Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/117 E. 2022/439 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/117 Esas
KARAR NO : 2022/439

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …… tekstil firmasının sağlayıcısı olmakla birlikte, tekstil ürünlerinin bir kısmını farklı firmalara ürettirdiğini, bu üretim sırasında davacı şirketin kumaş vb.ürünleri kendisi temin edip, üretim yaptıracağı firmalara gönderdiğini ve daha sonra bu ürünleri teslim alıp …… firmasına gönderdiğini, davacı firmanın, davalı firma ile fason, kesim, dikim, ütü paketleme konusunda anlaştıklarını ve davacı şirketin tedarikçisi tarafından kesilecek olan kumaşların tedarikçi firma tarafından davalıya gönderildiğini, davalı şirketin, kesim sonrasında kalan kumaşları gerek tedarikçi firmaya gerekse davacı şirkete teslim etmediğini, bunun üzerine davacı şirketin kalan kumaşların bedelini davalı firmaya fatura ettiğini, ayrıca davalı tarafça ürünlerin eksik teslim edildiğini, eksik teslim edilen ürünler için de davacı tarafından davalı şirkete fatura kesildiğini, davacı şirkete, davalı şirketin ürünleri geç ve eksik ayrıca belirtilen kalite standartlarına uygun olmadığı gerekçesi ile …… firması tarafından sözleşmeye dayalı olarak ceza kesildiğini, söz konusu ceza tutarının davalı şirkete yansıtıldığını, davacı şirketin durumu, davalı şirkete Bakırköy …. Noterliğinin 03/12/2019 tarih ve ……. yevmiye numaralı ihtarname ile ilettiğini, davalı şirketin söz konusu ihtarnameye Bakırköy …… Noterliğinin 09/12/2019 taerih ve …… yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verdiğini, herhangi bir borç kalemleri olmadığını, ürünleri zamanında teslim ettiğini, cari hesap olarak davacı şirketten 11.582,84-TL alacaklı olduklarını beyan ettiklerini, dava şartı olarak tarafların 06/02/2020 tarihinde arabuluculuk toplantısına katılmış olup, anlaşamadıklarını, açıklanan nedenlerle; davacının alacağı için davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ve ayrıca bankalardaki mevduatları üzerine tedbir konulmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili davalı/karşı davacı arasında uzun süreden beri ticari faaliyet olup, davacı tarafın teslim ettiği kumaşların fason dikim ve ütü-paket işinin yapıldığını, müvekkili şirketin, davacı tarafın her defasında teslim etmiş olduğu kumaşların tamamını istediği şekilde ürün haline getirerek her zaman eksiksiz ve ayıpsız olarak davacı tarafa teslim ettiğini, davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açtığı dava ile müvekkili şirketin kesim sonrası kalan kumaşları iade etmediğinden bahisle haksız ve dayanaksız fatura kesip müvekkiline gönderdiğini ve davalı şirketin buna karşılık haklı olarak borçlu olmadığını belirterek faturaları iade ettiğini ve defter kayıtlarına almadığını, müvekkili şirketin, Bakırköy …. Noterliğinin 09/12/2019 tarih ve …… yevmiye sayılı ihtarname keşide ederek gönderilen faturaları kabul etmediğini, kesilen faturaların dayanağının olmadığını, teslim edilen tüm işlerin kesim, ütü, paket yapılarak, davacı tarafa gecikme olmadan ve ayıpsız olarak teslim edilmiş olup, taraflar arasında zamanında teslim edilecek iş konuları ile ilgili herhangi bir gecikme olmadığını, iade edilcek hiçbir kumaş ve ürün olmadığını ve aksine kendilerinin cari hesap ekstresi gereği davacı şirketten 11.582,00-TL alacaklı olduklarını ve bu miktarın ödenmesini davacı/karşı davalı firmaya bildirildiğini, davacı tarafından müvekkilinin talep ettiği bu miktarın henüz ödenmediğini, açıklanan nedenlerle; davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine, karşılık davanın kabulü ile 11.582,00-TL alacaklarının davacı/karşı davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep ve karşı dava etmiştir.
Davacı/karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının ürünleri eksik ve kalitesiz olarak teslim etmesi sebebi ile davacı-karşı davalı müvekkilinin zarara uğradığını, davacı karşı davalı müvekkilinin zararının davaya konu zarardan kat ve kat fazla olduğunu, uzun süredir çalıştığı …… firması karşısında itibarının zedelendiğini ve siparişlerin azaldığını, davalı-karşı davacı tarafın, müvekkili şirketten 11.582 TL alacaklı olmadığının yapılacak olan inceleme neticesinde açıkça ortaya çıkacağını beyanla karşı davalı/karşı davacı tarafın karşı dava talebinin REDDİNE, asıl davanın kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı tarafça açılan karşı davanın süresinde olduğu ve karşı dava harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık; kumaş karşılığında yapılan fason üretim nedeniyle asıl dava yönünden davacı tarafın eksik, ayıplı ürün ve iade edilmeyen kumaş nedeniyle alacağı bulunup bulunmadığı, karşı dava yönünden ise sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği iddia edilen ürünler nedeniyle karşı davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya, bir tekstil mühendisi ve bir mali müşavirden teşekkül eden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 04/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma niteliğine sahip olduğunu, davacı/karşı davalı şirket kayıtlarında davalı/karşı davacı şirkete 11.582,85-TL borç olarak görünen kaydın, aynı şekilde davalı/karşı davacı şirket kayıtlarında da davacı/karşı davalı şirketten 11.582,84-TL alacaklı olduğu şeklinde kayıtların birbirini doğruladığı, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarına göre davacı/karşı davalı şirketin, davalı/karşı davacı şirkete 11.582,85-TL borçlu olduğu, davacı/karşı davalı şirket tarafından davalı/karşı davacı şirkete hitaben düzenlenen fatura içeriklerine konu edilen hususlara dayanak yapılarak davalı/karşı davacının borçlandırılamayacağı, davacı/karşı davalının bu nedenle eksik yükleme, reklamasyon ve termin gecikmesi gibi nedenler dayanak yapılarak davalı/karşı davacı şirkete hitaben düzenlenen fatura içeriklerinin somut verilere dayandırılmadığı, bu nedenle davacı/karşı davalı tarafa alacak tutarı hesaplanamayacağı aksine davacı/karşı davalının davalı/karşı davacıya 11.582,84-TL borçlu olduğu şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 15/01/2021 tarihli ek raporda özetle; tarafların karşılıklı birbirini teyit eden ticari defterleri içeriğinden davacı/karşı davalının davalı/karşı davacıya 11.582,84-TL borçlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları göz önünde bulundurularak dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal süresinde yerine getirildiği, davacı tarafın yasal defterlerinde davacı taraf davalıya 11.582,84-TL tutarında borçlu olarak görünüyorken davalının yasal defterlerinde ise davacıdan 11.582,84-TL alacak bakiyesi göründüğü, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirkete 11.582,84-TL borçlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda aldırılan 20/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda da bilirkişi heyeti kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin değişmediği yönünde rapor tanzim etmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Asıl davaya yönelik yapılan değerlendirmede davacının talebinin eksik, ayıplı ürün ve iade edilmeyen kumaş nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu, mahkememizce aldırılan ve birbirini teyit eden bilirkişi heyeti raporları ile davacının davalıdan alacaklı olduğu hususunun ortaya konulamadığı, aksine tarafların ticari defterleri üzerinden yapılan incelemede davacı/karşı davalı tarafın davalı/karşı davacı tarafa borçlu olduğunun anlaşıldığı, HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükünün; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemelerinin mevcut olduğu, buna göre; davacı/karşı davalının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davanın taraflarının her ikisi de ticaret şirketi ve tacir olup, aralarındaki dava da ticari dava niteliğindedir. 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi gereğince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, karşı dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmayacağına dair bir hukuki düzenleme de bulunmamaktadır. Karşı davanın alacak davası niteliğinde olduğu ve açıldığı tarih itibari ile arabuluculuğun dava şartı olduğu, davalı/karşı davacı vekiline karşı dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurup başvurmadığı konusunda beyanda bulunmak ve arabuluculuk son tutanağını sunmak üzere 1 hafta süre verildiği, davalı/karşı davacı tarafından sunulan beyan dilekçesi ekinde yer alan arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde başvuru tarihinin 15/11/2021 olduğu, karşı davanın ise 04/03/2020 tarihinde açıldığı, arabuluculuk dava şartının dava açıldıktan sonra yerine getirilme olanağı bulunmadığı, bu durumda karşı davanın açıldığı tarih itibariyle arabulculuk dava şartı yerine getirilmemiş olduğu anlaşılmakla; karşı davanın arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, netice itibariyle asıl ve birleşen davalar yönünden aağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Karşı dava yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 931,60TL harcın mahsubu ile bakiye 850,90TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya davalıya iadesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.891,60TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
8-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 200,00TL harcın mahsubu ile bakiye 119,30TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya iadesine,
9-Karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı davalıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır