Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/139 E. 2021/763 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/139 Esas
KARAR NO : 2021/763

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı ……. ‘nin sigortalı binanın çevresinde yapılanı fore kazık işlemi sonrası hasar meydana geldiği, müvekkil sigorta şirketi kapsamında ……. San ve Tic. Ltd.Şti ünvanlı tüzel kişilik Yangın Sınai İşletme Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu , 05.06.2017 tarihinde saat 00.00 sıralarında İstanbul İli, Esenyurt ilçesi, ……. mahallesi …… sokak no ….. adresinde bulunan sigortalı ……. San ve Tic Ltd Şti Riziko adresinde hasar meydana geldiği, söz konusu hasarın binada komşu sahada yapılan kazı neticesinde oluştuğu ,başka bir değişle davalı ………. İnşaat A.Ş nin sigortalı binanın çevresinde yapılan fore kazık işlemi sonrası hasar meydana geldiği , …… Üniversitesi inşaat fakültesi inşaat mühendisliği bölümü öğretim üyelerince, …… Sigorta A.Ş için yerinde değerlendirme raporu hazırladıkları gözlenen hasarların yan parselde gerçekleştirilen kazı çalışmalarından kaynaklandığı görüş ve kanaatine varıldığı, bununla birlikte bu sonuç mevcut yapının temel tasarımının ve imalatının hatasız gerçekleştirildiği anlamına gelmediği detaylı yapısal çözümlemeye ihtiyaç duyulduğu, taşıyıcı elemanlarda gözlenen hasarlar büyük çoğunlukla yapının güvenliğini etkileyecek nitelik ve yoğunlukta olmadığı , ancak taşıyıcı elemanlar için karar verilemediği, Taşıyıcı olmayan elemanlar,kaplamalar ve dilatasyonlarda gözlenen hasarların onarılması gerektiği görüşünün bildirildiği dolayısıyla fore kazık işlemi sonrası hasarın meydana geldiği, müvekkil sigorta şirketince sağlanan özel ve teknik inceleme neticesinde 266.876,71 TL tutarında hasar tazminatının ödendiğini bildirmiş sonuç olarak öncelikle davalıya ait menkul araç ve gayrimenkullerine yönelik ihtiyati tedbir kararının tesisine, davalı borçlunun haksız itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının iddia konusu olan hasarın oluşmasının nedeninin, …… Makinaya ait binanın yapım hatasından ve kendi zemininden kaynaklı olduğu ve yetkililerinin bilgisi olduğu, bu konuda imzalı ve kaşeli yazısı olduğu,, …… Makinanın hatalı inşaat yaptığı, …… Makinanın temellerinin altında iyileştirme yapmadıkları , davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız bir talep olduğu, hasarın meydana gelmesi sigortalı ……. binasının kendi zemininden ve binasının yapımındaki hatadan kaynaklandığını davacı bildiği halde davacı icra takibi yapmış ve itiraz üzerine kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığı, müvekkil şirketin ……. San.ve Tic. Ltd .Şti ye ait sigortalı binadaki hasarın oluşmasında hiçbir ilgisi ve kusuru olmadığı, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, binadaki hasar nedeniyle sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin rücan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı şirket tarafından yapılan fore kazık işlemi nedeniyle davacı şirket sigortalısına ait yan binada hasar oluşup oluşmadığı, hasardan davalı şirketin sorumlu olup olmadığı, sigortalı şirket …… Makine Ltd Şti söz konusu binayı zemin değerlerine uygun yapıp yapmadığı, bina yapımında hata olup olmadığı, buna göre binadaki hasardan kimin sorumlu olduğu ve zarar miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
İnşaat mühendisliği yönünden dava dosyası kapsamında ve yerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde , dava konusu binada taşıyıcı sistemde herhangi bir hasar gösterilmemiştir, sadece fabrika taban kaplamasında bazı çukurluklar görülmüş, ayrıca dış kuzey cephede duvar çatlaması tespit edilmiştir.Dava dosyasında davacı …vekilinin dava dilekçesinde, Teknik üniversiteye yaptırılan tespitte söz konusu …… Makine Binasında gözlenen hasarların yan parselde gerçekleştirilen kazı çalışmalarından kaynaklandığı görüş ve kanaati belirtilmiştir, denilmektedir. Ancak aynı raporda söz konusu mevcut binanın temel tasarımının ve imalatının hatasız gerçekleştiği anlamına gelmediği , taşıyıcı elemanlarda gözlenen hasarların büyük çoğunlukla yapının güvenliğini etkileyecek nitelik ve yoğunlukta olmadığı belirtilmiştir. Diğer taraftan davalı … tarafından ……. Mühendisli kFakültesi Dekanlığı öğretim üyesi Doç.Dr ……. ‘tan alınan Uzmanlık Görüşü Raporunda ise normal şartlarda …… Makinaya ait binanın temelleri dolgu zemine oturmamalı ve zemin veya temel için önlem alınmadan inşaat yapılmaması gerektiği, sonuçta iksa sistemi teşkil edilirken yapıda deformasyon meydana gelmediği bildirilmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan dilekçe ekinde ( Ek.2 ) ……. ilgili Makama bir yazı yazarak ……. İnşaat A.