Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/19 E. 2021/126 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/19 Esas
KARAR NO : 2021/126

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup ; fatura alacağı tahsil edilemeyince, icra takibi başlatıldığını, ancak davalının herhangi bir borcu olmadığı hususunu ileri sürerek, icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, Davacı şirketin muhasebe kayıtlarında ve ticari defterlerinde davalının ticari satımdan kaynaklanan 5.070,36 TL borcu olduğunun anlaşılmakta olduğunu, cezai şart hususu ve cezai şart tutarının sözleşmeden kaynaklanan mal teslimi sırasında belirtilmemiş olup, sözleşmeye konu ürünlerin cezai şart haklarının saklı tutulduğuna dair, herhangi bir şerh düşülmeden çekincesiz olarak kabul edilmiş olduğunu, aynı zamanda söz konusu tutara ilişkin ceza tutarına ilişkin faturanın da davacı şirkete TTK’da belirtilen usullere uygun olarak tebliğ edilmemiş olup, yalnızca mail yoluyla bildirim yapılmış olduğunu, davacı şirket tarafından söz konusu ceza bedeline ilişkin faturanın kabul edilmediği, bu faturaya açıkça itiraz edildiği, davalıya yine mail yoluyla bildirilmiş olup, yine bu kapsamda sözleşme bedelinden kalan bakiye tutarının ödenmesi gerektiğinin davalıya ihtar edilmiş olduğunu, davalıya gerekli ihtarın yapılmasından sonra yasal yollara başvurularak, alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, başlatılan icra takibine karşılık davalı borçlunun şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak süreci uzatmak amacıyla itiraz edilmiş olup, davalı borçlu şirketin icra takibine ve işbu davaya konu olan borcunu ödememekte ısrar etmekte olduğunu, yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle, davalı borçlu şirketin icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına ve yine haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:“…Davacı tarafın, imzalamış olduğu 25.01.2019 tarih ve 94 sayılı sipariş formu ile 120 adet belirtilen nitelikteki akünün, …… Müdürlüğüne 4 hafta içinde teslim edileceğinin belirtmiş olduğunu, sipariş formunda yer alan gecikme cezası maddesinde,“…firmanın belirtilen sürede teslimatını/taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda, gecikilen her gün için sipariş bedelinin %0,2 Bakırköy …… Aslive Ticaret Mahkemesi ….. E. Sahife 3/12 (Binde ikisi) oranında cezai şart uygulanacaktır. Gecikmiş teslimatın kabulü, cezai şartın talebini engellemez. Mücbir sebep oluşması halinde firma, teslim gününe kadar bunu tarafımıza belgeleri ile yazılı olarak bildirmek zorundadır. Klübümüzce ikinci bir ihtara gerek kalmaksızın gecikme nedeniyle uygulanacak cezai müeyyideyi firma peşinen kabul eder, işbu cezai şart firmanın alacaklarından mahsup edilir… ” düzenlemesi mevcut olduğunu, Taraflarca imzalanan sipariş formu üzerine, davacı taraf söz konusu aküleri davacıya 25.02.2019 tarihinde teslim etmesi gerekmekteyse de teslimatın 16.05.2019 tarihinde 80 gün gecikmeli olarak yapılmış olduğunu, Davacı tarafından teslim edilen akülerin 16.05.2019 tarihinde iki nüsha olarak düzenlenen ve her iki tarafça imzalanan Muayene ve Tesellüm Raporu ile teslim alınmış olduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesinde mal teslimi sırasında cezai şart tutarının belirtilmediği, cezai şart haklarının saklı tutulmadığı iddiasında bulunm uşsa da gerek sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin düzenlemede “…gecikmiş teslimatın kabulü cezai şartın talebini engellemez.” demek suretiyle gerekse muayene ve tesellüm raporunda “… teslimat konusu emtianın arızalı, eksik, yanlış, geç teslimi veya teslimat sırasında görülmeyen sair sebepler ve sözleşmeden doğmuş doğacak her türlü hak ve alacakları veya sair talepleri saklı kalmak kaydıyla…” denmek suretiyle cezai şarta ilişkin davalının taleplerinin saklı tutulduğunun belirtilmiş olduğunu, cezai