Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/960 E. 2021/73 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/960 Esas
KARAR NO : 2021/73

DAVA : Menfi Tespit – İstirdat (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 12/12/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllara dayanan iş ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince müvekkiline ait Bodrum Yalıkavak’ta bulunan projeye ilişkin mobilya dekorasyon işinin davalı tarafından yapılmasının taahhüt edildiğini, yapılacak iş ile ilgili nakit ödeme yanında ayrıca dava konusu 25/12/2019 keşide tarihli, 120.000-TL’lik çekin davalı tarafa verildiğini, ancak davalı tarafın taahhütlerini yerine getirmediğinden dolayı söz konusu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 15/01/2020 havale tarihli cevap dilekçesinden özetle: davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, çek bedelinin bankadan tahsil edildiğini, davacı tarafın müvekkilinin borcunu ve edimini yerine getirmediğini ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 03/02/2020 tarihli beyan dilekçesinde, dava konusu çekin bankadan tahsil edildiğini, bu nedenlerle menfi tespit davasının İİK 72/6.maddesi gereğince istirdat davası olarak görülmesini ve çek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı taraf çek bedelinin tahsil edilmiş olması nedeniyle İİK 72/6.maddesi gereğince davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiş ise de; dava konusu çek ile ilgili herhangi bir icra takibi yapılmadığı, çek bedelinin ödenmiş olması nedeniyle davacı tarafın isteminin TBK 78/son maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak olarak(Yargıtay 4.HD. 2016/16593 Esas 2017/1234 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, dava konusu çekin yapılacak iş karşılığında verildiğini ve davacı tarafın edimini yerine getirmediğinden bahisle talepte bulunmuş ise de, taahhüt edilen iş ile ilgili dosyaya herhangi bir sözleşme sunulmadığı, yapılacak işin ne tür bir iş olduğu ve davalı tarafın hangi edimleri yerine getirmesi halinde alacağa hak kazanacağı hususunda da dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, çekin ödeme aracı olduğu dikkate alınarak mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiğini, karine olarak kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın delil olarak aynı zamanda yemin deliline dayanmış olması nedeniyle davalı tarafa yemin teklif edilmiş, davalı şirket temsilcisi katıldığı 01/02/2021 tarihli oturumda teklif edilen yemini eda ederek dava konusu çekten dolayı davacı taraftan 120.000-TL alacakları bulunduğunu ve dava konusu çekin de oluşan alacağın karşılığında kendilerine verildiğini yemin tahtında beyan etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine açılan 25/12/2019 keşide tarihli, 120.000-TL’lik çekten kaynaklı TBK 78/son maddesi düzenlemesine bağlı olarak sebepsiz zenginleşmeye ilişkin istirdat isteminin kanıtlanamadığı, çekin ödeme aracı olduğu ve mevcutlu borcun ödemesi olarak verildiğinin karine olarak kabul edilmesi gerektiği, karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, davacı tarafın çekin verilmesi ile ilgili yapılacak iş ve davalının eksik olarak yapmış olduğu iş ile ilgili herhangi bir delil dosyaya sunulmadığı, davacı tarafın en son delil olarak davalı tarafa teklif etmiş olduğu yeminin de davalı tarafından eda edildiği dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın SÜBUTA ERMEDİĞİNDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40-TL ilam harcından peşin alınan 2.049,30-TL harcın toplamı olan 2.049,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.994,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır