 7 adet kargodan toplam 13.122,99 TL müvekkilin alacaklı olduğu, davacının alacağına karşı takas mahsup hakkının kullanıldığı ve neticede S.042,98 TL alacaklı olduğu, bu miktarın 3 iş günü içerisinde belirtilen banka hesabına yatırılmasının davacı tarafa ihtar ile 07/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu ihtara karşı cevap verilmediği ve ödeme yapılmadığı, ayrıca ihtarnamede kargo takip numara detayları verilen kargoların tüm kayıtlarının davacı tarafından çıkarılması gerektiği, bu hususta sayın mahkemeden kayıtların çıkarılması yönünde talepleri olduğunu, takas beyanının tek taraflı bir hukuki işlem olduğu ve TBK hükümlerince bu irade beyanının karşı tarafa iletilmesi gerektiği, bu işlemin ihtarname ile davacı tarafa iletildiği, davacı tarafın hem icra dosyasında hem de huzurdaki davada cari hesap tablosuna dayandığı, ancak taraflarına bu cari hesap tablosunun tebliğ edilmediği, bu sebeple cari hesap tablosu hakkındaki cevap ve beyanlarını şimdilik saklı tuttukları, davacı tarafın müvekkilin takas mahsup mahsup hakkını kullanmasından 2 gün sonra kötü niyetli olarak icra takibi başlattığı, amacın hiçbir zaman uyuşmazlığı çözmek olmadığı ve kötü niyetle icra takibi başlatıldığı, iş bu sebeple takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulüne ve dosyanın yetkili Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davacı tarafın açmış olduğu davanın – takas mahsup talebimiz de nazara alınarak reddine, takip miktarının %20 sinden az olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …….. Kargo Lojistik Ve Dağ. Hizm. A.ş., borçlusunun ……… Elektronik Medikal Otomotiv Oto Kiralama Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu, 8.079,97TL üzerinden yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için talimat yazılarak SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …….. tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporda özetle; “Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olup 2017 yılı içerisinde birden fazla hizmet ilişkisi olmuştur. Davalı şirket söz konusu yıl içinde 37.936,30 TL, faturalı hizmet satın almış ve bunun karşılığında banka havalesiyle 29.851,07TL ödeme yapmıştır. Davalının davacıya muavin defter kayıtlarına göre 7.785,23 TL borcu bulunmaktadır.(37.936,30TL-30.151,07-7.785,23 TL.) Davacının dava tarihi itibariyle dosyada bulunan muavin defter kayıtlarına göre alacağı 8.079,97 TL.dir. Aradaki fark 294.74 TL. dir. Bu fark davalınım 30.12.2017 tarihinde hizmet bedeli adı altında kesilen 300 TL.lik alacak faturası ve davalının defterinde kayıtlı olup, davacının defterinde kayıtlı olmayan 20.06.2017 tarihli 5.26 TL.lik hizmet borç faturasından kaynaklanmaktadır (300.TL-5.26TL-—294,74 TL)” belirtmiştir.
Mahkememiz dosyasına davacı defterlerinin incelenmesi için SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi ………. tarafından düzenlenen 18/06/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; ” davacı tarafından incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerin TTK, ilgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğunu, davalı ……… Elektronik San.Tic. Ltd.Şti. ‘nin Ticari defterlerine ait Bilirkişi raporunun alındığı, davacı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 27.10.2017 tarihi itibariyle davalı taraftan 8.079.97 .-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı tarafın 10.06.2017 tarihinde cari hesap ekstresinde borç tarafa kaydettiği 4.415,00TL’lik 3 adet işlemin, 30.06.2017 tarihinde ise aynı rakamlarla alacak tarafına kayıt edilerek bu işlemle ilgili bakiyenin sıfırlandığını, zarar gördüğü ifade edilen kargolar ile ilgili herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığını” belirtmiştir.
Tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda SMM ………., Elektrik Mühendisi ……. ve Taşıma Uzmanı …….. ‘den rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23/08/2022 tarihli raporda özetle; “Davacının davalı için beyaz eşya taşıması şeklinde kargo taşımalarında her bir taşıma için düzenlediği taşıma bedeli faturalarından bakiye alacağının 8.079,97TL hesaplandığı, davalı yanca taşıma sürecinde yedi (7) taşımada hasar zararı iddiasına karşın, her bir taşıma sonunda gerekli hasar tespit tutanağı, hasar bildirimi ve sair şekilde hasarın taşıma surecinde meydana geldiğinin sabit olmadığı, davacının 300 TL zarar kabulünde olduğu ve bunu ödediği sabit olmamakla, bu miktarın düşülerek davacı alacağının 7.770,97TL hesaplandığı, eğer taşıma sürecinde belirtildiği gibi hasar varsa önce bunun ortaya konulması gerektiği, taşıma sürecinde hasar tespiti halinde bundan davalının sorumlu tutulabileceği, bu çerçevede, mevcut dosya kapsamında davacının kabulünde olan zarar dışında taşıma süreci zararının davalı yanca ortaya konulamadığı, noter ihtarı ve iddiaların soyut iddialar olarak kaldığı; ancak beyaz eşya taşımasında özellikle kısmi araç yükü kargo taşımalarında zararın iddia edildiği gibi dış metal aksam ezilme-kırılma-boya dökülme gibi meydana gelmesinin olağan olduğu, Davanın itirazın iptali davası olduğu, cari hesap bakiyesi alacağı talep edildiği gözetilerek sair hususlarda nihai takdir ve değerlendirmenin yüce mahkemeye ait olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;Dava İİK 67. Madde uyarınca itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafın cari hesap alacağını icra takibine konu ettiği, davalı tarafın davacı tarafından taşınan ürünlerin hasara uğraması sebebiyle alacaklı olduğunu iddia ederek takas ve mahsup talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mevcut olayımızda tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacının 8.079,97 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf taşınan ürünlerin hasara uğradığını iddia ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davalı yanca taşıma sürecinde yedi (7) taşımada hasar zararı iddiasına karşın, her bir taşıma sonunda gerekli hasar tespit tutanağı, hasar bildirimi ve sair şekilde hasarın taşıma surecinde meydana geldiğinin sabit olmadığının belirtildiği, ürünlerin hasara uğradığını davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamına göre ispatlanamadığı, sonuç olarak davacının davalıdan 8.079,97 TL cari hesap alacağı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 8.079,97TL üzerinden devamına,
2-8.079,97TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 551,94TL ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 157,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.557,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.079,97TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.