şarta ilişkin tutarın teslim sırasında belirtilmemişse de muayene ve tesellüm raporunda tarih ve işin tutan belirtilmekte ve cezanın hangi oranda tahsil edileceğine ilişkin bilginin taraflar arasındaki sözleşme olan sipariş formunda mevcut olduğunu, gerek muayene ve tesellüm raporunda gerekse sipariş formunda davacı tarafın yetkililerinin imzalan bulunmakta olduğunu, bunun üzerine davalı tarafından 30.05.2019 tarihinde …… nolu 5.017,82 TL tutannda e-Arşiv fatura düzenlenmiş olduğunu, gerek sözleşmede cezai şarta ilişkin düzenlemenin ve teslim süresinin mevcut olduğu ve muayene ve tesellüm raporunun tarihi ve davalının geç teslimat nedeniyle haklannın saklı tutulduğuna ilişkin kayıt olduğu dikkate alındığında davalının cezai şart talebinin haklı olduğunun aşikar olduğunu, ancak davacı tarafın, davalıya göndermiş olduğu e-posta ile öncelikle cezai şartın sipariş form unda küçük puntolarla düzenlenmiş olduğunu belirtmiş, sonrasında kesinti yapılacağına dair bir açıklama düşülmediğini iddia etmiş olduğunu, bir tacirin imzaladığı sözleşmenin içeriğini bilmediğini ve kendisine teslim edilmiş olan muayene ve tesellüm raporunda cezai şarta ilişkin düzenlemenin yer almadığını iddia etmesinin beklenemeyeceğini, davacı tarafın, davalının kötü niyetli olduğunu iddia etmekte ve icra inkar tazminatı talep etmişse de tacirin imzasının bulunduğu sözleşmede yazılı olan cezai şartı ödememek adına icra takibi yapmasının iyi niyetle bağdaşmayacağı dikkate alınarak davacı tarafın talebinin reddi ile %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesini talep etmek gerektiğini re’sen dikkate alınacak nedenlerle; icra inkar tazminatı talebinin ve davanın reddine, esastan reddine, kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın aralarındaki ticari ilişki nedeniyle mal alım satımı üzerine davalının borçlu olup olmadığı, sipariş formunda belirtilen gecikme faizinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine 4.043,42 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda cezai şartın kabul edilmesi halinde davacının alacağının olmadığı, cezai şartın kabul edilmemesi halinde ise 5.044,76 TL alacağının olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında 25.01.2019 tarihinde 94 numaralı, 120 Adet akü için montaj dahil KDV Hariç 4.560,-EUR bedelli sipariş formu düzenlenmiş olduğu, işbu sipariş formunda; 120 adet akünün, …… Müdürlüğüne 4 hafta içinde teslim edileceğinin belirtilmiş olduğunu, sipariş formunda ver alan gecikme cezası maddesinde, “…firmanın belirtilen sürede teslimatını/taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda, gecikilen her gün için sipariş bedelinin %0,2 (Binde ikisi) oranında cezai şart uygulanacaktır. Gecikmiş teslimatın kabulü, cezai şartın talebini engellemez. Mücbir sebep oluşması halinde firma, teslim gününe kadar bunu tarafımıza belgeleri ile yazılı olarak bildirmek zorundadır. Kulübümüzce ikinci bir ihtara gerek kalmaksızın gecikme nedeniyle uygulanacak cezai müeyyideyi firma peşinen kabul eder, işbu cezai şart firmanın alacaklarından mahsup edilir… “olarak belirtilmiş olduğu ve her iki tarafça imza altına alınmış olduğu tespit edilmiştir.
“Mücbir sebep oluşması halinde firma, teslim gününe kadar bunu tarafımıza belgeleri ile yazılı olarak bildirmek zorundadır.” bendine rağmen stok sorununun mail ile bildirilmesinin bu şarta uymadığı, belirtilen ve teslim edilen sürenin fazla olduğu, bu hususun da mücbir sebep kapsamında olmadığı, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu da dikkate alınarak cezai şart nedeniyle davacının alacağının kalmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca, davacının kötüniyetli hareket ettiğine dair bir kanaat elde edilemediğinden davalının kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 86,59TL harcın mahsubu ile bakiye 27,29TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.