Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/91 E. 2020/349 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/91 Esas
KARAR NO : 2020/349

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/09/2020
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 13/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında düzenlenen 21 adet faturadan dolayı toplam 712.920-TL alacakları bulunduğunu, işbu alacağın ödenmesi için davalı tarafa ihtarname çekildiğini, davalı tarafın fatura bedellerini ödediğinden bahisle müvekkiline herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ettiğini, bu nedenlerle tahakkuk eden 712.920-TL alacağın avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu 21 adet fatura bedeli olan 712.920-TL’nin davacı şirkete teslim edilen …… Şubesine ait 31/10/2018 keşide tarihli 400.000-TL, aynı şubeye ait 12/11/2018 keşide tarihli 360.000-TL’lik çekler ile ödendiğini, söz konusu çeklerin şirket çalışanı olan …… ‘a teslim edildiğini, aynı kişi tarafından çeklerin ilgili banka şubesinden tahsil edildiğini, bu nedenlerle davacı tarafa herhangi bir borçları bulunmadığından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

SGK İstanbul İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı tarafın çekleri teslim ettiği ve bankadan çekleri tahsil eden ……’ın 2018 yılı itibariyle davacı firma çalışanı olduğu, firma çalışanıyla ilgili gerekli bildirimin SGK’ya yapıldığı ve ücretinin de davacı şirket tarafından ödendiği; ……. AŞ Genel Müdürlüğünün 14/10/2018 tarihli cevabi yazısına göre davalı tarafın ödeme olarak ileri sürdüğü her iki çekin arkasında davacı firmanın kaşesi bulunduğu ve çeklerin davacı firma çalışanı olan …… tarafından tahsil edildiği, çeklerde yer alan ……’a ait TC kimlik numarası ile SGK tarafından bildirilen çalışanlar listesindeki ……’ın TC kimlik numarasının örtüştüğü anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan ve alacağın dayanağını teşkil eden fatura asıllarının incelenmesinde bir kısım faturalarda davacı firma adına basılan kaşe ile kaşe üzerinde mevcut imzanın çek teslim bordrosunda yer alan kaşe ve imza ile aynı olduğunun (örtüştüğünün) çıplak gözle dahi belli olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili SGK kayıtlarına göre şirket çalışanı olarak gözüken ……’ın fiilen şirket çalışanı olmadığını, kaldı ki şirket çalışanı olsa bile şirketi ilzam ve temsile yetkili olmayan kişiye yapılan ödemenin müvekkili şirkete yapılmış ödeme olarak kabul edilememesi gerektiğini iddia etmiş ise de; resmi belge niteliğinde olan SGK kayıtlarına göre çeklerin teslim edildiği ve çekleri tahsil eden ……’ın davacı firma çalışanı olduğu, alacağın dayanağını teşkil eden bir kısım faturalardaki kaşe ve imza ile çek teslim bordrosunda yer alan kaşe ve imzanın çıplak gözle dahi anlaşılacak şekilde aynı olduğu, bu bağlamda davalı tarafın iki adet çekle yapmış olduğu ödemenin davacı firma adına yapılan ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın alacağına dayanak yapmış olduğu bir kısım faturalardaki kaşe ve imzanın çek teslim bordrosu ile çeklerin arka kısmında yer alan imza ile aynı olduğu, çekleri teslim alıp tahsil eden ……’ın resmi belge niteliğinde olan SGK kayıtlarına göre davacı firma çalışanı olduğu, davacı firmanın şahıs şirketi olduğu, dolayısıyla şirket çalışanı olan ……’ın davacı firmayı temsil ve ilzama yetkili kişi olmadığı yönündeki savunmaya itibar edilemeyeceği, şirket çalışanı tarafından fatura düzenleyip alacağa mahsuben çek teslim alıp ve tahsil etmesinin ticari hayatın işleyişine uygun olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın dava konusu yapmış olduğu alacağın davalı şirket tarafından iki ayrı çek ile ödendiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 12.174,90-TL harçtan, 54,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 12.120,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 52.696,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.