Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/877 E. 2020/390 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/877 Esas
KARAR NO : 2020/390

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunduğu 15.11.2019 harclandırma tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketten; cari hesaptan kaynaklanan 4.404,10 EURO alacağının bulunduğu, bu alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine Bakırköy ….. icra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Borçlu Vekilince takibe itiraz edildiği, Bakırköy AB’nun …… No.lu ve ……. No.lu 27/09/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile tarafların anlaşamadıkları, Borçlunun takipteki tüm itirazları mesnetsiz olduğu, davacının 21.07.2017 tarihinde, resmi e-posta adresi olan “……com” adresinden davalının resmi e-posta adresi olan “….. com.tr” adresine pompa sisteminin imalatı ve kurulumuyla alakalı teklifi gönderdiği, bu teklifteki toplam fiyat 36.321,00 EURO+ KDV ve Ayrıca ödemenin de TCMB efektif satış kuru üzerinden, üzerinden yapılması gerektiği açıkça yazıldığı, Davalı taraf teklifleri karşılığında kendi 31.07.2017 tarihli Sipariş Onay Forumunu düzenlendiği ve şirket kaşesi üzerinde ıslak çift imza bulunan SO Forumunu e-posta yoluyla taraflarına gönderildiği, taraflarınca Sipariş Onayı Forumunu kaşeleyip imzalamak suretiyle karşı tarafa e-posta yoluyla gönderildiği, bu forumda da fiyatlar EURO para birimi olarak ve genel toplam fiyat 36.321,00 EURO+KDV olarak açıkça yazıldığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişki döviz cinsinden kurulduğu, yapılacak ödemelerin ya EURO olarak yada fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL olarak gerçekleştirilmesi konusunda anlaşıldığı, yine e-posta yoluyla taraflar 16.03.2018 tarihinde 400,00 EURO + KDV. fiyatlı servis işin yapılması için anlaşıldığı, Davalı tarafa karşı yapmayı taahhüt edilen işlerin süresinde bitirildiği ve karşı tarafa eksiksiz teslim edildiği, Davalı taraf ile aralarındaki akdi ilişki yabancı para birimi EURO cinsinden kurulmuş olsa da; davalı tarafa karşı düzenlediği faturalar ilgili mevzuat gereği TL cinsinden düzenlendiği, Ancak faturaların TL cinsinden düzenlenmiş olmasının alacağın EURO alacağı olmadığını akdi ilişkinin yabancı para birimi EURO cinsinden kurulmuş olmadığını kanıtlamadığı, Davalının değişik zamanlarda yaptığı TL ödemelerinin, tarafların aralarındaki anlaşmaya uygun olarak tarafımızca fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden EURO’ya çevrilerek cari hesaba işlendiği, iddia ve beyan edilerek, Borçlu tarafın itirazlarının iptaline, takibin devamına, Davalı tarafın, itiraz ettiği bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunduğu 09.12.2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili, Davacı tarafa icra takibinde talep edildiği kadar borcu bulunmayıp, alacak likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkilinden talep edildiği kadar borcu bulunmadığı ortaya çıkacağı, dava konusu faturalara ilişkin malların tamamı müvekkil şirkete teslim edilmediği, fazlaya ilişkin bedeli ispatla yükümlü taraf Davacı olduğundan kendi düzenlemiş olduğu fatura ispat aracı olmadığı, faturalara itiraz edilmemesi fatura içeriğinde mal ve hizmetlerin teslim edilmiş olduğunu kanıtlamayacağı, Davacı taraf alacaklarının faturadan kaynaklandığını bildirmiş olsa da faturalara itiraz edilmemiş olması hizmetin verildiği veya malın teslim edildiği sonucunu doğurmayacağı, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin …… E.-….. K. sayılı 5.5.2005 tarihli kararında; “Faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığın taktirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar, yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımaz, uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir.” Denildiği, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin …. E.- …… K. sayılı 18.6.2013 tarihli kararında; “Faturanın teslim alınıp, 8 gün içerisinde itiraz edilmemesi ancak dozer hizmetinin davalı tarafından verildiğinin ispat edilmesi halinde hukuki sonuç doğurur.” Denildiği, Kısmi ödeme yapılmış olması bakiye kısım için borcun varlığını ispatlamadığı, Davacı taraf müvekkil tarafından kısmi ödeme yapılmış olduğunu bildirerek borcun varlığını tartışmasız gibi gösterdiği, bu kısmi ödeme borcun varlığını ispata yeterli olmadığı cevaben iddia ve beyan edilerek, Davasının reddine, Müvekkil lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf cari hesap alacağı için icra takibine başlamış davalı ise borcunun olmadığını söyleyerek icra takibine süresi içerisinde itiraz etmiş,davacı da süresi içerisinde itirazın iptali için iş bu davayı açmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki ve bundan kaynaklanan cari hesabın bulunup bulunmadığı yönünde yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi davacı defterlerinin lehe delil hükmünde bulunduğunu davalı defterlerinin ise ibraz edilmediğini söyleyerek yaptığı incelemede davacının vergi dairesini BA -BS bildiriminde bulunarak 186.837,66 Tl bildririmde bulunduğu, tarafların BA-BS bildirimi formlarının aynı tutarda olduğu tarafların finansal işlemleri sonucunda davacı tarafından kur değerlemesi yapıldığı ,2018 yılında davacının davalıya 193,71 TLl kur farkı düzenlediği ,
2017 tarihinde davaya konu 12.10,2017 tarihli 186.837,66 Tl faturanın 171.781,92 TL sı davalı tarafından ödendiği 2017 yıl sonu davalının 15.056,64 Tl borcunun kaldığı, kur değerlemesi sonucunda 4404,10 EURO alacağının saptandığı belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf malveya hizmetin eksiksiz teslim edilmediğinden bahsetmiş ise de kayıtların birbirini doğruladığı herhangi bir ayıp ihbarının delillendirilmediği ,bu nedenle de davacının subut bulan alacağının kabulu gerektiği ayrıca döviz cinsinden 4404,10 euro alacağa faiz uygulanması ve dava açıldığı tarihteki euro kur üzerinden toplam 27.966,03 Tl üzerinden takdiren %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

ÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Bakırköy ….. İcra Dairesinin …… sayılı dosyasında davalı tarafın 4.404,10 Euro borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına,
2- 4.404,10 Euro alacağına 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Euro cinsinden en yüksek faizi uygulanmasına,
3-27.966,03TL’sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.910,35TL ilam harcından peşin alınan 341,55TL harcın mahsubu ile bakiye 1.568,80TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 56,00TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 341,55TL peşin harç olmak üzere toplam 1.241,95TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.194,90TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.