Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/865 E. 2021/543 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/865 Esas
KARAR NO : 2021/543

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“Müvekkil şirket …. Mah. ….. Cad. …… Sanayi Sitesi B2 Blok No:1 Bahçelievler/İstanbul adresinde ….. Yetkili Servisi olup, araçların bakım, onarım ve tamir işi ile iştigal etmektedir. Müvekkil şirket, davalı borçluya ait araçların bakım, onarım ve tamir işlerini yapmış, müvekkil şirket tarafından faturalar kesilip davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen, bu işler için yapılmış olan bedeller davalı borçlu tarafından ödenmemiştir. Davalı borçlu belirttiğimiz bu hususlar nedeniyle cari hesapta kayıtlı bulunan alacağın tahsili için Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile açtığımız icra takibine de haksız olarak itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur. Davalının itirazları haksız ve yersiz olup itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ediyoruz…Davalı, sahibi bulunduğu araçların servis, bakım ve onarım işlerini yaptırmış olmasına rağmen bu işlerin bedellerini ödememiş olup, ödenmeyen bu bedeller de davalıya fatura edilmiş ve davalı cari hesabında borç olarak kayıtlı olup davalı bu fatura bedellerinden dolayı müvekkile borçludur…” hususlarını beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;“Öncelikle davacı tarafın talepleri haksız olup dinlenilmesinin olanağı yoktur. Şöyle ki; davacı taraf müvekkile fazladan faturalar kesmiş olup iş bu faturalar ile zenginleşmeye çalışmaktadır. Dava konusu faturalar müvekkil tarafından kabul edilmeyen faturalar olup iş bu dava ile müvekkil bu faturalardan haberdar olmuştur. Davacının bu faturaları kime ve nasıl ettiğini bu faturalara ilişkin sevk irsaliyesinin olup olmadığını, faturalarda yetkiliden imza alıp almadığını ispatlamakla mükelleftir. Davacının tek taraflı olarak düzenlediği faturalardan müvekkile alacak çıkarması hukuken korunacak bir husus değildir…Davacı taraf iş bu dava ve icra takibi ile haksız kazanç elde etmek istemektedir. Davacı söz konusu faturalara ilişkin irsaliye veyahut bu faturaları …’a teslim ettiğine dair yazılı evraklar mahkemeye ibraz etmek mecburiyetindedir. Aksi durumda davacı davasını ispat edememiş olup bu durumda davanın reddedilmeye muhtaç olduğunu kanıtlar nitelikte olacaktır…davacı tarafın iş bu davaya konu tek taraflı düzenlemiş olduğu faturalara itiraz ediyor olup tarafımızca kabul edilmeyen faturalardır. Davacı iş bu faturalara dayalı işleri yaptığını ve bu faturaları müvekkile teslim ettiğini ispatlamakla mükelleftir…” hususlarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının davalıya ait araçlara tamir ve bakım hizmeti verip vermediği, vermiş ise yapılan kısmi ödemeler dikkate alındığında, bakiye borç bulunup bulunmadığı ile miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 58.571,94-TL toplam alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, ticari defter kayıtlarının karşılıklı incelenmesi sonucunda: davacının 07.08.2017 tarihli icra takip tarihi itibariyle alacağının 52.499,63 TL olması gerektiği, davalının, incelenen ticari defterlerinde davacı yana 07.08.2017 takip tarihi itibariyle, toplam 38.575,67 TL cari hesap bakiyesi borcunun bulunduğu, taraflar arasındaki 13.923,96 TL farkın (52.499,63 TL-38.575,67 TL) davacı tarafın davalı yana düzenlenen ve toplam tutarı 13.923,96 TL olan 6 Adet faturanın (20/02/2017 tarihli …… numaralı Faturalar) davalı tarafından önce kabul edilip, aynı gün davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş 13.923,96 TL toplam tutarlı 6 Adet iade faturasından (20/02/2017 tarihli …… numaralı Faturalar) kaynaklanmış olduğu, iş bu faturaların davacı tarafa teslim edilmiş olduğuna dair bir belge bulunamadığı için, davalı yanın bu faturaları iptal ederek düzeltme kaydı girilmiş olunduğunda davalının davacı yana (38.575,67 TL+13.923,96 TL) 52.499,63 TL borç bakiyesi olacağı, davacı yan tarafından davalı tarafa düzenlendikten sonra davalı tarafından ticari defterlere kayıt edilip iade kesilmesine neden olan, toplam değeri 13.923,96 TL olan 20/02/2017 tarihli ……. numaralı faturaların içeriği olan hizmetlerin verildiğine ilişkin araç tamir hizmet formu v.s. belgeler gibi fatura dışında bir belgenin görülmemiş olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmeye veya sipariş formuna dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu tespit edilmiştir.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı ilamı)
Somut olayda, faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalı taraf defterlerinde faturaların önce kabul edilip sonrasında iade faturası düzenlendiği, iade faturasının davacı tarafa tebliğ edilmediği, fatura içeriğinin kesinleştiği ve buna göre hizmetin verilip verilmediğine ilişkin ayrıca bir araştırma yapılmasına gerek olmadığı, taraf defterleri arasındaki farkın da iade faturalarından kaynaklandığı, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce; fatura kapsamında davacının alacaklı olduğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 52.499,63 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün…… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 52.499,63-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 10.499,92-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.586,24TL ilam harcından peşin alınan 1.000,27TL harcın mahsubu ile bakiye 2.585,97TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 44,40 TL Başvuru Harcı, 1.000,27 TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.044,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.550,00TL bilirkişi ücreti, 71,00TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.621,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.452,94TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.624,95TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.