Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/927 E. 2021/1060 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/927
KARAR NO : 2021/1060

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap kaynaklı alacaktan dolayı Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket müvekkile vermiş olduğu hizmete ilişkin olarak makinelerde değişimi yapılan parçaları art niyetli olarak fahiş fiyatıyla müvekkil şirketten habersiz olarak faturalandırıldığını, müvekkilin iş yerinde bulunan lazer cihazının soğutucu gaz girişi kısmında arıza yapması sonucu müvekkil şirket satın alma departmanı henüz onay vermeden davacı tarafından cihaza işlem yapıldığını, cihaz yapıldıktan ve fahiş fiyatlı fatura kesildikten sonra müvekkilin haberi olduğunu, müvekkilin asla kabul etmeyeceği hizmetler müvekkilden habersiz bir biçimde davacı tarafından eksik ve hatalı şekilde yapıldığını, müvekkilin bu makinelerin bakım ve onarımına rızası bulunmadığını, ayrıca davacı yanın müvekkil şirkete vermiş olduğu bakım ve hizmetler müvekkil açısından herhangi bir fayda sağlamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının ……. Anonim Şirketi, borçlusunun …….. Hizmetleri Anonim Şirketi olduğu, 5.104,83TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış olup, 30/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari münasebete ilişkin herhangi bir sözleşme ibraz edilmediğini, davacı şirketin davalı şirkete hizmet karşılığı tamir, onarım ve parça değişimine ilişkin kestiği 2 adet faturalar karşılığında bir ticari ilişki mevcut olduğu ve dava konusu fatura bedellerini teyit edecek şekilde iddia da bulunduğu, davalı ve davacının ibraz etmiş olduğu ticari defterlerin incelendiğini, takibe konu faturaların muhasebe kaydı davacı ve davalı yanlar defter kayıtlarında yer aldığının tespiti ile borç alacak ilişkisinin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafından faturaya itiraz edilmediğini belirtilmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümlenmesinde açıklığa kavuşturulması gereken nokta, taraflar arasındaki ilişkinin bir eser sözleşmesi mi yoksa ticari bir satım ilişkisi mi olduğudur. Eser sözleşmesi “yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği” tam iki taraflı bir sözleşme olup, yüklenicinin eseri üretip teslim etme ana borcuna bağlı yan borçlarından biri de genel ihbar (uyarı) borcudur.( Yargıtay 15.H.D. 2019/654 esas, 2020/2183 karar sayılı ilamı)
Taraflar arasında yapılan sözleşme türünün eser sözleşmesi olduğu kanaatine varılmış olup, 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi ile ilgili hükümlerin düzenlendiği, eser sözleşmelerinde, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf davacı tarafından yapılan işlerin ayıplı ve eksik olduğunu iddia etmiştir.
Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin …… esas,……. karar sayılı ilamındaki;” Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Eserin ayıplı olması halinde; iş sahibi, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunması şartıyla, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada bu hususu def’i olarak da ileri sürebilir. Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde; yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşme hükümlerine aykırı olursa iş sahibinin o şeyi kabulden kaçınabileceği ve bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, yine aynı maddenin devamında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin kıymetinin noksanı nispetinde bedelden indirim veya eğer o işin onarımı büyük bir masrafı gerektirmez ise yükleniciyi onarmaya mecbur edebileceği hüküm altına alınmıştır. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır. Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde eser sahibine tanınan haklardan hangisini kullanabileceği, mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla eser üzerinde yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek suretiyle takdir olunur. Somut olayda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmış ve bu rapora göre hüküm kurulmuş ise de; söz konusu rapor belirtilen ilke ve kurallara uygun olmadığından hükme esas alınamaz. ” şeklindeki gerekçesinden yola çıkılarak eser sözleşmesinde ilgili tarafın ayıbı öğrenir öğrenmez makul süre içerisinde karşı tarafa bildirmesi gerekmektedir. Ayıp ihbarının ilgili kanun maddesine göre herhangi bir süre ve şekil şartına bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından davalıya kesilen davaya konu 2 adet faturanın davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının faturalara itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediğinin tespit edildiği, dolayısıyla süresinde ayıp ihbarının olmadığı anlaşıldığından ayıp iddiası irdelenmeyerek ayrıca davacı tarafından faturaların tebliğine ilişkin belge sunulamadığından davalının temerrüde düştüğü anlaşılamadığından asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın belirlenebilir ve likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Büyükçekmece…… icra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.518,22TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-4.518,22TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 308,63TL ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 264,23TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 44,40TL Başvuru Harcı, 44,40TL Peşin Harç olmak üzere toplam 88,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.168,31TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 151,69TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 500,00TL bilirkişi ücreti, 90,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 590,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 522,64TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.518,22TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 586,61TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; alacak miktarı Kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.