Ş nin binada oluşan deformasyonlardan sorumlu olmadığını kabul ve beyan ederiz, şeklinde bir yazısının olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tayin edilen bilirkişi heyeti tarafından ,,,,,… ada ……. parselde ……. Binasının çevresi zemin değerlerine uygun olarak inşa edilip edilmediği, binanın yapım sonrası çevresel etkilerden korunup korunmadığı, davacının iddia cttiği hasarın neyden kaynaklandığı konusunda yapılan değerlendirmede; Taraflar, hasarın oluştuğu tarihte, her durumun gözle tespitinin mümkün olabileceği bir zamanda mahkeme kararı ile tespit yaptırmadıklarından ve keşif esnasında temeller görülmediğinden dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden istifade edilmiştir. Her iki inşaat sahipleri, belediyeden ruhsat alınca, zemin etüdü, zemin güçlendirmesi taşıyıcı sistemlerin statik ve betonarme projeleri onaylanmadan ruhsat alamaz ve inşaata başlayamazlar.Yapı denetim bunun yapılmasından sorumludur. Yapılan değerlendirmede her iki inşaat firması gerekli güçlendirmeyi yapmışlardır. Ancak arazinin tamamen toprak olması jeolojik durum nedeniyle bazı bina inşaatlarında kısmi oturmalar nedeniyle duvarlarda bazı çatlaklar olabilmektedir. Yapılan değerlendirmede dava konusu binadaki hasarlar aynı proje kapsamında oluşmuştur. Nitekim taraflarca da alınan her iki uzman görüşü raporlarında, taşıyıcı sistemde somut bir kusur bulunamamıştır.
Bilirkişi heyeti atarfından keşif mahallindeki gözlemler, dosyada bulunan Doç. Dr……. tarafından konu hakkında yazılan uzman görüşü ve Esenyurt Belediye Başkanlığı (İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün) CD ortamında gönderdiği Zemin Etüt Raporlarından elde edilen bilgilerden; Kazı yapıları parselin ve hasar gören binanın üzerinde bulunduğu zeminin 0-20 m.ye kadarki bölümünün dolgu malzemesi olduğu, 20 metreden sonrasında yine zayıf bağlantılı kum- çakıl-kil formasyonlarından oluştuğu,……. ada …. parselde davalı ……’nin kazı çalışmalarına başlamadan önce; zemin etüdü yaptırarak, kazı çalışmaları sırasında; zemin yapısına göre iki sıralı fore kazık imalatı yaparak, hasar oluşan komşu ….. ada …… parselden kendi kazı alanına gelen suyun …… ada …… parselde meydana getirebilecek çökmelere engel olmak için …… ada ……. parsel içinde saha betonlaması yaparak gerekli olan tüm önlemleri almış olduğu tespit edilmiştir. Ancak; dava konusu hasarın oluştuğu …… ada ……. parselde inşaata başlamadan önce; zorunlu olan drenaj sitemini yapmayarak, zemin yapısına uygun olmayacak şekilde inşaat temelinin dolgu zeminin altına kadar inmeyerek gerekli olan önlemleri almamış olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda; dava konusu hasarda ….. ada …… parselde kazı çalışması yapan davalı …….’nin herhangi bir kusurunun olmadığı, dava konusu hasarın oluşmasında, …… ada…… parselde dava dışı sigortalı tarafından daha önce yaptırılan inşaatta gerekli önlemlerin alınmamasının neden olduğu, taraflarca da alınan her iki uzman görüşü raporlarında, taşıyıcı sistemde somut bir kusurun tespit edilemediği, mahkememizce alınan heyet raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiren bir hususun bulunmadığı, herkesin kendi kusurundan sorumlu olduğu, davalı şirketin kusurlu olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin de davacının kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 3.328,11TL harcın mahsubu ile bakiye 3.268,81TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.131,36TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansının bilirkişi ücreti ödendikten sonra taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır