Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/111 E. 2021/324 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/111 Esas
KARAR NO : 2021/324

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaya 12/11/2018 tarihinde, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasından dosya kapsamında borçlularına ait bir alacak varsı 20.000 TL tutarına ihtiyaten haciz konulduğuna dair birinci haciz ihtarnamesinin gönderildiğini, davacı bankanın haciz ihbarnamesine 14/11/2018 tarihinde dosya borçlularının …… şubesinde bulunan hesabına 150.000,00 TL bulunduğunu ancak ilgili tutar üzerinde bankanın rehin hakkı bulunması sebebiyle banka lehine tesis edilen rehin hakkından sonra gelmek üzere haczin sıraya alındığını ve rehinli tutar bakımından hacze tümüyle itiraz ettiklerini beyanla cevap verdiklerini, birinci haciz ihbarnamesinde 20.000TL ihtiyaten haciz konulmasına rağmen, davalının Bakırköy …… İcra Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasından görüleceği üzere 50.000 TL ile ilgili istihkak iddiasında bulunulduğunu, merci istihkak iddiasının reddine karar vermişse de , müvekkili ile icra dosyasının borçlusu …… Tekstil İnşaat Turizm Gıda San. Ltd. Şti arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereğince müvekkilinin rehin, takas, mahsup hakkının öncelikli olduğunu, icra mahkemesince dosya tekemmül etmeden karar verildiğini, müvekkilinin İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyaları ile alacaklı olduğunu, henüz tahsilat yapılmadığını, İcra Mahkemesi’nin istihkak iddiasını reddetse bile menfi tespit davası açma haklarının bulunduğunu beyanla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasının alacaklısı davalıya 50.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”…Müvekkili aleyhine açılan bu menfi tespit davası ile davacı bankanın, Bakırköy …… İcra Müd’nün……. Esas sayılı dosyasının alacaklısı olan müvekkile borçlu olmadığının tespitini, ayrıca icra dosyasına yatıracağı paranın taraflarına ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, Sayın Mahkemenizin 06.02.2020 tarihli ara karar ile tedbir talebini kabul edilmesi ile Bakırköy …… İcra Müd.’nü ….. Esas sayılı dosyasına yatırılacak paranın alacaklı müvekkile ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, İcra dosyasında 3. Şahıs konumunda olan davacı bankanın, dosya alacaklısı müvekkili şirkete karşı, bir menfi tespit davası açma hakkının bulunmadığını, davacı bankanın, müvekkil şirketin alacaklısı olduğu Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasında kendisine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Şahıs konumunda olduğunu, kendisinin söz konusu İcra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığını, davacı bankadan borçlu olarak bir talepte bulunulmadığını ve icra dosyasında bu yönde bir işlem de yapılmadığını, bu nedenle borçlu olarak muhatap alınmayan 3. şahıs davacının, İİK 72. Maddesine dayalı olarak takip alacaklısı müvekkile karşı böyle bir dava yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını, yine İİK 89/3 maddesinde yer alan menfi tespit davası hükümlerine göre dahi müvekkile karşı böyle bir dava açılamayacağını, çünkü bu maddeye göre dava açma hak ve yükümlülüğü, 1. ve 2. Haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş ve kendisine 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş olan 3. şahıslara tanındığını, davaya konu icra dosyasında ise 1. Haciz ihbarnamesi tebliğ alan davacı bankanın, haciz ihbarnamesine verdiği cevap ile uhdesindeki borçlu mevduatı üzerinde rehin hakkı bulunduğu iddiasıyla itirazda bulunduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatlarınca istihkak iddiası olarak kabul edilen bu itirazına karşı İcra Hukuk Mahkemesinde İstihkak İddiasının Reddi davası açıldığını, davacı bankanın, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine, uhdesindeki borçlu mevduatı üzerinde ” rehin hakkı” bulunduğu iddiasıyla, itiraz etmesi üzerine, İİK’nun 96/1 maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olan bu itirazına karşı taraflarınca görevli ve yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde İstihkak İddiasının Reddi davası açıldığını, Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında görülen bu dava sonucunda talepleri kabul edilerek; ” Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünü …… Esas sayılı takip dosyasında, borçlu …… Tekstil A.