Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2022/231 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/217
KARAR NO : 2022/231

DAVA : Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 9.03.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: Alıcı ……. ile satıcı …… Yatırım Ortaklığı A. Ş. ve yüklenici Kelif İş ortaklığı ile, Proje ……. İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, …… Ada, …… parsel, A-Blok 10.kat. 92 nolu dairenin alım-satımı için Bakırköy ….. . Noterliğinin 03.08.2016 tarih ve ……. yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince alıcının, 01.07 .2016 tarihinde l.000.TL.kapora, 01.08.2016 tarihinde %20 peşinat 95 .806. TL bedeli yatırdığı ve sözleşmeden doğan tüm edimlerini zamanında ifa ettiği, ancak sözleşme gereği 01/08/2019 tarihinde teslim edilmesi gereken dava konusu taşınmazın 02 . 12.2019 tarihinde fiilen yüklenici Kelif İş Ortakları Doğa- Başyapı şirketlerince teslim tutanağı ile teslim edildiği ve tapusunun da 2 7 .12.2019 tarihinde alıcıya verildiği nedenleri ile fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, tahkikat sonucunda davacının geç tesliminden doğan 4 aylık kira tazminatının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik kira tazminatı yönünden asgari 1.000TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte belirsiz alacak davasının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin 29/06/2020 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Noter sözleşmesinin sözleşme 03 .08 .2016 tarihinde imzalandığı , ancak davacının hak sahipliğini 25/09/2017 tarihinde kazandığı, 02/12/2019 tarihinde bağımsız bölümün fiilen teslim edildiği, 14/11/2019 tarihinde e-mail ile davet mektubu gönderilerek taşınmazın 25/11/2019 tarihinden itibaren yapılacağının belirtildiği, teslim anında davacı tarafın tazminat talep hakkını saklı tutmadığı, noter sözleşmesinin imalat sürecinde 3er ay aralıklarla 7 kez olağanüstü hal ilan edildiği ve sözleşmenin tarafı olan satıcı ……. Ortaklığı A.Ş. 6kez müvekkil firmalara farklı tarihlerde süre uzatımı verdiği, müvekkil firmaların alıcı ile satıcı arasında düzenlenmiş olan sözleşmeyi taraf olarak değil satıcıyı temsilen imzaladıkları bu nedenle husumet yöneltilemeyeceği, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu nedenleri ile davanın reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya İnşaat Mühendisi ……. ve Harita Mühendisi …..’a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş oldukları 12/08/2021 tarihli raporlarında “Bahçelievler Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 29/04/2020 havale tarihli, ……. sayılı yazı ekinde gönderilen tapu kayıt örneğine göre; İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, …… Mahallesi, …… ada, ……. parsel sayılı 21.438,07 m2li Arsa ana taşınmaz nitelikli, 334/387802 arsa paylı, A Blok, 10.Kat, 92 bağımsız bölüm numaralı, daire nitelikli taşınmazın tam hissesinin Satış edinme sebebi, 27/12/2019 tarih ve …… yevmiye numarası ile …… Bağımsız Denetim Ve Yeminli Malı Müşavirlik Anonim Şirketi adına tescil edildiğini, Bakırköy …… Noterliğinin 03.08.2016 tarih ve …… yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinde Satıcı: Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş, Yüklenici: Kelif İş Ortaklığı, Alıcı:……. Bağımsız Bölüm: A blok, 92 bağımsız bölüm nolu 59,09m2brüt, 38,38m2 net alanlı taşınmazın Teslim Süresi: Sözleşme imzalama tarihinden itibaren 36 ay olduğu görüldüğünü, Taşınmaz Teslim Tutanağına göre A blok, 92 bağımsız bölüm nolu taşınmazın 02/12/2019 tarihinde …… teslim edildiğini, dava konusu taşınmazın tamamının 03/08/2019-02/12/2019 tarihleri arasında 3 ay 29 gün gecikme için toplam kira bedeli 7.907,00TL olacağını” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin …… esas, ……. karar sayılı ilamında ” Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı çok büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir. Bir mal veya hizmetin, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yatırım amaçlı alım, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur.
