Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/926 E. 2020/4 K. 06.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/926 Esas
KARAR NO : 2020/4

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/01/2014
KARAR TARİHİ : 06/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 07/01/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile: 13/01/2014 tarihinde davacı …’ın kaldırım üstünde beklediği sırada davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobil park halindeyken aniden geri geri hızlı bir şekilde gelerek davacıya çarparak sağ ayanını diz kapağı altından kırılması suretiyle yaralanmasına neden olduğunu, emeklilik yaşamını sürdüren davacının yargıtay son kararlarına göre günlük yaşamını sürdürürken ve günlük işlerini yaparken maluliyeti oranında zorlanacağından ‘ yasal asgari ücretler’ üzerinden beden gücü kaybının hesaplanması gerekeceğini, tedavisi sürmekte oln davacının tedvi, bakım ve tüm iyleştirme masrafları için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik bu zarar kalemi için 1.000-TL istendiğini, davacı yaşlı bir kimse olmasına karşındinç ve sağlakılı bir yapıya sahip iken, canlı ve renkli bir yaşam sürmekte iken artık bacağı kırık bir insan olarak sıkıntılı bir yaşam sürmek zorunda kalacağından bahisle 30.000-TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, kazaya konu aracın Trafik sigortasını yapan davalı şirkete yasada öngörülen belgelerle başvurulmasına rağmen belgeleri yetkerli bulmayarak başvuruyu geri çevirdiklerini belirterek davanın kabulü ile sigorta şirketi daşındaki davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerinden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesi ile; kaza sırasında …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 22/12/2011- 19/12/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, dava konusu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 225.000-TL ile sınırlı olduğunu, teminat bildirmelerinin davayı kabul anlamına taşınmamakla birlikte manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacı tarafından müvekkili şirket sigortalısını, aracın dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun belirlenebilmesi için dosyanın incelenmek üzere Adli Tıp Krumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davacının dava konusu kazan nedeniyle var ise maluliyetlerinin tespitinde yetkili tek kurum Adli Tıp Kurumu ….. ihtisas dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde maluliyet hesabı hazine müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüer vasıtasıyla yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun öncelikli olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişlkin olduğunu, davacı tarafından talep edilmekte olan tedavi giderleri bakımından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, bununla birlikte tedavi giderleri dışında bakım ve iyileştirme masrafları, ile beden gücü kaybına dair talepler bakımından da müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin her durumuda sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu talebin ticari bir sözleşmeden değil haksız fiilden kaynaklandığını, bu nedenle kabul anlamına gelmemekle birlikte her durumda zarar gören tarafından destekten yoksun kalma tazminatı kaza tarihinden değil ancak dava tarihinden itibaren işleycek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini belirterek davacı yanın manevi tazminat taleplerinin müvekkili şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında kalmaması nedeniyle reddine, davacının tedavi, bakım ve tüm iyileştirme giderleri ve beden gücü kaybı tazminatına ilişkin talplerinin müvekkili sigorta şirketi sorumluluğu kapsamında olmaması nedeniyle bu taleplerin müvekkili şirket yönünden reddine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Yapılan yargılama sonucunda davalı … tarafından dosyaya sunulan 30/05/2016 tarihli sulh protokolü kapsamında davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, iş bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ….HD …. esas… karar sayılı ilamıyla; “Davalı … vekili 01.06.2016 tarihinde sunmuş olduğu dilekçesi ile davalı ile sulh anlaşması yaptıklarını, anlaşma doğrultusunda davacı vekilinin davadan feragat etmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmayacaklarını beyan etmiştir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu 30.05.2016 tarihli sulh protokolü incelendiğinde; davacı vekilinin …. Sigorta yönünden tamamen, araç sürücüsü ve işleteni yönünden ise olay tarihinden dava tarihine kadar işleyecek faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın maddi tazminata ilişkin kısmının feragat ile sonlanacağının belirtildiği görülmektedir. Hal böyleyken, davacı vekilinin maddi tazminat taleplerinin faize ilişkin kısmının diğer davalı … hakkında devam ettiği ve yine davacının 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin talebi bulunduğu dikkate alınmadan, resen celse açmak suretiyle sulh protokoli ve delilleri değerlendirilmeden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi HMK. hükümlerine aykırı olduğu” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, son oturumda hazır bulunan davacı vekili bilirkişi tarafından belirlenen ve müvekkilinin yaralanması nedeniyle talep edilebilecek 64.000-TL maddi tazminatın davalı … tarafından kendilerine ödendiğini, yalnızca davalı … ile maddi tazminat yönünden anlaşma yapıldığını, diğer davalı … yönünden olay tarihi ile dava tarihi arasında tahakkuk eden faiz alacağı ve manevi tazminat alacağı yönünden taleplerinin devam ettiğini, bu kapsamda değerlendirme yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … ise; kazadan sonra davacı ile görüştüğünü, her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu kendisine ilettiğini, ancak davacının kendisiyle görüşmek istemediğini, bu bağlamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu trafik kazasıyla ilgili davalı aleyhine Bakırköy …SCM’nin ….-…. EK sayılı dosyası ile dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü olan …’nın tamamen asli kusurlu olduğu, davacı yayanın ise kusurlu olmadığı belirlenmiş ve bu kapsamda davalının mahkumiyetine karar verilmiş ve söz konusu karar kesinleşmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı …’nın sevk ve iradesinde bulunan aracın geri manevra yaptığı sırada yaya olan davacıya çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, ATK tarafından düzenlenen rapora göre davacının %30,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde aktüerya bilirkişisi tarafından belirlenen 64.000-TL maddi tazminatın davalı … tarafından ferileriyle birlikte davacıya ödendiği, davalı … yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi olması ve bu tarihten itibaren faiz ödemesi yapıldığı halde diğer davalı olan … yönünden belirlenen tazminata olay tarihi olan 28/11/2012 tarihinden dava tarihi olan 13/01/2014 tarihine kadar faiz uygulanması gerektiği ve mahkememizce yapılan hesaplamaya göre 64.000-TL maddi tazminatın olay tarihi ile dava tarihi arasında tahakkuk eden faiz miktarının 6.485-TL olduğu, iş bu faiz alacağının davalı …’dan tahsiline, davacı tarafın mevcut yaralanmadan dolayı oluşan maluliyet durumu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusuru, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı lehine 7.500-TL manevi tazminatın araç sürücüsü olan …’dan tahsiline, davalı … şirketinden talep edilen manevi tazminatın ise düzenlenen poliçede manevi tazminat teminatı bulunmadığından reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat istemi yönünden taraflar sulh olup maddi tazminatın tamamı ödendiğinden iş bu davalı yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davacı tarafından davalı … aleyhine açmış olduğu maddi tazminat isteminin müteselsil sorumluluk kapsamında diğer davalı ….. Tarafından tazminatın tamamı ödendiğinden 64.000-TL’nin olay tarihi olan 28/11/2012 tarihinden dava tarihi olan 13/01/2014 tarihleri arasında tahakkuk eden 6.485-TL faizin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile 7.500-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iş bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 955,31-TL ilam harcının davalı …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Yargılama gideri daha önce davacı tarafa ödendiğinden ayrıca hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan 172,70-TL temyiz masrafının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekili için faiz alacağı yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’danalınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,

11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.