Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2020/577 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO : 2020/577

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2015
KARAR TARİHİ : 23/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 12.05.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara dayalı olarak toplam 131.080,00 TL cari hesap alacakları bulunduğunu, davalı tarafın belirtilen borcu ödememesi nedeni ile aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında; davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu fatura bedellerini çek ve nakit olarak davacı tarafa ödendiğini, davacı tarafın herhangi bir alacağı bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün …….. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak 131.080,00 TL üzerinden icra takibi yaptığı ve davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar ile birlikte dosya bilirkişi ……’ e tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 18.11.2016 tarihli raporunda; davacı tarafın takip konusu yapmış olduğu alacak miktarı kadar alacağının bulunmadığını, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre mevcut alacağının yalnızca 27.840,00 TL olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek davacı tarafın alacağın varlığını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM ….. HD. …… esas …… karar sayılı ilamı ile ” bilirkişi raporunda taraf defterleri arasında alacağa ilişkin farklılığın nereden kaynaklandığı hususunda açıklama

bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını karşılar şekilde rapor aldırılması gerektiği ” gerekçesi ile yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.
İBAM’ın kaldırma kararından sonra dosya bilirkişi …….’a tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 21/10/2020 tarihli raporunda; davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin celp edilen banka kayıtlarına göre; davacı şirkete ait muhasebe elemanı tarafından yapılan eksik ve fazla kayıtların düzeltilmesi sonucunda davalı kayıtlarını doğrular şekilde davalının davacı tarafından 100.920,00-TL alacağı bulunduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davacı taraf kendi kayıtlarına göre alacaklı olduğunu, davalı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin müvekkili şirket dışında alacaklı olan ve eser sahibi …… ‘in alacağına karşılık yapıldığını iddia etmiş ise de; ….. Bankası ….. Şubesi’nin 18/04/2016 tarihli cevabi yazısı ve ekinde yer alan ödeme belgeleri ile ……. Banka ait 30/01/2015 keşide tarihli, 100.000-TL’lik lehdarı davacı şirket olan çekin tahsiline ilişkin kayıtlar hep birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişinin de raporunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirttiği üzere davacı şirketin muhasebecisi tarafından kayıtlarda yapılan eksiklik ve fazlalığın düzeltilmesi sonucunda taraf şirketlere ait kayıtların örtüştüğü ve davalı tarafın davacıdan alacaklı olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından alacağın dayanağı olarak gösterilen ve icra takibine konu fatura bedellerinin, davalı şirket tarafından gerek nakit gerekse çekle yapılan ödemeler kapsamında ödenmiş olduğu, taraf defterleri arasındaki alacağa ilişkin farklılığın davacı tarafın muhasebecisi tarafından eksik ve fazla kayıt tutulmasından kaynaklandığı, davacı şirkete ait banka hesabına ilişkin dökümlerin değerlendirilmesi sonucunda davalı tarafın yapmış olduğu ödeme kapsamında bilirkişi …….’un düzenlemiş olduğu 21/10/2020 tarihli raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere; davalı tarafın davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi bilakis alacaklı olduğu, bu bağlamda davacı tarafından açılan davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşullar oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Peşin alınan 1.583,12-TL harçtan, 54,40-TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 1.528,72-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 50-TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.402,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır