Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/907 E. 2021/508 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/907 Esas
KARAR NO : 2021/508

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”…müvekkili şirketin, davalılardan 21.948,59-TL açık hesap alacağına binaen 18.710,00-TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın açık hesaptan kaynaklanan 18.710,00-TL borcu müvekkiline ödemediğini, İstanbul ……. İcra Müd.’nün …… E.sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun borca ve yetkiye itirazı ile dosyanın Akhisar İcra Müd.’ne gönderildiğini, Akhisar İcra Müd.’nün ……. esas sayılı dosya kapsamında borçluya yine takibe geçildiğini ve ödeme emri gönderildiğini, borçlu, itiraz dilekçesinde 3,258,59-TL borcu olduğunu bunun üzerindeki tutarın fazla olduğunu belirterek 3.968,56-TL ödeme yaptığını, borcunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine. yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesinin arz ve talep edildiği…” görülmüştür.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından İstanbul …… İcra Müd.’nün …… E.sayılı dosyası ile 21.968,59-TL alacak üzerinden takibe geçilmesi sonrasında, yetkiye ve borca itiraz sonucu Akhisar İcra Müd.’nün ……. E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine tekrar icra takibine geçildiğini müvekkili tarafından 3.285,39-TL borcun kabul edildiğini, tahsil harcı, başvurma harcı, vekalet ücreti, faiz ve masrafları ile 3.968,56-TL’sının müvekkili firma tarafından ödendiğini müvekkili firmanın kayıtları incelendiğinde borcunun 3.258,89-TL olduğunun görüleceğini, açıklanan nedenlerle; hukuki dayanaktan ve gerçekten yoksun davanın reddine, davacı taraf aleyhine takibe konu alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisinde yapılan kısmi ödeme dikkate alındığında davacının itiraz edilen kısma ait emtiayı teslim edip etmediği etmiş ise alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Aksihar İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine 18.710,00TL TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesine yönelik bilirkişi incelemesinde davacının 3.258,59 TL olan alacağının ödendiği ve borcun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı şirketin incelenen 2016. 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve Tekdüzen Hesap Planı ilkelerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 6102 sayılı TTK 64/3 ve HMK 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu görülmüştür. Davalı taraf ticari defterlerinin, Akhisar ……..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Talimat dosyası kapsamında düzenlenen rapor içeriğinde yapılan inceleme kapsamında sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu açıklanmıştır.
Davalı şirket kayıtları ile davacı şirket kayıtlarının karşılaştırmalı incelemesinde; a. Tarafların 2016 yılı kayıtları: Davalı şirketin 2016 yılı kapanış kaydı 154.646,92-TL davacıdan alacaklı olduğu yönünde olup davacının aynı döneme ilişkin kaydın 154.597-TL olduğu, (-)49,92-TL farkı ile yaklaşık olarak davalı kaydını doğruladığı, tarafların 2017 yılı kayıtları: davalı şirketin 2017 yılı kapanış kayıtlarına göre davacının 8.081,41-TL borçlu olduğu şeklinde kayıt yapılmış olmasına karşın, aynı döneme ilişkin davacı şirket kayıtlarına göre davalı şirketten alacak tutarının 10.628,59-TL olduğu kaydının yapıldığı, bu dönemde davalı tarafından kaydedilen 18.760,01 -TL’lik fatura davacı kayıtlarında görülmemektedir. Yapılan incelemede, davacı tarafından faturanın alınmadığı, kabul edilmiş bir fatura ve buna ilişkin kayıt olmadığı, davalı tarafından davacıya hitaben borçlandırmanın yapıldığı, davacı şirkete teslimin yapıldığının ispatının gerektiği, gerek dava dosyası içerisinde ve gerekse davalı şirket ile ilgili düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinde söz konusu fatura ile ilgili davacı tarafından kabul edildiğine ilişkin ispatlayıcı nitelikte bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin cari hesap bakiyesi 21.968,59-TL tutarında alacaklı olduğu, icra takibini müteakip davalı tarafından 3.258,59-TL’si ana para kalan 709,97-TL’si icra takibi ve vekalet ücreti masrafı olmak üzere toplam 3.968,56-TL ödendiği, 3.258,59-TL ana para ödemesinin davacı şirketin alacaklı olduğu 21.968,59-TL’den mahsubu ile davacı şirketin takip tarihi itibariyle 18.710,00-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından kesilen 18.760,01 TL’lik fatura davacı defterlerinde kayıtlı değildir.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı ilamı)
Somut olayda, davalı tarafından vade farkı olarak kaydedilen faturanın davalıya tebliğ edilmediği, aralarındaki satım sözleşmesi nedeniyle emtia teslimine ilişkin ihtilafın olmadığı, söz konusu faturanın tebliğ ve teslimine ilişkin davalı tarafından herhangi bir delil sunulmadığı, davacının bu faturayı kabul ettiğinin ispatlanamadığı, salt davalı ticari defter ve kayıtlarına da dayanılmadığı, buna ilişkin ispat yükünün davalıda olduğu, yemin deliline de dayanılmadığı, 6100 Sayılı HMK’nın 190. maddesi ve 4721 Sayılı TMK’nın 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükellef olup, fatura tebliği ispatlanamamış olup davacı defterlerinin HMK’nun 222. Maddesi gereğince lehine delil niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir. Alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalı itirazlarının ispat yükü nedeniyle reddedilerek davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Aksihar İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 18.710,00TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 3.740,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.278,08TL ilam harcından peşin alınan 319,53TL harcın mahsubu ile bakiye 958,55TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 114,40TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 319,53TL peşin harç, ücreti olmak üzere toplam 1.478,33TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.