Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/882 E. 2021/104 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/882 Esas
KARAR NO : 2021/104

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında 28/08/2008 tarihli …… numaralı satın alım sözleşmesi ile teslimatları 2013 ve 2014 yılları olan iki adet ……. tipi uçağın alımına ilişkin sözleşme yapıldığını, müvekkilinin sözleşme gereğince, 2010 yılı ortasına kadar davalıya 3.502.000,00 USD avans ödemesi yaptığını, ancak müvekkilinin ekonomik krizden etkilenerek dokuz uçaktan oluşan filosunu iki uçağa düşürerek operasyonlarının önemli bir kısmını askıya aldığını bu nedenle avans ödemelerini yapamayacağını 10/06/2011 tarihinde davalıya bildirerek genel satış anlaşmasının 10.1 maddesi gereği feshini ve sözleşmenin 10.2 maddesi gereği avansın geri ödenmesini talep ettiğini, davalının feshi kabul ederek 900.000,00 USD tutarındaki meblağın kendi hesaplarında tutma koşuluyla feshi kabul edeceklerini aksi halde avans ödemesi yapılmayacağını bildirmeleri üzerine müvekkilinin zor durumda olması nedeniyle feshi anlaşması imzalamak zorunda kaldığını, 2.580.142,00 USD’nin iade edilmesine rağmen bakiye miktarı müvekkilin müzayaka halinde yararlanarak elde tutulmasının kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin maddi durumunun kötüleşmesi üzerine uçuş lisansının iptal edildiğinin idari karara karşı yapılan itirazın Ankara …… İcra Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasıyla reddedilerek kesinleşmesi üzerine müvekkilinin artık uçak almaya ihtiyacı kalmadığını, davalı uhdesinde tutulan 900.000,00 USD’nin 21 gün içerisinde iadesi için email yolu ile ihtar keşide edilmesine rağmen bu miktarın ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 1.000,00 USD’nin faizi ile birlikte tahsil edilmesinin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini taraflar arasındaki sözleşmenin ayrılmaz parçasını teşkil eden genel hükümleri 12.3 maddesi uyarınca ABD Washington Eyalet’inin maddi hukukuna tabi olduğunu düzenlendiğini bu durumda 5718 sayılı Kanunun 24. Maddesi gereğince kararlaştırılan hukukun uygulanması gerektiğini 5718 sayılı Kanunun 40. Maddesi gereğince Türk Mahkemelerinin milletler arası yargı yetkisinin sözleşme açısından bulunmadığını, HMK’nın10. Maddesi gereğince uçak imar ve teslim ediminin ve para ediminin ABD’de ifa edileceği için Türk mahkemelerinin yetkili olmadığı genel hükümlerin 6.2. Maddesinde de teslimat yerinin Washington Eyalet’i olduğunun kararlaştırıldığını, HMK’nın 9. Maddesi dikkate alındığında müvekkilinin yerleşim yeri, merkezi şubesi veya mal varlığının da Türkiye de bulunmadığı dikkate alındığında Türk Mahkemelerin yargı yetkisi bulunmadığını müvekkil şirketin tebligat gönderilen …… ‘den farklı bir alanda faaliyet gösteren ayrı bir tüzel kişi olduğunu savunarak davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle sözleşme kapsamında ödenen avansın iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce, HMK’nın 114/1-a maddesi gereğince Türk Mahkemelerinin yargı hakkının bulunmasının dava şartı olduğu, Möhuk 40. madde yollaması ile HMK’nın 6 vd. maddelerine göre taraflar arasında sözleşmede seçilen maddi hukuk ve belirlenen ifa yeri dikkate alındığında Türk Mahkemelerinin yargı hakkının bulunmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş olup İBAM ….. HD. ……. Esas ve ……. Karar sayılı ilamıyla;
“MÖHUK 40. maddesinde “Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder. ” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir, TBK’nın 89. maddesine göre aksine anlaşma yok ise para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.
