Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/887 E. 2020/413 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/887 Esas
KARAR NO : 2020/413

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yüklenici sözleşmesinin erken ve haksız feshi nedeni ile fesih tarihine kadar müvekkil şirket tarafından sözleşmenin edimlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla yapılan işçilik, kule vinç ve kalıp malzemelerine ilişkin yapılan masrafların davalı iş ortaklığınca ödenmesi zorunluluğu mevcut olduğunu, işbu masraflar, taraflar arasında akdedilen yüklenici sözleşmesinden doğan edimlerin yerine getirilmesi amacıyla yapıldığını, bu nedenle fazlaya dair talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 Türk Lirası ve dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tüm alacak kalemlerimizin hesaplanarak davalı taraflarca müvekkil şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan fesih sözleşmesindeki imzasıyla ve müvekkil şirketlerin ibrasına dair beyanlarıyla bağlıdır ve artık fesih sebebine yönelik olarak müvekkil Şirketlerden herhangi bir masraf ya da zarar talebinde bulunamayacağını, davacının önce, gerek sona erme gerekse sonuçlarına ilişkin tüm yönleriyle Müvekkil Şirketle ibralaşması ve sonra sanki karşılıklı tanzim olunmuş bir fesih sözleşmesi yokmuş gibi “haksız fesih iddiasıyla” dava açması ve “ibrasına” karşın sanki hiç ibra yokmuş gibi zarar ziyan talep etmesi ve iş bu “Fesih Sözleşmesini” Sayın Mahkemeden gizlemesi ticari dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, fesih sözleşmesindeki imzasının gereğine uygun ve basiretli bir tacir gibi davranmayan ve hakkı kötüye kullanan davacının davasının tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin süresinden önce davalılarca haksız feshedilmesi iddiası nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile davacının davalılara ait iş ortaklığının inşaattaki kaba inşaat işlerini yüklendiği, sözleşmenin süresinden önce sonuçlandırıldığı sabit olup uyuşmazlık feshin tarafların mutabakatı ile yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı bu kapsamda davacının mahrum kaldığı kar ile sözleşmeye güvenerek yaptığı giderler nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus taraflar arasında fesih sözleşmesi bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davalı taraf fesih sözleşmesi olduğunu iddia edip fesih sözleşmesinin bir örneğini mahkememize sunmuştur. Fesih sözleşmesinin incelenmesinde; tarafların karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettikleri, yüklenicinin işverenden 28.320-TL alacaklı olduğu, yüklenici alacağının ödendiği ve yüklenicinin işvereni ibra ettiği tespit edilmiştir. Söz konusu sözleşmenin ve imzanın davacı tarafça inkar edilmediği, davalı tarafın iddia ettiği şekilde sözleşmede kanuna aykırı bir maddenin bulunmadığı, genel işlem şartlarına aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, sözleşmede “fesih ve koşullar” başlığı altında altı maddenin yer aldığı, davacının sözleşme içeriğinden haberdar olmamasının olağan duruma aykırı olduğu değerlendirilmiştir. Buna göre; karşılıklı feshedilmiş ve ibra edilmiş bir sözleşme nedeniyle haksız fesih söz konusu olmayıp alacak talebi de yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 44,40TL mahsubu ile bakiye 10,00TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara idesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.