Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/989 E. 2022/513 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/989 Esas
KARAR NO : 2022/513

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …….’İN 05.07.2017 günü yolcu olarak içinde bulunduğu sonradan plakasının ……. olduğu öğrenilen davalı …… otobüsü Avcılar Merkez kampüsü durağına geldiğinde müvekkilinin yolcularla birlikte ineceği sırada araç şoförünün tam olarak beklemeksizin aniden hareket etmesi sonucu müvekkilinin düştüğünü, otobüs şoförünün arkasına bakmadan devam ettiğini, bu olay sebebiyle müvekkilinin ayağının kırıldığını, platin takılarak ameliyat edildiğini, ilgili şoför ……. hakkında şikayetçi olduğunu, Küçükçekmece C.Savcılığınca yürütülen soruşturma gereği şoför hakkında Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde …… esas sayı ile dava açıldığını, bu dosyadan alınmış olunan bilirkişi raporuna göre şoförün % 100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin özel güvenlik görevlisi olup, bu olay sonrasında 3-4 ay çalışamadığını, birçok kez hastaneye taksi ile gidip geldiğini, ayağında halihazırda platin takılı olduğunu, işlerini tam olarak yapamamakta olup, yürümekte zorluk çektiğini,bu nedenle Adli Tıbba sevki ile maluliyet oranı hakkında rapor aldırılmasını, bu olay nedeniyle arabulucuğa da başvurulduğunu ancak taraflarla anlaşılamadığını, sonuç olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile belirsiz alacak dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davasının kabulü ile, müvekkilinin uğramış olduğu zararlara karşılık şimdilik 750,00 TL iş göremezlik tazminatı, 250,00 TL tedavi- yol masrafları olmak üzere 1000,00 TL maddi tazminatın davalı …… İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden haksız fiil tarihi olan 15.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline davalı sigorta şirketinden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise haksız fiil tarihi olan 15.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …… İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden tahsiline karar verilmesine, yargılama ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar veriimesini talep etmiştir.
Davalı ……. Sigorta vekili tarafından verilmiş olunan cevap dilekçesinden özetle; Öncelikle davanın dava şartı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini,14.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu madde 97 de yapılan değişiklik ile bu tarihten sonra açılan davalar bakımından zarar görenin dava açmadan önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, davacı yan bu başvuruyu yapmışsa da yapılan başvuru dava şartı arabuluculuk başvurusundan sonra yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan arabuluculuk başvurusu da usule ve yasaya uygun olmayıp, davacının önce müvekkil şirkete başvurup sonrasında arabuluculuğa başvurması gerektiği, müvekkil şirkete yapılan başvurunun da usul ve yasaya uygun olmadğını, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden de bahsi geçen ……. plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin müvekkili şirket tarafıncan 15.05.2017-20.04.2018 tarihleri arasında …… numara İle yapıldığını, söz konusu poliçeden doğan sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılacak inceleme sonucunda şirketin sorumluluğuna hükmedilmesi durumunda poliçede belirtilen limitin esas alınmasını, kusur incelemesi yönünden dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek kusur incelemesi yönünden rapor alınmasına karar verilmesini, davacı tarafın tedavi yol giderleri ve varsa geçici iş göremezlik giderlerine itiraz edildiğini, bunların 611 sayılı yasa kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğunu, davacının gelir durumuna ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunulmadığından hesaplamada asgari ücretin esas alınması gerektiğini belirterek davanın esastan da reddine, yargılama ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili tarafından verilmiş olunan 27.02.2020 tarihli cevap dilekçesinden özetle; Kurumlarında yapılan iç yazışmalarda söz konusu kaza ile ilgili bir kaydın olmadığı, ……. plakalı araçta çalışan personellere ait herhangi bir kaza raporunun bulunmadığının belirtildiği, müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını , sefere sürülen otobüslerin bakımlarının zamanında yapıldığını, çalışan şoför personele de gerekli eğitimlerin verildiğini, müvekkili idarenin bu tarz kazalar olmaması için üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, kapılar kapanmadan teknik olarak hareket edilemeyeceğini, istenilmiş olunan manevi tazminatın fahiş olduğunu, açılmış davanın belirsiz alacak davası olmadığını, kazanın olduğu gün görevli olan personele davanın ihbar edilmesini, açılan davanın usul ve esastan reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davacının otobüste yolcu konumunda olduğu, davalı ……’nin araç işleteni konumunda olduğu, sigorta şirketinin de bu aracın ZMSS kapsamında sigorta şirketi olduğu anlaşılmıştır.