Buna göre taraflar arasında 28/08/2008 tarihli …… model uçak satışına ilişkin 3380 sayılı sözleşmenin imzalandığı, sözleşme kapsamında alınacak uçaklar için davalıya toplam 3.502.000 USD avans ödemesi yapıldığı, sözleşmenin 14/07/2011 tarihli fesih anlaşması ile sona erdiği, verilen avansın bir kısmının fesih sözleşmesi ile iade edildiği, 900.000 USD avansın iade edilmediği uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasında imzalanan 28/08/2008 tarihli …… model uçak satışına ilişkin 3380 sayılı sözleşmenin 12.3 maddesinde uygulanacak hukukun belirlendiği ancak yetkili mahkemeye ilişkin olarak yetki sözleşmesi bulunmadığı, 10/2. maddesinde sözleşmenin feshi halinde avans iadesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalının yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa yeri dikkate alındığında Türk Mahkemelerinin yargı hakkı bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmiş ise de ihtilaf sözleşmenin feshi nedeniyle avans ödemesinden kaynaklanmaktadır. Buna göre de talep bir miktar para alacağına ilişkindir. TBK’nın 89. maddesi hükmüne göre para alacakları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Davacının yerleşim yeri mahkemenin yetki alanı içinde kaldığından MÖHUK 40, HMK 10 ve TBK’nın 89. maddesine göre Türk mahkemelerinin yargı hakkı bulunup mahkeme yetkili olduğundan verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuştur. ” gerekçesiyle kaldırılarak işbu esas sırasına kaydedilmiştir.
Somut olayda öncelikle incelenmesi gereken husus hangi ülkenin maddi hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği hususudur.
MÖHUK m.2/f.4 uyarınca uygulanacak hukuku seçme imkanı verilen hallerde taraflarca aksi açıkça kararlaştırılmadıkça seçilen hukukun maddi hukuk hükümleri uygulanır. Somut olayda da taraflar hukuk seçimine ilişkin maddede Washington eyaletinin maddi hukuku hükümlerini seçtiklerini açıkça belirttikleri anlaşılmıştır.
Taraflar 3380 Sayılı Sözleşme’nin 5.8. maddesinde AGTA-SGV kodlu Genel Hükümlerin sözleşmenin bir parçası olduğunu kabul etmişlerdir. Genel Hükümlerin 12.3 maddesi uyarınca Amerika Birleşik Devletleri’nin Washington Eyaleti’nin maddi hukuk hükümleri taraflarca uygulanacak hukuk olarak seçilmiştir. Taraflar arasındaki 14 Temmuz 2011 tarihli Fesih Protokolü’nde ayrıca bir hukuk seçimi klozu bulunmadığından 3380 Sayılı Sözleşme’de Washington Eyalet hukuku lehine yapılmış olan seçim Fesih Protokolü için de geçerli olacaktır. Zira Fesih Protokolü’nün 3380 Sayılı Sözleşme’nin bir parçası olduğunun kabul edilmesi gerekir.
Buna göre; fesih protokolünün geçerli olup olmadığı, gabin halinde imzalanıp imzalanmadığı veya alacak hakkının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konuları Washington Eyalet hukukuna tabidir. Somut olayda 3380 Sayılı sözleşmenin mali durumu bozulan davacı tarafından tek taraflı feshi Genel Hükümlerin 10. Maddesindeki şartlar sağlanmadığından mümkün değildir. zira bu maddeye göre mali durumu kötüleşen taraf değil diğer taraf sözleşmeyi feshedebilir. Davacının Fesih Protokolü’nü Boeing‘in kurmuş olduğu baskı ve tehdit sonucu imzalamış olduğu iddiasını destekleyen somut bir delile ulaşılamamıştır. Zamanaşımı maddi hukuka ilişkin bir müessese olduğu için davacının açmış olduğu davada zamanaşımı konusuna Washington Eyaleti’nin maddi hukuku hükümleri uygulanacaktır. Bu hukukun ilgili hükümleri uyarınca sözleşmeden doğan talepler altı senelik bir zamanaşımına tabidir. Somut olayda; Fesih Protokolü’nün tarihi esas alındığında davacının talebinin zamanaşımına uğradığı tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da zamanaşımı hususu değerlendirilmiş olup dosya kapsamı, sözleşme, sunulu deliller dikkate alınarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 91,76TL harcın mahsubu ile bakiye 32,46TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen, 35,00TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın 1.000,00TL bilirkişi ücretinin bilirkişiye ödendikten sonra taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.