Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/978 E. 2021/531 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/978 Esas
KARAR NO : 2021/531

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle“…Davacı müvekkilinin, davalıya ait binanın elektrik ve tesisat işlerini yaptığını, yapılan işlerin faturalarının toplam 26.113,00-TL olduğunu, yapılan iş bedelinin 7.000,00TL’sinin ödendiğini bakiye 19.113,40-TL’ sinin ödenmediğini, davacı alacaklı tarafından, Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile ödenmeyen 19.113.40-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, davalı borçlu tarafından davacı alacaklıya borçlu olmadığı gerekçesi ile kötü niyetli olarak itiraz edildiğini davacı tarafından verien hizmete ilişkin faturalar düzenlenmiş olup, davalı şirkete teslim edildiğini, TTK 21/2 maddesinin “bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmüne göre sekiz gün içinde münderecatına itiraz edilmeyen faturanın münderecatınrn kabul edilmiş olduğunu, bu sebeple itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ödemesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin arz ve talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davalı müvekkiline gönderilen fatura bulunmadığını, faturaların tamamında müvekkilinin faturaları teslim aldığına ilişkin ibare bulunmadığını davacı tarafın müvekkilinin elektrik, inşaat ve tesisat işlerini yaptığım iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davacıdan inşaat ve tesisat işlerinde destek almadığını, davacı tarafın sadece elektrik işlerinde faaliyet gösteren bir firma olduğunu, Davacı taraf ile müvekkilinin, müvekkilinin yeni açtığı ekspertiz firmasının elektrik işlerinin yapılması konsunda anlaştıklarını, kendi aralarında anlaştıkları fiyatın 10.000,00-TL olduğunu, , davacı tarafın malzeme alacağı bahanesiyle paranın tamamını talep etmesi üzerine müvekkilin paranın tamamını ödediğini, ancak davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmeyerek işlerini eksik ve yanlış yaptığını, bunun üzerine müvekkilin işleri başka elektrik firmasına yaptırdığını, Açıklanan nedenlerle; davanın reddine, itirazın iptaline, haksız olan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin arz ve talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davalının Esenyurt’ta bulunan işyerinin elektrik tesisat ve inşaat işlerini malzemeli olarak yapması konusunda eser sözleşmesi bulunduğu, davacının edimini tam olarak yerine getirdiğini ileri sürdüğü, davalının ise eserin tam olarak yerine getirilmediğini, ifanın ayıplı olduğunu savunduğu bu durumda uyuşmazlığın davacının edimini tam olarak yerine getirip getirmediği, düzenlenen faturaların işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre uygun olup olmadığı, eserde ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise süresinde ihbar edilip edilmediği, davalının eserin başkasına yaptırıldığına ilişkin iddiasının doğru olup olmadığı bu kapsamda davacının bakiye alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 19.113,40-TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, ticari defter kayıtlarının karşılıklı incelenmesi soncunda: davacı tarafından düzenlenen 26.113,40-TL’lik faturaya karşılık ve davalı tarafından yapılan 7.000,00-TL ödeme sonrası davacı işletmenin 19.113,40-TL alacaklı olduğu görülmüşse de; teknik bilirkişilerce yerinde yapılan keşif ve inceleme doğrultusunda dava konusu alacağa konu mal ve hizmetin serbest piyasa koşullarına göre olması gereken fiyatının 14.573.91- TL olarak değerlendirildiği, 7.000,00-TL ödemenin mahsubu ile davacı işletmenin 7.573,91 -TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı ilamı)
Somut olayda, faturaların davalıya tebliğ edildiği, PTT’den gelen yazı cevabında da gönderinin teslim edildiğinin belirtildiği, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu, davalı tarafça faturaya itiraz edilmeyerek fatura içeriğinin kabul edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce; fatura kapsamında davacının alacaklı olduğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 19.113,40 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 19.113,40-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 3.822,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.305,63TL ilam harcından peşin alınan 230,84TL harcın mahsubu ile bakiye 1.074,79TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.950,00TL bilirkişi ücreti, 56,60TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 230,84TL peşin harç, olmak üzere toplam 2.281,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.