05/07/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde; Küçükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı ceza dosyasında alınan ATK raporunda davacının kusursuz, araç sürücüsü ……’nin asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, keşif sonucu alınan raporda da sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, ceza dosyasında sanık sürücünün cezalandırılmasına dair HAGB kararı üzerine hüküm kesinleşmiştir. Sürücü …… idaresindeki otobüs ile seyri sırasında olay mahalline gelerek aracında bulunan yolcuların durumunu gözetip yolcuların inişlerini tamamlayarak güvenli bir konuma geldikten sonra hareketine başlaması gerekirken bu hususa riayet etmediği, otobüsten inmekte olan müşteki yolcunun inmesini ve otobüsünün kapılarının kapanmasını beklemeden hareket ettiği anlaşılmakla sebebiyet verdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davrandığı, KTK 58. Maddesinde belirtilen yönetmeliğin 110. Maddesine göre sürücünün tam kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
ATK ….. İhtisas Dairesinden maluliyete ilişkin rapor alınmış olup Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre maluliyet oranının %3 olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. ZMSS Genel Şartlarında AYM iptal kararı üzerine mahkememizce Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yeniden maluliyet oranı tespitine ilişkin rapor alınmışsa da Yargıtay içtihatları doğrultusunda Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğinin uygulanması gerektiğinden bu yönetmeliğe göre belirlenen maluliyet oranı hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan kusur ve maluliyet durumuna göre sürekli işgörmezlik zararı 139.004,67 TL, geçici işgörmezlik zararı 20.140,83TL olarak tespit edilmiştir. Yol ve tedavi giderlerine yönelik belge olmadığından hesaplama yapılamadığı belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından bu bedellere göre bedel artırım dilekçesi sunulmuştur. Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğinin uygulanması gerektiğinden bu yönetmeliğe göre belirlenen maluliyet oranı ve 2022 yılı asgari ücret verilerine göre hesaplama yapılması için ek rapor alınmış olup ek raporda sürekli işgörmezlik zararı 139.004,67 TL, geçici işgörmezlik zararı 20.140,83TL olarak tespit edilmiştir.
Davacı tarafından maddi tazminata yönelik talep yönünden alınan ek raporun hükme ve denetime elverişli oması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve 2014/21-872 E., 2014/1086 K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle maluliyetinin oluşması, kusur oranı, beden gücü kaybı ve işgörmezlik süresi, kaza nedeniyle duyduğu elem gibi hususlar dikkate alındığında manevi tazminat talebinde haklı olduğu görülmüş ve tarafların sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü, maluliyet oranı kapsamında hakkaniyete göre 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Maddi Tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 89.945,87TL sürekli iş görmezlik ve 20.140,83TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 110.086,70TL maddi tazminatın …… İşletmeleri Genel Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren, ……. Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 20/12/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi Tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 35.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …… İşletmeleri Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 7.520,02TL ilam harcından peşin alınan 344,97TL harcın 541,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 6.634,05TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 44,40TL Başvuru Harcı, 344,97TL Peşin Harç, 541,00TL Tamamlama Harcı olmak üzere toplam 930,37TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00 TL bilirkişi ücreti, 392,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.192,20 TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 823,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …… tarafından sarf edilen 100,00TL posta masrafının kabul red oranına göre hesaplanan 30,93TL’nin davacıdan alınarak davalı ……’na verilmesine,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.408,23TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.210,14TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.250,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.250,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır