Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/843 E. 2020/409 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/843 Esas
KARAR NO : 2020/409

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ……. İnş Ve Taah San Ve Tic Ltd Şti lehine, … ve …’ın kefaletleriyle Genel Kredi Sözleşmesi imzalatılarak söz konusu şirkete krediler kullandırıldığını, davacı banka kredi borçlarının vadesinde ödenmemesini iddia ederek firmanın hesapları 25/01/2019 tarihinde kat edilerek kefil … ve …’a hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi hususlarını içerir T.C Gebze ….. Noterliğinin 28/01/2019 tarih ve ……. yevmiye numaralı hesap kat ihbarnamesini keşide edilerek borcun ödenmesi ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında Bakırköy …… ATM’nin ……. D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı infaz edilerek K.Çekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile 04.03.2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlular tarafından borca takibe, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiğinden davalı borçlular aleyhine itirazın iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; müvekkiller dava konusu sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladıklarını, sözleşmenin asıl tarafı olan …… inş. ve taah.san.ve tic.ltd.şti. hakkında Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasından konkordatoya başvurulmuş olup 06.03.2019 tarihi itibari ile 1 yıllık kesin mühlet verildiğini, İcra İflas Kanunun 296.maddesine göre “sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.” hükmü gereğince davacının sözleşmenin kat edilerek fesih bildirimi yapılması kanuna aykırı olduğunu, bu sebeple sözleşmenin feshedilmesi, hesapların kat edilmesi kanuna aykırı olduğundan açıklanan nedenlerle davanın reddine, takibin durdurulmasına,yargılama giderleri ile %20 inkar tazminatı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen GKS’ne davalıların kefil olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, uyuşmazlığın kefaletin geçerli olup olmadığı yapılan kısmi ödemeler dikkate alındığında bakiye alacak ile kat ihtarı ile verilen süre sonuna kadar akdi faiz , bu tarihten tebliğ edilen kefil yönünden takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanmak suretiyle borç ve faiz miktarının ne olduğu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Davalılar vekilinin dosyada tarafların anlaşması nedeniyle icra dosyasındaki itirazların tamamından vazgeçtiğine ilişkin dilekçe sunmuş olduğu, davacı vekilinin de davalıların itirazlarından tamamından feragat etmeleri nedeniyle davanın konusuz kaldığı hususuna ilişkin dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür.
Buna göre; tarafların anlaşması sonucu davalıların icra dosyasındaki itirazlarının tamamından feragat ettiği, taraf vekillerinin bu hususu doğruladığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Bu noktada değerlendirilmesi gereken bir diğer uyuşmazlık konusu ise, davalıların, davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği, bu bağlamda davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir. O halde; konusuz kalan dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilip, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar vermek gerekmektedir. Davalı tarafın icra dosyasındaki itirazlardan vazgeçtiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporuyla da davacının haklı olduğunun ispatlandığı anlaşılmakla yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 2.455,23TL harcın mahsubu ile bakiye 2.400,83TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 136,00TL posta gideri, 54,40TL peşin harç 44,40TL başvurma harcı ücreti toplamı olan 1.034,80TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.680,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.