Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/859 E. 2019/1215 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/859 Esas
KARAR NO : 2019/1215

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müflis şirketin iflasına 27/10/2016 tarihinde karar verilerek iflasın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında devam ettiğini, iflas masasında haczi kabil olan müflise ait “…..” Markasının hukuka aykırı şekilde devir edildiğini, müflisin markayı 04/12/2014 tarihinde davalı ….. Ve Tic A.Ş’ne bu şirketin ise 07/10/2016 tarihinde ….. ve Tic A.Ş’ne devir edildiğini, İİK’nın 280. Maddesi gereğince borçlunun içinde bulunduğu durum itibariyle tasarrufun iptali gerektiğini bildiğini, yapılan devir işleminin masa alacaklılarından mal kaçırma amacıyla 3. Kişilere muvazaalı devir olması karşısında tasarrufun iptali gerektiğini ileri sürerek icra dosyasındaki alacak miktarı kadar İİK’nın 277. Maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Her iki tarafın tacir olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, davasında ileri sürdüğü olgularda, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayanmamış, davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda dava TBK.’nın 19. Ve İİK.’nın 277. Maddesinden kaynaklanan dava türündendir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, tarafların tacir olması aralarındaki her türlü uyuşmazlığa ticaret mahkemelerince bakılacağı sonucunu doğurmaz. Tasarrufun iptali davası TTK’nun 4.maddesinde düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava türlerinden değildir. TBK.’nın 19. Ve İİK’nun 277.maddelerinden kaynaklı bu tür davalara bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Belirtilen nedenlerle mahkememizce görevsizlik kararı verilerek davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.