Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/972 E. 2021/468 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/972 Esas
KARAR NO : 2021/468

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket ile Davalı şirkete verilen hizmete istinaden 5.996.40 TL. lik tutarında fatura kesildiği ve bu tutarın davalı şirketçe ödenmemesi üzerine İstanbul ….. İcra Müdürlüğü …… Esas.sayılı dosyasından faturaya istinaden ilamsız icra takibi başlatılmıştır. 2-Borçlu şirket vekilince İstanbul ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas dosya borcuna itiraz edilmiş ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalının borca yönelik itirazı sonrası yasal düzenleme gereği dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ve ancak davalı taraf 04.12.2019 tarihinde …. numaralı yapılan arabuluculuk görüşmesine katılmadığından anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket 06.01.2016 tarihinde unvan değişikliği yapmış ve önceki unvanı …… Elemanları Teknik Hırdavat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı itiraz alacağın tahsilini engellemeye yönelik kötü niyetli olduğunu belirterek haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; davacı taraf müvekkil aleyhine İstanbul ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas.sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, haksız olarak talep olunan alacağa ilişkin olarak itiraz edildiğini, davacının iddia ettiği şekilde müvekkile herhangi bir hizmet vermesi söz konusu olmadığını, vaat edilen hizmet yerine getirilmediği gibi bu sebeple müvekkil ciddi zarara uğradığını, davacının düzenlendiği belirtilen fatura müvekkil tarafından kabul edilmemiş iade edildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine İstanbul …… İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasında 5.996,40TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının (borçlunun) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 18/01/2021 tarihli raporunda; İncelenen davacı şirkete ait 2019 yılı yevmiye ve defteri kebir e-defterterinin açılış ve kapanış (görülmüştür) beratları ile envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde olduğu, davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu (TTK Md.64/3) ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin incelenen 2019 yılı ticari defterlerinde, 2019 yılında davalı yana 5.996,40TL tutarında fatura düzenlendiği, takip tarihi itibariyle davalı yanın 5.996,40TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ticari defterlerinin incelenmesi için ek rapor alınmış, 17/04/20121 tarihli ek raporda, davacının kesmiş olduğu faturanın muvazaalı olarak sonradan düzenlenmesinin mümkün olmadığı, bs formunun zamanında kuruma gönderildiği, bahse konu faturanın sonradan düzenlenmesinin mümkün olmadığı, davalı firma ile yapılan görüşmede faturanın alınmadığı için kayıtlarda bulunmadığı bilgisi alındığını, davacı faturasının davalı ba bildiriminde olmadığı, faturanın geri iadesi konusunda belge ibraz edilmediğinin tespit edildiği, faturanın kayıtlarda bulunmadığından vergi dairesinin de bilgilendirilmesi gerektiği, davalı firmanın faturayı almadığına veya iade edildiğine dair belge ibraz edilmediği, kayıtlara alınmayan belge 5.000 TL üzerinde olduğu için vergi dairesinin bilgilendirilmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf, alacağın dayanağını teşkil eden hizmetin alınmadığını cevap dilekçesinde iddia etmiş ise de; takibe itirazında bu husustan bahsetmediği, bu hususa ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu bağlamda taraflar arasında hizmet alımı ile ilgili ihtilafın mevcut olmadığı, davalı tarafın bu iddiasını ispatlar herhangi bir delil sunmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalı tarafa verilen hizmet karşılığında 5.996,40- TL alacağın oluştuğu, bu bağlamda davanın tahakkuk eden alacağın tahsiline ilişkin icra takibine haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiğinden iş bu itirazın iptaline, likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, temerrüt saptanamadığından faiz takip başlangıcı olarak belirlenmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul …. İcra Dairesinin …..sayılı dosyasında davalı tarafın 5.996,40TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına,
2-5.996,40TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına,
3-5.996,40TL’sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 409,61TL ilam harcından peşin alınan 73,82TL harcın mahsubu ile bakiye 335,79TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 44,40TL Başvuru Harcı, 73,82TL Peşin Harç olmak üzere toplam 118,22TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesine göre davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
7-Davacı tarafından sarf edilen 600,00TL bilirkişi ücreti, 57,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 657,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 645,09TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesine göre davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.