Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/202
KARAR NO : 2021/946
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taraflar arasındakı ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak, davalının icra takibine itiraz ederek durdurduğunu, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin cari hesapları ile ticari defterlerine göre davacıya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun …… olduğu, 98.671,00TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …… tarafından düzenlenen 27/11/2020 tarihli bilirkişi raporda özetle; Davalı tarafından davacıya ödendiği görülen davacı ticari defterlerinde yer almayan, davalı ticari defterlerindeki; 149.619,86.-TL bedelin; davalı tarafından; Makbuz, banka dekontu, tahsilat veya tediye makbuzu ile ispatlanması halinde: Davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmayacağı, aksi halde davacı talebi olan 98.671,00TL nin davacı alacağı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ……. esas, …… karar sayılı ilamındaki; ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. ” şeklindeki gerekçeden yola çıkılarak her iki tarafın ticari defterlerinin birbiri ile uyuşmadığı, davalı tarafın davacı taraftan 118.927,00 TL’lik mal aldığını BA formu ile vergi dairesine bildirdiği, davacı tarafa 149.619,86 TL’lik ödeme yaptığının davalı ticari defter kayıtlarında olduğu ancak buna ilişkin bilirkişi raporunda belirtildiği üzere makbuz, banka dekontu, tahsilat veya tediye makbuzunun bulunmadığı, iş bu ödemenin davacı ticari defter kayıtlarında da yer almadığı, ödemeyi ispat yükü kendisinde olan davalının davasını kesin delillerle ispat etmesi gerektiğinden, davalının davaya konu faturanın ödendiğine dair dosya kapsamında herhangi bir senet vs. yazılı delil sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması sebebiyle mahkememizce yemin delili hatırlatılmış olup davalı vekilince yemin dilekçesi sunularak yemin eda edilmiştir. Davaya ve takibe konu cari hesap ilişkisinin her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın bilirkişi raporunda belirlenen tutarı vergi dairesine bildirdiği, 149.619,86 TL’nin ödendiği hususunun ticari defter, senet ve kesin delillerle ispat edilemediği, yine davalının yemin delili ile de bu hususu ispat edememiş olması sebebiyle davacının usulüne uygun tuttuğu ticari defterlere itibar edilerek ve cari hesap ilişkisinin davalı defterlerinde de kayıtlı olması ve vergi dairesine bildirilmesi de göz önüne alınarak davanın kabulü ile, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 98.671,00TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 98.671,00TL üzerinden devamına,
2-.98.671,00TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 6.740,21TL ilam harcından peşin alınan 1.191,70TL harcın mahsubu ile bakiye 5.548,51TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 600,00TL bilirkişi ücreti, 95,50TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 1.191,70TL peşin harç olmak üzere toplam 1.941,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.323,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.