Dava konusu somut olayda; davacının, davalı … İle akdedilen konut satım sözleşmesi gereğince konut niteliğindeki bağımsız bölümü satın aldığı, taşınmazın davalı … adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında diğer davalılar … ile … alacaklı, davalı … ‘nin borçlusu olduğu ipotek şerhleri ile dava dışı kişilerin alacaklı olduğu haciz şerhlerin bulunduğu sabittir. Davacı vekili, dava dilekçesinin açıklamalar kısmında taşınmazın müvekkili tarafından konut ihtiyacını karşılamak amacıyla satın aldığını açıkça belirtmiştir. Ayrıca davacı vekili istinaf dilekçesinde dava konusu bağımsız bölüm üzerinde çok sayıda takyidat bulunduğundan ve davalı satıcı şirketin bağımsız bölümün takyidatlardan arındırılmış şekilde müvekkili adına tescil edilmemesi nedeniyle müvekkilinin bağımsız bölümün sorunsuz şekilde kendisi adına tescilinin sağlanacağından emin olmadığından bağımsız bölümü kendisi ve ailesinin beğenesine göre donatamadığını, ilave masraf yapmaktan çekindiğini bu nedenlerle dava konusu bağımsız bölümü müvekkili ve ailesinin konut olarak kullanamadığını açıkça belirtilmektedir. Davacının dava konusu konut niteliğindeki taşınmazı satın alma anında mesleki, yatırım ve ticari amaçla edindiğine ilişkin herhangi bir beyanı ve ikrarı bulunmamaktadır. Aksine dava konusu taşınmazı konut ihtiyacını karşılamak amacıyla satın aldığını, tüketici olduğunu, tüketici mahkemelerin görevli olduğunu ileri sürmüştür. Davacının yatırım, ticari, mesleki veya başka bir amaçla dava konusu konut niteliğindeki taşınmazı edindiği iddia ve ispat edilebilmiş değildir. Davacının konut ihtiyacını karşılamak ve kullanmak amacı ile satın aldığı taşınmazı daha sonra herhangi bir nedenle (taşınmazın takyidatlardan ari bir şekilde tescil edilmemesi vs.nedenlerle) kiraya vermesi taşınmazın alım amacının yatırım olduğu/kiraya verme olduğuna kesin delil teşkil etmez. Konut ihtiyacını karşılamak ve kişisel kullanım amacıyla satın alınan taşınmazın her hangi bir nedenle (hukuki veya fiili engeller) sonradan kiraya verilmesi davacının tüketici ve işlemin tüketici işlemi vasfını ortadan kaldırmaz. Yerel mahkemenin davacının tüketici, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi kabul edilmemesine ilişkin kararı ve gerekçesi usul ve yasaya aykırı olup yerinde değildir. Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı çok büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir. Bir mal veya hizmetin, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Davacının dava konusu konut niteliğindeki taşınmazı kişisel ihtiyaçları dışında yatırım, yeniden satış, kiraya verme, ticari veya mesleki amaçla kullanma gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın aldığı iddia ve ispatlanmış değildir. Taraflar arasındaki ilişkinin 6502 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir.” denmektedir.
İş bu ilama göre mevcut olayımızda davacı almış olduğu bağımsız bölümlerin geç teslimi sebebiyle rayiç kira gelirlerini talep etmektedir. Yukarıda yazılı istinaf ilamına istinaden davacının yatırım amacıyla iş bu yerleri aldığına dair dosyada bilgi ve bilge olmadığı, kişisel kullanım amacıyla satın alınan taşınmazın her hangi bir nedenle (hukuki veya fiili engeller) sonradan kiraya verilmesi davacının tüketici ve işlemin tüketici işlemi vasfını ortadan kaldırmayacağı kanaatine varılarak taraflar arasındaki ilişkinin yukarıda açıklanan nedenlerle tüketici ilişkisi olduğu anlaşılmış olup, 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile Tüketici Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlemesine istinaden görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine, HMK. 20 madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli BakırköyTüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama, harç ve giderleri konusunda HMK. 331/2 madde gereğince görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.