Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/935 E. 2022/91 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/935
KARAR NO : 2022/91

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; ……. Bankası A.Ş.’nin davalı borçlu …’dan olan kredi alacakları ……. Yönetim A.Ş. ile imzalanmış temlik sözleşmesi gereğince ……. Yönetim A.Ş. ’ye devir ve temlik edildiğini, temlik eden ……. Bankası A.Ş. ile davalı/borçlu … arasında 27.06.2005 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davalı/borçluya aylık taksit ödemeli ticari kredi kullandırıldığını, davalı/borçlu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine aykırı davranarak taahhütlerini yerine getirmediğini, ihtarnameye rağmen borçlu tarafından ödeme yapılmaması üzerine İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas (Eski dosya no: ……. E.) sayılı dosyası ile ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilimiz aleyhinde İstanbul ……. İcra Müdürlüğü …… Esas (…… Yeni Esas) sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin takip yolunun yanlış seçilmiş olması, 10/05/2019 tarihinde tebliğ edilen Yenileme ve Ödeme Emrinin takibe dayanak belgeleri içermiyor olması, müvekkil tarafa 11/06/2007 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek takibin durdurulması ve iptali davasının açılmış olması sebebi ile İstanbul .. İcra Hukuk Mahkemesi …… Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davayı konu takibe ilişkin İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas, …… karar sayılı dosyası ile şikayet davası yürütüldüğü, ilgili karar incelendiğinde; şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, kararın istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin 22/09/2021 tarihinde …… esas, …… karar sayılı ilamıyla hükmü bozduğu, icra takibinde ödeme emrinin iptaline dair yeniden hüküm kurduğu ve kararın kesin olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …… Hukuk Dairesi’nin ……. esas, ….. karar sayılı ilamında; “Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir. Somut olayda icra müdürlüğünce çıkarılan ödeme emri icra hukuk mahkemesince iptal edilmiştir. Bu nedenle ortada geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Nitekim davacı vekilince daha sonra yeniden ödeme emri çıkarıldığı beyan edilmiştir. Davacı taraf davasını alacak davası olarak da ıslah etmemiştir. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. ” denmektedir.
Yine İstanbul ……. Hukuk Dairesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilamında; “İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesi için; icra dosyasında borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilen bir ödeme emrinin bulunması ve borçlu tarafından yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi ve bu nedenle durdurulan bir icra takibinin varlığı zorunlu olup, bu husus HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartıdır. Başka bir anlatımla ortada borçluya tebliğ edilen bir ödeme emri ile birlikte süresi içerisinde yapılan bir itiraz bulunmadığı hallerde itirazın iptali davasının dinlenme olanağı bulunmamaktadır. İİK 60.maddesi uyarınca icra takip dosyasında ödeme emrini usulüne uygun olarak düzenlemek ve borçluya tebliğe çıkarmak icra müdürlüğünün görevleri arasında olmasına göre, bu işlemin yasaya uygun olarak yerine getirilmemesi durumunda İİK16. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine memur muamelesini şikayet yoluna başvurulabilir. Memur muamelesini şikayet bir dava değildir. Dolayısıyla İcra Hukuk Mahkemesinde, dosya üzerinden inceleme yapılıp, işlemin hatalı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi durumunda icra dosyası alacaklısı aleyhine vekalet ücreti verilmemesi, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılan bir davada emsal teşkil etmez. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince, itirazın iptaline ilişkin davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi nedeniyle HMK 326.maddesi gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.” denmektedir,
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesi için; icra dosyasında borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilen bir ödeme emrinin bulunması ve borçlu tarafından yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi ve bu nedenle durdurulan bir icra takibinin varlığı zorunlu olduğu, mevcut olayımızda da takibe ve itiraza dayanak ödeme emrinin istinaf ilamına istinaden iptal edilmesi sebebiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 349,51TL harcın mahsubu ile bakiye 268,81TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.