Ş ye ait davalı …… bankasındaki mevduat hesabı üzerindeki davalının icra müdürlüğüne 21/01/2019 tarihli yazı cevabı ile bildirmiş olduğu istihkak iddiasının reddine, ” karar verildiğini, (Bu karar istinaf edilmeyerek tüm taraflar açısından kesinleştiğini) böylece davacının uhdesinde bulundurduğu borçlu mevduatındaki paranın takip borçlumuza ait olduğunun mahkeme ilamı ile de kesinleştiğini, davacının İcra dosyasına yatırmak zorunda kaldığı paranın, borçlu …… Tekstil İnşaat Turizm Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye ait olan bu para olduğunu, bu sebeple Mahkeme ilamı ile bu borçluya ait olduğu hüküm altına alınmış bir alacaklarına karşı, 3. Şahıs davacının bu şekilde bir Menfi Tespit davası açabilmesi hukuken mümkün olmadığını, Davacı bankanın, borçluya ait para üzerinde rehin hakkı bulunduğu iddiasının menfi tespit davasının değil, istihkak davasının konusu olduğunu, davacının iş bu dava ile konu ettiği ihtilafla ilgili olarak Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında yargılama yapılmış ve bir hüküm verilmiş olduğunu, bu mahkeme ilamının davacı tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiş durumda olduğunu, İcra Hukuk Mahkemelerinin istihkak davasında verdikleri kararların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olduğunu, bu kesin hüküm karşısında aynı konuda yeniden bir dava açılması ve yargılama yapılmasının da hukuken mümkün olmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle; öncelikle davacının haksız ve mesnetsiz iddialarına dayalı olarak verilen 06.02.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, usul ve yasaya aykırı açılmış haksız ve mesnetsiz davanın reddine,haksız ihtiyati tedbir nedeniyle İİK 78/4 maddesi uyarınca %20’den aşağı olmamak alacaklı müvekkil lehine tazminata hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin arz ve talep edildiği…” görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bakırköy …. İcra Dairesinin …… esas sayılı dosyada takip borçlusu …… Tekstil Ltd Şti ile davacı arasındaki GKS sözleşmesi kapsamında davacının rehin hakkının bulunup bulunmadığı ve icra dosyasına borçlu olup olmadığının tespiti noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf, davalı tarafça dava dışı şahıs aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkiline ……. ihbarnamesinin gönderildiğini, takip borçlusunun davacı bankadaki hesabında bulunan 150.000 TL üzerinde davacının rehin hakkı bulunması nedeniyle itiraz ettiklerini, ancak icra hakimliğince istihkak iddialarının reddedildiğini belirterek davalıya icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespitini istemiştir. Davalı taraf ise istihkak iddiasının reddedildiğini, bu nedenle menfi tespit davası açılamayacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Dosya içinde bulunan Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas, ….. Karar sayılı ilamının incelenmesinde, davacısının …… Tekstil Ltd. Şti, davalıların …… Tekstil Ltd. Şti ve ……. Bankası A.Ş olduğu, davanın istihkak davası olup bankanın icra dosyasına gönderdiği yazının istihkak iddiası niteliğinde olup bu iddianın reddine karar verilmesinin talep edildiği, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalı bankanın icra müdürlüğüne gönderdiği 21/01/2019 tarihli yazı cevabı ile bildirdiği istihkak iddiasının reddine 12/02/2019’da karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararı verrildiği ve ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yönelik istinaf yoluna başvurulduğu, İBAM …… Hukuk Dairesinin ……. Esas ve …… Karar sayılı ilamıyla; “Dava dosyası içeriğinde bulunan Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilam fotokopisinin incelenmesinde, istihkak iddiasının reddine karar verildiği anlaşılmış olup somut olay bakımından İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olup bu yönden davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ” gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davacı bankanın takip riskine ilişkin değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ancak öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında açılan istihkak iddiasının reddi davasının işbu menfi tespit davası yönünden hükme esas alınıp alınmayacağı hususudur.
İcra müdürünün borçlunun bankadaki parası için fiili haciz uygulaması veya haciz yazısı üzerine bankanın, borçlunun bankadaki parası üzerine rehin/hapis hakkı olduğunu bildirmesi istihkak iddiası niteliğindedir. Davacı bankanın, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine, uhdesindeki borçlu mevduatı üzerinde ” rehin hakkı” bulunduğu iddiasıyla, itiraz etmesi üzerine. İİK’nun 96/1 maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olan bu itirazına karşı Davalı şirket tarafından Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasında açılan istihkak iddiasının reddi davasında …nin talepleri kabul edilerek; ” Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasında, borçlu …… TekstiL.A.Ş’ye ait …… Bankasındaki mevduat hesabı üzerindeki istihkak iddiasının REDDİNE,” karar verildiği, …… tarafından istinaf edilmeyen kararın taraflar açısından kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda davacının, kesinleşen istihkak iddiasının reddi kararına karşı menfi tespit ve istirdat davası açması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin tazminat talebinin ise kötüniyetin tespit edilememesi ve tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini yönünden zararın ispatlanması koşuluyla HMK’nun 399. Maddesine göre açılan bir dava bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin tazminat isteminin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın 406,06 TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 401,16TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 96,50TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.