Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/863 E. 2020/494 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/863 Esas
KARAR NO : 2020/494

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, uluslararası nakliyat ve kargo işi ile uğraşmaktadır. Davalı ile müvekkilimiz arasında taşımacılık üzerine cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkil davalı firmaya bir takım taşıma hizmeti sunmuş, taşıma hizmetleri neticesinde müvekkilin alacakları doğmuş ancak, davalı müvekkilin faturaya konu alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkil, davalıdan olan alacağının tahsili için Bakırköy ……. icra Müdürlüğü …… E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı haksız ve kötü niyetli olarak takibe borçlu olmadığı iddiası ile itirazda bulunmakla müvekkilinin sunduğu hizmet belirlidir, fatura ve her türlü delille sabittir. Bu sebeple davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasından başlatılan takip dayanağı olarak cari hesap gösterilmiş ve taşıma hizmetinin dayanağı faturalar eklenmediğini, Davacı yan tarafından müvekkile cari hesap alacağına istinaden takip başlatıldığını, müvekkil cari hesabında ise davacının hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisi kapsamında davalı tarafından teslim edilen emtianın hava yoluyla yurt dışındaki alıcıya teslim edildiği sabit olup, uyuşmazlık taraflar arasında varsa yazılı sözleşme yoksa gönderiye ilişkin belgelerdeki kayıt ve gönderim şekli itibariyle gönderen davalının taşıma ücretinden sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 871. maddesinde ” Eşyanın teslim yerine varmasından sonra gönderilen, taşıyıcıdan, taşıma sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi karşılığında, eşyanın kendisine teslim edilmesini isteyebilir. Eşya zayi olmuş veya hasara uğramış yahut geç teslim edilmişse, gönderilen, gönderenin taşıma sözleşmesinden doğan istem haklarını taşıyıcıya karşı ileri sürebilir. Gönderen, bu hakların ileri sürülmesinde yetkili kalmaya devam eder. Gönderilenin veya gönderenin kendilerinin veya başkasının menfaatine hareket etmeleri farklılık yaratmaz.
İstem hakkını, birinci fıkranın birinci cümlesine göre ileri süren gönderilen, taşıma ücretini, taşıma ücretinin bir bölümü ödenmiş ise kalan bölümünü taşıma senedinde gösterilen tutarla sınırlı olmak üzere ödemekle yükümlüdür. Taşıma senedi düzenlenmemiş veya gönderilene ibraz edilmemişse yahut ödenmesi gereken tutar taşıma senedinden anlaşılamıyorsa, gönderilen, makul olması şartıyla, gönderen ile taşıyıcı arasında kararlaştırılan taşıma ücretini ödemek zorundadır.” hükmü düzenlenmiştir.
Kanun koyucu gönderilenin eşyayı kabul etmesine bir takım hukuki sonuçlar bağlamış ve taşıma ücreti ve taşımayla ilgili diğer masrafların eşyayı kabul eden gönderilen tarafından ödeneceğini belirtmiştir. Gönderilenler teslim yerinde eşyayı kabul ederek taşıma sözleşmesine gönderilen yanında katılmaktadır. Gönderilenin gerek hakları, gerekse yükümlülükleri tek bir kuramsal temel olarak bu katılıma dayanır. Sözleşmeye katılmada asıl taraf mevcut konumunu korurken sözleşme ilişkisine yeni bir kişi asıl tarafın yanında girmektedir. TTK’nın 857/1-k. hükmündeki taşıma ücretinin gönderenden başka biri tarafından ödenecek olması halinde taşıma senedinin içeriğinde bu kaydın bulunması gerektiği şeklindeki hüküm TTK’nın 871. maddesi gereğince gönderilenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Taşıma sözleşmesi gönderen ile taşıyıcı arasında akdedilmiş olsa dahi eşyayı kabul eden gönderilen TTK’nın 871. maddesi gereğince gönderen ile birlikte taşıma ücretinden sorumludur. Taşıma senedi hiç düzenlenmemiş olsa dahi, gönderilen taşıma ücretinden gönderen ile birlikte sorumlu olup, bu sorumluluk müteselsil sorumluluktur.
Mahkememizce taşıma uzmanı bilirkişiden rapor ve ek rapor alınarak sözleşme kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Davaya konu taşımalarda gönderen sıfatı ihracatçı-satıcı davalıya ait değildir. Aksine malın alıcısı-ithalatçısı ABD firması yükün göndereni konumundadır. Navlun sorumluluğu da ondadır. Yükü taşıma sürecine sokan davalı sadece ihracatçı, satıcı ve yükü taşıma sürecine alıcı için sokan bir şirket konumundadır. Buna göre; taşıma faturasının ve navlun sorumluluğunun muhatabının davalı değil; ABD menşeli ……. firması olduğu, davacı ile davalı arasındaki e-posta yazışmalarında da taşımanın dava dışı ……. firması lehine yapıldığı, ödemenin bu firmaca yapılacağı, taşımanın bu firma ……… hesabıyla yapıldığı belirtilmiştir. Bu firmanın gönderen konumunda olduğu, noter aracılığıyla ……. firması tarafından gönderilen ihtarda da navlun sorumluluğunun kendisine ait olduğunu açıkça kabul etmiştir. Bu kapsamda; davacı tarafın rapora karşı itirazlarının dava dışı firmanın yükün göndereni konumunda olduğu, davalı firmanın yükü alıcı için taşıma sürecine sokan şirket konumunda olduğu, dosyada mevcut rapor ve ek raporlar dikkate alınarak reddi ile davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin de davacının kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin kötüniyetin ispatlanamaması nedeniyle reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 309,08TL harcın mahsubu ile bakiye 254,68TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.910,33TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 27/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.